Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bilim tarihi çalışmaları bize sadece eskilerin ne yaptığını anlatmaz. Aynı zamanda belki daha da önemlisi yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasına basamak ve sıçrama noktası teşkil edebilir, yeni ufuklar açabilir. Bu eserde bir zamanlar İslâm medeniyetindeki bilimsel gelişmelerin, hızını, zengin içeriğini ve daha önceki medeniyetlerin bilim tarihine kıyasla çok daha uzun bir geçmişe sahip olduğunu, ayrıca Batı’da bilimin gelişimine kaynaklık ettiğini okuyacaksınız. Şu bir gerçektir ki Müslü
"Işk imâmdur bize gönül cemâat Dost yüzi kıbledür daimdür salât" Yunus Emre'nin şiirlerinde aşk, onun dünya görüşünü şekillendiren merkezi bir unsur olarak karşımıza çıkar. Bu merkezi unsur Yunus Emre'nin felsefesinin tam anlamıyla bir insan felsefesi olduğunu ortaya koyar. Bu çalışmada Yunus'un insana bakışı ile karşılaştırmalı olarak ele alınan hümanizm, personalizm ve egzistansiyalizm akımları aşk kavramı çerçevesinde okura sunulmaktadır. Aşk yolunda giden kamil insan portresiyle evrensel mahiyetteki
Genel biyolojik evrim teorisi ya da herkesin bildiği adıyla Darwinizm 18. yüzyılda ortaya çıktığında birçok kimse tarafından düşünce tarihinin eşsiz bir devrimi olarak nitelendirildi. Fakat öne sürülen bu düşünceler, siyasi ve felsefi alt yapıdan da bağımsız düşünülemeyeceği gibi ilk kez 18. yüzyılda da ortaya konulmamıştır.Bu eser, canlıların kökeni ve evrim konusuna ilgi duyan Nazzâm, Câhız, İhvânus’s-Safâ, Bîrûnî, İbn Haldûn ve Kınalızâde Ali Efendi gibi Müslüman bilginlerin bu konuyla ilgili kapsamlı ve
Dinler tarihi denilince, genellikle tarihin en eski dinlerinden günümüze kadar gelen dinlerin incelenmesi anlaşılsa da, bir veya birkaç din de dinler tarihinin konusu olabilir. Bu sebeple, geçmişte olduğu gibi bugün de insana ve topluma dolaylı ya da doğrudan büyük etkisi olan üç dinin tarihini bilmek, ?din" kurumunu ve sistemini anlamakta da yararlı olacaktır. Çünkü bu üç din, uzun tarihi süreçte bazen ayrı bazen ise iç içe geçmiş tek bir din gibi varlığını koruya gelmiştir. Günümüzde, bu dinlere sahip ola
Tükendi
Yunanistan`da saka Türkü Üç Filozof, eşine ve benzerine rastlanmayan bir felsefe tarihidir; hem de felsefenin başlangıcının tarihidir. Çünkü kitapta, Atina`da MÖ. 7. ve 6. yüzyıllarda bulunmuş ve Solon ile arkadaşlıkları olan Toharis ve Anaharsis, bizzat Yunanlılara göre, felsefeyi başlatan sakalı bilginler olarak tanındığı anlatılıyor. MS. 2. yüzyılın ortalarında İskenderiye`de meşhur olan, Yeni Eflatunculuğun kurucusu kabul edilen ve Plotinu`un hocası olan Ammonius Saka (Sakkas), bir üçüncü Sakalıfilozof
Tükendi
Bu kitabın konusu ve amacı bir din felsefesi yapmak değildir. Burada üzerinde durmak istediğimiz şey, din felsefesi denen disiplini tanıtmaktır. Dolayısıyla akla gelebilecek şu ilk sorulara cevap aramaktır: Din felsefesi nedir? Ayrı otonom bir disiplin midir? Ayrı bir disiplin ise, doğrudan felsefî bir disiplin mi yoksa dinî bir disiplin midir? Din felsefesinin kendine has bir metodu var mıdır? Din felsefesi konusunda farklı anlayışlar var mıdır? Varsa, bunlar nelerdir? Dinler tarihi, din sosyolojisi, din
"İslâm medeniyetinin modern dünyaya en büyük hediyesi bilimdir... Fakat Avrupa'yı yeniden hayata kavuşturan şey sadece bilim değildi. İslâm medeniyetinden gelen daha başka tesirler de Avrupa hayatına ilk ışıltıları vermiştir... Avrupa'nın ilerlemesinde İslâm kültürünün tesirini görmeyeceğimiz hiçbir alan yoktur. Bu tesirin bütün açıklık, büyüklük ve devam eden gücüyle kendini gösterdiği, en büyük zaferlerin kazanılmasına sebep olduğu alan, tabiat bilimleri ve bilim zihniyeti olmuştur." (Robert St. Briffaul
Tükendi
Bu kitap, İslâm tarihinin ve felsefesinin önemli bir kesitine ışık tutmaktadır: Bilim ve Tasavvuf ilişkisi. Tasavvuf veya sûfilik, esas anlamıyla bir psikoloji ve ahlak disiplinidir. İnsan zihnini ve gönlünü, boş ve gereksiz şeylerden arındırır. Temizlenmiş ve tasfiye edilmiş zihin ve gönül de, insan düşündüğü ve yaptığı şeylerde doğruyu ve güzeli yakalma imkânına kavuşturur; insana yaratılıcık niteliği kazandırır. Buna örnek olarak kitapta, Câbir İbn Hayyân'dan Ahmet Süreyya ve Emin Bey'e kadar birçok sûfi
Çevre, çocuğun eğitim sürecinde aileden sonra gelen en önemli faktör olmasına rağmen, informal özelliğinden dolayı genellikle ikinci planda kalmıştır. Çocuğun eğitimine bütünsel bir bakış açısı ile yaklaşıldığında, okulların sadece bilgi aktaran kurumlar olarak işlevini sürdürmesinin değişen çevre koşulları ve anlayışlar ile birlikte geçersiz duruma geldiği artık bilinmektedir. Okulların başarılı olabilmesi için; iç verimliliğinin yanında çevre ile eşgüdüm sağlaması, çevreyi yakından izlemesi, çevre ile ola
Tükendi
Medler ve Türkler, Medler hakkında Türkçede yazılan ilk kitaptır. Yazar, en eski kaynaklardan modern dönemlerde çeşitli dillerde Medler hakkında yazılan en modern kaynaklara kadar birçok kaynak araştırmasına dayanarak hem Medlerin Türk soylu bir ulus olduğunu ortaya koymaktadır, hem de Medlerin tarihi, coğrafyası ve kültürleriyle ilgili zengin bilgiler vermektedir. Ayrıca Medlerin, İran, Asur, Babil, Yunan, Roma gibi uygarlıklara olan etkileri anlatılmaktadır. Tarih algısını değiştirecek ve ulus algımızı ge
Tükendi
Batı aleminin Orta Çağ dediği bir dönemde, İslam dünyası bilimin ve teknolojin aydınlığında yaşıyordu. Müslüman bilim adamları ve filozoflar bu sahalardaki baş döndürücü çalışmalarıyla bir çok yeni keşf ve buluşa imza atmışlardı. XI. yüzyıldan itibaren batılılar, Müslümanların bu bilim ve teknoloji mirasını özellikle tercümeler yoluyla batıya aktarmak suretiyle bugünkü modern bilimin temelini oluşturmuşlardır. Bu kitap, Müslümanların bilime yapmış oldukları katkılardan çeşitli kesitler sunarak ve ünlü bilim
Fikir tarihi içerisinde önemli bir tefekkür sahası olan İslâm Felsefesi, özgün bir düşünce sistemi/sistematiğidir. Onun özgünlüğü, vahiy ve aşkın alandan beslenmesinin yanında, kendi içerisinde eleştiri ve tenkide kayda değer bir fırsat ve imkân açmasında aranmalıdır. Bunun bilimsel ve nitelikli ilk örneği; Gazzâlî'nin, Aristo tarzında felsefe yapan Meşşâî filozoflarının bir kısım metafizik düşüncelerine yönelik eleştirilerinde görmek mümkündür. İslâm dünyasında aklî düşüncenin gerilemesi ve zayıflamasına s
Tükendi
Bu kitabın konusu ve amacı bir din felsefesi yapmak değildir. Burada üzerinde durmak istediğimiz şey, din felsefesi denen disiplini tanıtmaktır. Dolayısıyla akla gelebilecek şu ilk sorulara cevap aramaktır: Din felsefesi nedir? Ayrı otonom bir disiplin midir? Ayrı bir disiplin ise, doğrudan felsefî bir disiplin mi yoksa dinî bir disiplin midir? Din felsefesinin kendine has bir metodu var mıdır? Din felsefesi konusunda farklı anlayışlar var mıdır? Varsa, bunlar nelerdir? Dinler tarihi, din sosyolojisi, din f
Tükendi
İçindekiler; Önsöz Hatırlatma Giriş: Kayânîler Hakkında Tarihî Kaynakların Tanıtımı I- Kaynakların Tanıtımı II- Kayânîlerin Tarihini Yazmanın Zorlukları Birinci Bölüm: Kayânîlerin Kökeniyle İlgili Kuramlar I- Kayânî Sözcüğü Üzerine II- Kayânîlerin Kökeniyle İlgili Kuramlar İkinci Bölüm: Kayânîlerin Türklüğü I- Kayânîlerin Türklüğü Hakkında Kanıtlar II- Kayânîlerin Türklüğü Üçüncü Bölüm: Kayânîlerin Tarihi ve Coğrafyası I- Kayânîlerin Tarihi A-Zerdüşt ve Zerdüştlük (Magizm, Magianizm, Mesûsilik) B- Kayâ
Tükendi
Dâvûd el-Kayserî, hem genel anlamda Türk düşünce tarihinin, hem de özel anlamda Osmanlı Devletinin kuruluş devri düşünce tarihinin en önemli simalarından birisidir. Düşünce tarihimizin geleneksel ilimler sınıflamasının tabirlerini kullanarak ifâde edecek olursak Dâvûd el-Kayserî hem dinî hem de aklî ilimlerde derin bir vukufiyete sahip bir düşünürdür. Genel olarak vahdet-i vücûdçu tasavvuf anlayışına bağlılığından dolayı bir mutasavvıf olarak görülür ise de o aynı zamanda büyük bir filozoftur. Bugün biz onu
Tükendi
Elimizdeki bu eser, adından da anlaşılacağı gibi, bir "Giriş", bir "El kitabı" mahiyetindedir. Özellikle öğrencilere İslam felsefenin dar manasında, yani geleneksel olarak kendilerine filozoflar (felasife) adı verilen kimselerin düşüncesini, tarihi gelişimini ve özelliklerini genel hatlarıyla tanıtmak ve bu konularda bilgi vermek için kaleme alınmıştır. Bu bakımdan bir "İslam Felsefesi Tarihi" değildir. Ele alınan meseleler derinliğine değil, daha ziyade yüzeysel olarak incelenmiştir. Böyle bir eserin gayes
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1