Bu dervişlik beratın okumadı müftiler, onlar ne bilsin onu, bu bir gizli varaktır
Yunus Emre
Elinizde tuttuğunuz bu kitapta; sevdiğimiz, hayran olduğumuz ve varlığımızı borçlu olduğumuz;
Milli Mücadele dönemi kahramanlarımızın ve Atatürk’ün, bu ülke için verdiği varlık mücadelesini bulacaksınız.
Sadece okumayacak, yeniden göreceksiniz.
Bir milletin yeniden doğuşu, bir film şeridi gibi geçecek gözlerinizin önünden. Sevmenin ötesine geçmek için.
Anlamak için.
Kuşkusuz; insan ancak anladığı
Kadının yardım isteyen çığlık sesini işiten Vambinella bodrum kata indi. Beton kapaklardan birini kaldırıp tam kadını dışarı çıkarıyordu ki peşinden gelen iki zombi, küçük vampir kıza engel olmak istedi.
Vambinella’nın kaslarında meydana gelen değişimle, laktik asit sentezi çok büyük oranda durmaya başladı ve yorulma isteği azaldı. Omzundan çıkan kanatlarının zarları kenni vücut yüzey alanının yaklaşık %50’sini oluşturuyordu.
Kanatları vücut ısısının, kan basıncının, su dengesinin düzenlenmesinde ve v
Robotip'in artık yeni bir odası, yeni bir yaşantısı vardı. Bilgisayarının başında sanal savaş oyunları oynuyordu. Yerden "pilot" kontrolü olmaksızın bir uçuşu kendi başına tamamlayıp dönen insansız savaş uçaklarıyla yapılan savaşlara tanık oluyordu. Otomatik olarak hedef tespiti yapan Patriot tipi füzeler fırlatıyordu. Ama sonuçta o bir robottu, vücut dili ve duruşuyla zorlanma hissini çağrıştırsa da yüzünde duygu ve ifade yoktu.
Robotip'i kaçıran bilim vampiri Vamzelit ise uluslararası savaş hukuku kura
Gölün yüzeyi birden dalgalanmaya başladı. Derin Göl Canavarı belli ki etrafta dolanan insanların varlığından ürkmüş ve rahatsız olmuştu. Gölün içinden önce kafasını dışarı çıkardı, sonra da ağır ağır yüzerek kıyıya doğru yanaştı. Onun sürünerek çadırlara doğru geldiğini gören Dr. Azer Bey yüksek sesle:
"Canavar geliyor... Herkes görevinin başına!.." diye bağırdı ve elindeki uyarı fişeğini gökyüzüne doğru ateşledi. Panik halinde çadırlar içinden çıkan uzmanlar, tanklara binip, canavarın üzerine doğru ateş a
Miyu, Karadeniz'in bir köyünde yaşayan yaşlı Tahsin Bey'in evinde mutlu bir hayat sürmektedir. Tahsin Bey, İstanbul'a oğlunu ziyarete giderken, Miyu'yu da yanında götürür. Tahsin Bey'in gelini kedi sevmediğinden dolayı kedisini bir odada gizlice besler. Tahsin Bey'in çarşıya çıktığı bir gün evin gelini kediyi görür ve kapıcıya kediyi sokağa atmasını söyler. Sokağa bırakılan Miyu yolunu kaybeder ve belediye zabıta ekiplerince yakalanıp hayvan barınağına bırakılır.
Böylece Miyu'nun çılgın serüveni başlar...
Kurt adamlar sadece dolunay zamanı üç geceliğine kurda dönüşüyordu. Kurt Çocuğun insan tarafı, kurda dönüştüğünde neler olduğunu hatırlamadı. İlk kez on üç yaşında Kurt Çocuğa dönüşen Atılay, bu durumdan hiç hoşlanmadı. Fakat ister hoşlansın, ister hoşlanmasın, o günden sonra her dolunayda kılları ve pençeleri çıkıp, dişleri sivrileşmeye başladı. Yıl boyunca kasabadaki saldırılar artarak devam etti. Çocuklar kayboldu. Kasabalılar yaratığı avlamak yolunda başarısız teşebbüslerde bulundular. Saldırıların dehş
Karanlık Orman'ın kıyısında bir futbol sahası vardı. Vahdet ve arkadaşları bu futbol sahasında haftanın iki günü kendi aralarında maç ederlerdi. Bu futbol sahasına giden iki yol vardı. Çocuklar ya Karanlık Orman'ın etrafını dolaşarak, ya da Karanlık Orman'ın içindeki ara yoldan futbol sahasına varacaklardı. Kestirme yol mezarlıktan geçtiği için çok tehlikeliydi. Zira mezarlıktaki Zombilerin insanlara saldırdığı söyleniyordu. Futbol sahasının kıyısındaki bir tepe üzerinde kapısı kilitli Osmanlı kalesi vardı.
?'Sanatla uğraşan insanlar ezel ve ebed arası madalyon görevindedir. Verilecek her yeni örnek, aslında olan bir gerçeği farklı objektiflerde ele alıp tek
deklanşöre basılmasıyla elde edilen bir fotoğraf olacaktır. İçimin kıssasından taşan bu cümleler, zaman yağmurunun zihniyet taneciklerine karşı açılmış gerçeğin şemsiyesidir.
Biz kendimize ?efsane" diyemiyoruz ama bu yönde yakıştırmalar çok. Dinleyicilerimizin yüreklerinde dönemin güzelliklerini vurgulamak ve yaşadığımız sürece yeni Anadolu Rock şarkıl
Bazı hayatlar gereğinden fazla sıra dışıdır. İnsanın ruh hali durmaksızın bir o yana bir bu yana sallanıp gider. İnsan elinin altından kayıp giden zamanın farkına bile varmaz bu sallanışta.
İncir Sineği hikâyesinin karakterleri içimizdeki birilerinden başka kimseler değildir. İncir Sineği, gerçek hayat kesitlerinden yola çıkılarak kaleme alınmış hassasiyetlerin, duygu yüklü hayallerin romanıdır kuşkusuz.
Yazar, hikâyesinde yetişkinlerin karakter analizlerini irdelemiş ve çocukların ruhsal yapılarını ustalı
Nur cemaati ve bir vampir öyküsü...
Türk Fantastik romanına yeni bir bakış açısı getiren Sedat Erdoğdu "Vampirler Kumpir Sever" adlı eseriyle fantastik romanı, yakın tarih ve günlük yaşam ile birleştirerek okucuyu baştan sona merak çemberinin içinde tutuyor.
"İnsanlık adına yaptığın bu iyiliği hiçbir zaman unutmayacağım," dedi. Cavit çırılçıplak soyundu. Mahir onu kitapta gösterildiği şekilde bitkilerden yapılmış özel bir karışımla sıvadı. Cavit ebedi uykusunda okumak üzere eline aldığı "Nurculuk Risalele
Osmanlı devri insan manzaralarını ince çizgilerle gözler önüne seren bir roman: Vaka-i Osmanlı. Roman aynı zamanda bugünün hayat hikâyelerinin geçmişteki uzantılarını işler ilmek ilmek...
Osmanlı yaşamına dair soluk soluğa işlenmiş olan Vaka-i Osmanlı, günlük yaşantıları anlatmanın yanı sıra çeşitli milletlerin İstanbulunu gözler önüne serer. İşte bu çok kültürlü hayatın, günlük yaşam hikâyelerine ve mutfak kültürlerine dair anlatımlar geniş yer tutar romanda. Osmanlı mutfak kültürüne sık sık değinerek bu k
Kıbrıs tarihi ile ilgili geniş bilgiler içeren ve bu adadaki sıra dışı hayatların kesişme noktalarını ele alan Makedonya Otu kendi hikâyesini ilmek ilmek işlerken, insanoğlunun görülmek istenmeyen hallerini ve adadaki yaşayışın merak edilen birçok yönünü gün ışığına konuk ediyor.
İnsanların bir arada yaşama sevinçlerinin bittiği yerde hüzün kaçınılmazdır. Aslında tarihin kirli sayfaları araladığında insanoğlunun hırçınlığını, kadir kıymet bilmezliğini, vefasızlığını ve hainliğini görmek de büyük ölçüde olas
Babasını Kurtuluş Savaşında kaybeden Macit, çocukluktan itibaren Ortaköy'de evlerine yakın bir Yahudi Mezarlığında çalışmaya başlar. Mezarlık bekçisi Joseph, Macit'in hayattaki tek yakını ve ilk öğretmenidir. Macit okuma yazmayı da ondan öğrenir. Joseph Bey'in kızı Sara ile tanışan Macit, bu güzel kıza âşık olur ve aşkı da karşılıksız değildir. Macit, askerlik çağı geldiğinde asker kaçağı zannedilerek apar topar İzmir'e askere gönderilir. Bu sırada 1942 Varlık Vergisi çıkar. Bir yanlışlık sonucu Joseph'e öd
Toplam 14 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.