Kur'ân'ın ilâhî kaynaklı olduğunun en önemli kanıtı, hem lafız hem de mana cihetiyle benzersizliğini ifade eden
i‘câzıdır. Kur'ân, bu özelliğiyle vahyin nüzulünden itibaren muarızlarına meydan okumuş (tehaddî) ve dinamik bir
mucize vasfını günümüze kadar sürdürmüştür. Kur'ân'a yönelik saldırıların modern dönemde yoğunlaştığı
bilinmektedir. Bu saldırılar temelde, Kur'ân'ın i‘câz yönünü geçersiz kılmayı ve Kur'ân'ın muciz bir kelam olduğu
inancını zayıflatmayı gaye edinmişlerdir. Bunun için modern dönemdeki t
Kur’ân, insanların fıtri olarak ihtiyaç duydukları bütün hükümleri içeren hidayet kaynağı bir kitaptır. Kur’ân’ın emir, yasak, öğüt, müjde ve uyarı türünden bildirdiği hükümlerin üzerinden 1400 yıl geçtiği halde geçerliliğini korumaya devam etmesi, ilâhî kaynaklı olduğunun en önemli göstergelerinden birisidir. Ancak bu niteliğine rağmen, tarih boyunca Kur’ân’ın ilahi bir kaynaktan geldiğini inkâr eden ve bunu ispatlamaya çalışan pek çok girişim olmuştur. Kur’ân, çoğunun teşebbüs aşamasında kaldığı bu itiraz
Kur'an'ın lafız ve mana itibariyle sahip olduğu benzersiz yönlerini konu edinen İ‘câzu'l-Kur'an meselesine İslam tarihinin erken dönemlerinden itibaren muhtelif sahalardan pek çok İslam bilgini, farklı seviyelerde ilgi duymuş ve bu mevzuya dair önemli tespit ve değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Kur'an i‘câzı meselesi, müstakil eserlerin yanı sıra Kur'an ilimleri ve tefsir kaynaklarında yer almıştır. Müfessirler, gerek tehaddî âyetleri ekseninde gerekse farklı bağlamlarda bu mevzuyu çeşitli yönlerden ele
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.