Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Muamma değil hiçbir şey Sen susuyorsun derin derin Bense Taşa çekiyorum sessizliğinde Körelen ağzımı…
Sözü sihir kıvamına getirmek için, bir sarrafın altın işlerken gösterdiği titizlikle çalışan sanatçıların, insan ruhuna haz verecek eserleri hangi yollarla vücuda getirdiklerini anlayabilmek, söz ve anlam sanatlarının iyi bilinmesini gerektirir. Sözle sihir yapmak hususunda varılabilecek son mertebeye ulaşan kadim sanatkârların, kendilerine çizilen sınırlar içinde, orijinal hayaller ve söyleyişler elde ederken uğradıkları menzilleri konu alan bu çalışma, bilhassa eski şiir üzerine mesai sarf eden araştırmac
Tükendi
Sözü sihir kıvamına getirmek için, bir sarrafın altın işlerken gösterdiği titizlikle çalışan sanatçıların, insan ruhuna haz verecek eserleri hangi yollarla vücuda getirdiklerini anlayabilmek, söz ve anlam sanatlarının iyi bilinmesini gerektirir. Sözle sihir yapmak hususunda varılabilecek son mertebeye ulaşan kadim sanatkârların, kendilerine çizilen sınırlar içinde, orijinal hayaller ve söyleyişler elde ederken uğradıkları menzilleri konu alan bu çalışma, bilhassa eski şiir üzerine mesai sarf eden araştırmac
Tükendi
Bâkî’nin Eşʿâr-ı Müntahabesi, Şemseddîn Sâmî’nin Bâkî’den seçmiş olduğu şiirlerden meydana getirdiği bir seçkidir. Bâkî’nin enfes şiirlerinden bir demet sunan Şemseddîn Sâmî, bu eserinde her zaman olduğu gibi dil ve edebiyat alanında yetkinliğini ortaya koymaktadır. Şemseddîn Sâmî, sadece şiir seçmesi yapmamış, aynı zamanda seçmiş olduğu şiirlere noktalama işaretleri koymuş, şiirlerde yer alan ibarelerin kimi zaman anlamlarını vermiş, kimi zaman da eleştirisini yapmıştır. Gelin hep birlikte, Bâkî’nin şiirle
Tükendi
Mitoloji, ilk insanın yaratılışı ve nesnelerin kökenini anlama arzusundan teşekkül etmiştir. İnanışlar ve ritüellerle yayılma alanı bulan mitoslar, girdikleri her kültürde o kültürün kendine has elbiselerini kuşanır. İnsanlığın daha başında ihtiyaç duyup kullandığı rit ve mitlere ait imge ve simgeler özellikle sanat eserleri vasıtasıyla geniş yayılma alanı bulur. Sanatçı, sanat eserini oluştururken insanlığın ortak mirası olan bu motiflerden istifade eder. Bu yüzer-gezer motifler yayılırken değişip dönüşürl
Tükendi
İnsan hayatında güzel olan her şey duygularla başlar. Bu sadece aşk için değil; acı, öfke, pişmanlık, kırgınlık gibi duygular için de geçerlidir. Bu duygulardan birini bile içinde barındıran herkes gerçek bir insan olma yolunda emin adımlarla ilerler. Güzel olan da budur işte… Hissetmek… Duyguların önemini yitirdiği, insanların makineleştiği ve iyi ya da kötü herhangi bir şey hissetmediği dünyada; kalem ve kâğıtla, yani eski usullerle duyguların tercümanı olmak istedim. Sevgi başta olmak üzere, onun verdiği
Tek umudu bir mucizeydi, herhangi bir mucize için yeniden gayret gösterip gözlerini açtı ve etrafa bakındı. İşte o an karanlık gözlerle son kez karşı karşıya geldi. - Boşuna mucize için bakınma, senin için bu gece sadece ölüm var. Şimdi, hafife aldığın azabımı tat bakalım. Her şey bir anda gerçekleşti. Gecenin karanlığını yırtan şimşeklerin hedefi bu sefer dağların tepeleri değildi. Hedef bu sefer kendisiydi... Duman diyarında, savaş yeniden başlamak üzereydi. Bir tarafta Ptahik diğer tarafta Bilge adam Edi
Türk modernleşmesinin yaşandığı süreçle birlikte değişen Türk hikâyesi, edebiyatın toplum hayatına dair konu ve olayları işlemeye başladığı andan itibaren yeni toplum modelinin inşasına dâhil olmaya başlamıştır. Türk yazarlar anlatının bu özelliğine ve türün Batı’daki örneklerine dayanarak yenileşme devrinin ruhunu taşıyan eserler üretme gayretine girişmişlerdir. Sosyal hayattaki farklılaşmayı algıladıkları biçimiyle hikâyelerine taşıyan yazarlar, türün belirli bir çerçevede birey ve toplum i
Esmaeil Lotfi, 1978 yılında İran’ın Hoy şehrinde dünyaya gelmiştir. On bir yaşından itibaren edebî çalışmalarına başlamış ve on dokuz yaşından sonra çeşitli sanat derneklerinde edebî faaliyetlerini devam ettirmiştir. Çeşitli edebiyat ve sanat dergilerinde farklı türlerde ve konularda yüzlerce yazı kaleme almıştır. Bonyâd Kalem dergisinin genel yayın müdürlüğü görevini yürüten Lotfi, Şi‘r-i Sepîd Yayınevi’nin de müdürlüğünü yapmaktadır. Kendisinin edebî çalışmalarının yanı sıra tiyatro oyunculuğu ve sinema y
Her soru, cevabını da içinde barındırır aslında. "Evli misin?" sorusuna; Kimimiz "Evet" diye cevap verirken, gözleri parlar. Çünkü, evlilik tercihi konusunda hedef on ikiden vurulmuştur. Oysa mesele sadece başlangıçtaki doğru tercih değil, süreç boyunca da kendi kişisel doğruluğunu koruyabilmektir. Kimimizin cevabı da "Hayır" olur. Bazen yaşına rağmen hâlâ evlenememiş olmanın mahcubiyeti, bazen evliliği gözden çıkarmanın çaresizliği, bazen de "dulum" demeyi utanç verici bulduğumuz için.. Kimimiz ise, garip
Tükendi
İnsan yaşamı ne saf ışıktır ne de bütünüyle karanlıktır. Her bir insanın hayatı gerçek ile hayal arasında kalan, uyuşmazlıklar içerisinde kalmış aynaya yansıyanlardan ibarettir. Bu kitaptaki hikâyelerle birlikte gerçek yaşamdan ziyade aynalara yansıyanların özgürlüğüne ulaşacaksınız. "Ölüm ve yaşamın arasında bir yerlerde kalakaldı ruhum. Bu da benim cezamdı işte... Aslında ceza olarak da algılamıyorum artık bu durumu. Her gün yeni bedenler, hayatlar içinde arıyorum ruhumu özgürleştirecek bir neden. Hayatı
XIV. ve XV. yüzyıllarda yaşayan Tokatlı Melîhî, klasik şiir geleneği etkisinde yetişmiş ve bu geleneğe uygun şiirler kaleme almıştır. Şiirlerinde rindane bir tavır takınan şair, dünya ve ahiret kaygısından uzak, açgözlü olmayıp azla yetinmeyi bilen, insana ve insanî değerlere önem veren, riyakârlıktan uzak durup güzel sevebilen, şaraptan ve işret meclislerinden hoşlanan, özü sözü bir kimse olarak dikkati çeker. O, şiirlerinde rindane ve âşıkane bir üslûp takındığı gibi, dinî ve tasavvufî remizlere de yer ve
Tükendi
Dr. Tuğba Günör tarafından Rusça aslından dilimize çevrilen bu eser, XIX. yüzyılın ilk yarısında kaleme alınmış en önemli hiciv eserlerinden biridir. Yeraltının hâkimi olan İblis'in hanedanlığında sıradan bir günün ayrıntılı bir şekilde aktarıldığı bu eserde, İblis ve hizmetindeki diğer şeytan ve cinlerin akıl dışı öyküsü anlatılırken, dönemin edebiyat ve dergicilik anlayışı çok sert bir şekilde eleştirilir. Cehennem bir yayınevi, İblis ise editörüdür. Karnını bu yayınevinden çıkan kitaplarla doyuran İblis,
Tükendi
Ölüm, sözün bittiği yer de olsa, üzerine çok söz sarf edilmiş; dinlerin, bilimin ve felsefenin temel sorunsalını oluşturmuş bir meseledir. Her insanın mutlaka tadacağı, ancak kimseyle paylaşamayacağı bu tecrübe, sırdaşı sırdaştan, ebeveyni evlattan ve maşuku âşıktan ayırır. Ölümün sebep olduğu ayrılık pek çok din ve inanışta bir son olarak nitelenmez. Bilâkis o, kutsal kitaplarda müjdelendiği üzere gözlerin ebedî hayata açılmasıdır. Geçici dünya hayatından, baki hayata intikaldir. İslâm dininde Kuran ve had
Tükendi
Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünün en önemli isimlerinden biridir. O, Osmanlı Devleti'nin çöküş döneminde kalemini milletinden yana kullanmış; herkesin anlayabileceği sade bir Türkçe ile öykülerini yazmıştır. İdealist kişiliğinin yansımaları, tüm yazdıklarına sinmiş olan yazar; Türk çocuklarının yüreklerine dokunmayı başarmış ve egemen bir Türk devletinin kuruluşunda etkili olmuştur. Türkçenin kendi döneminde savunuculuğunu yapan yazar, söylediklerini yalnızca fikir seviyesinde bırakmamış, yazdığı eserlerle
İslam Tarihinde, bir şeyhin yaptığı rüya yorumlarının, sosyal ve tarihsel ipuçlarıyla bu kadar derli toplu ve detaylı yazıldığına başka yerde şahit olmak zor. Fazlullah yaptığı rüya yorumlarıyla Ortaçağ İran ve Azerbaycan'ında dikkat çekici ve yer yer otoriteleri rahatsız edici bir mürit kitlesine sahip olmuştur. Bu kitapta Fazlullah'ın rüya tabirlerini ve kitleleri nasıl çevresine topladığını okuyacaksınız. Daha da önemlisi bu kitap, Ortaçağ İslam Dünyasındaki sosyal hayata dair önemli ipuçları içeriyor.
Tükendi
Bu vâkı'adur beyân-ı tahkik Şâyeste-i i'timâd u tasdîk Erbâb-ı kemâle mâyedür bu Hakkâ ki; ‘acîb hikâyedür bu "Onaylanacak ve övülecek gerçek beyan işte bu olaydır. Bu olay, olgun, aklı başında, sözden anlayan insanlar için bir cevherdir ve gerçekten çok acayip bir hikâyedir." Günümüzde insanoğlu bütün kötülüklerin başı olan; savaşların, ölümlerin, yağmaların baş sorumlusu paranın ve ihtirasın tutsağı olmuştur. Bu prangalar ile hayatını sürdürürken, ebedî âlemini unutmuş ve bu vesile ile idam ilmeğini ken
Tükendi
Mazmun, klâsik Türk şiiri ile yolu kesişen herkesin aşina olduğu bir kavramdır. Bununla birlikte, onun tam olarak neyi kastettiğine dair tartışmalar devam etmektedir. Bazı araştırmacılar onu, klâsik şiirin kalıplaşmış benzetme dünyasını kastetmek için kullanırken bazıları ise zaten bir adı bulunan çeşitli edebî sanatları mazmun olarak nitelemiştir. Sözcüğün herhangi bir sınır çizilmeksizin gelişigüzel kullanımı, klâsik şiire ait herhangi bir hususu ifade etmek için mazmun teriminin tercih edilmesi sonucunu
Tükendi
Mehmet Âkif Ersoy, en büyük eseri olan İstiklâl Marşı'ndaki ruhu ve heyecanı diğer şiirlerinde de sergilemiştir. Onu, yalnızca İstiklâl Marşı'nın şairi olarak değerlendirmek ve tüm edebî kişiliğini yalnızca bir şiirle sınırlandırmak haksızlık yapmak olur. Safahat'a bakıldığında, Mehmet Âkif'in hayatında tanık olduğu ve ruhunda yer eden türlü olayları, milletine duyduğu sevgiyi hissetmemek elde değildir. Safahat, şairin edebi kişiliğinin gelişme safhalarını gösteren önemli bir belgedir. Elinizdeki eserde,
Tükendi
Aruz vezni Türk edebiyatının uzunca bir dönemine damgasını vurmuş önemli bir ahenk unsurudur. Bu veznin günümüzde daha iyi anlaşılabilmesi ve hatta yeni metinlere uygulanabilmesi amacıyla hazırlanan elinizdeki kitap, aruz fobisi olanlara ilaç gibi gelecek, aruzla yazılmış şiirlerdeki ahengin daha iyi görülebilmesini sağlayacaktır. Gereksiz ve işlevsiz bilgilerden arındırılarak sunulan alıştırmalarda, kişinin aruz veznini kendi kendine geliştirmesi sağlanmış, herkesin aruz vezni ahengine aşina olması amaçlan
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1