Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dua, kulun Rabbine çağrısı, O'na yakarması, O'nunla konuşması, Ona içini dökmesi, Onu yardıma çağırması, Ondan yardım dilemesi, Ona muhtaç olduğunun itirafı, O'nun erişilmez güç ve kudret sahibi olduğunun bilincinde O'nun her şeye yeteceğinin teslimidir. Dua, aracısız olarak Yüce Rab ile iletişim kurmak, O'nunla söyleşmektir. Bugün en çok satılan ve okunan dinî kitapların başında dua kitapları gelmektedir. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma genel olarak dualar ve onları okumanın faziletlerinde
Tükendi
Allah Kelamı Kurân-ı Kerimin hangi amaçla ve niçin okunacağına dair pek çok çalışma kaleme alınmıştır. Buna rağmen Türk okuyucusunun Kurânı okuma ameli tam anlamı ile ıslah edilmemiştir. Bugün Kurân, halkımızca en çok okunan kitap olmaya devam ettiği hâlde, hâlâ ondan, Onun istediği biçimde lâyıkıyla istifade edildiği söylenemez. Hatta Kurânın en fazla vecd ve istiğrak içerisinde okunduğu sanılan yer olan camilerde bile durum böyledir. İşte Bu çalışma, Müslümanların Kurân Okuma Kültürünü inceleyerek onun ar
Kitabımızı anlamaya yönelik çalışmalarımızı Kur'ân'ın Sana soruyorlar, senden fetva istiyorlar diye ayetlerinin kısa açıklamalarından oluşan bu eserimizle sürdürüyoruz. Kısa sureler ve bazı Aşırlar (Dua ve Sureleriyle Namazın Anlaşılması, Kur'ân Okumaları I-II) Kur'ân'ın Müminlere Çağrısı/Ey İman Edenler, Kur'ân'da Secde Ayetleri ile ilgili çalışmalarımızdan sonra şimdi de Sana Soruyorlar isimli bu kitapla huzurlarınızdayız. Bu çalışma, 2015-2016 senelerinde Ribat Dergisinde yayınlanmış yazıların yeniden gö
Kurânın ilk muhatabı Hz. Peygamber ve onun ashabıdır. Onlar, Kurânı anlamak ve ondan layıkıyla istifade edebilmek için ellerinden gelen gayreti göstermişler ve büyük ölçüde ondan yararlanmışlardır. Bu yüzden Kurânı doğru bir şekilde anlama ve sağlıklı bir şekilde hayata geçrime işi, bizler için bir teori yahut bir ütopya değil, tarihte pek çok örneği olan bir gerçektir. Dolayısıyla o ilk muhatapların Kurândan ne anladıkları bizim için son derece önemlidir. Bu yüzden biz, Kurân ayetlerini anlarken, öncelikli
Kurânın ilk muhatabı Hz. Peygamber ve onun ashabıdır. Onlar, Kurânı anlamak ve ondan layıkıyla istifade edebilmek için ellerinden gelen gayreti göstermişler ve büyük ölçüde ondan yararlanmışlardır. Bu yüzden Kurânı doğru bir şekilde anlama ve sağlıklı bir şekilde hayata geçrime işi, bizler için bir teori yahut bir ütopya değil, tarihte pek çok örneği olan bir gerçektir. Dolayısıyla o ilk muhatapların Kurândan ne anladıkları bizim için son derece önemlidir. Bu yüzden biz, Kurân ayetlerini anlarken, öncelikli
Yüce Yaratıcı, insanı yarattıktan sonra onu başıboş bırakmamıştır. Doğruyu yanlışı ayırt edebilecek akıl gibi bir büyük nimet verdikten sonra, tek başına aklın yeterli olmayacağı ve onun da yanlış yapabileceğini bildiğinden insana vahyetmiş ve onunla iletişim kurmuştur. Allah ile insanın iletişimi kesintisiz devam etmiş, bu iletişimde bir zayıflama söz konusu olduğunda, insan Yaratıcısı ile iletişime kayıtsız kaldığında, yeni peygamberler ve yeni kitaplarla iletişim yenilenmiş ve sağlamlaştırılmıştır. Son
Kuranda onlarca secde ayeti yer alır. Bunlardan on dördü, Hz. Peygamberin özellikle altını çizdiği, okur okumaz secdeye kapandığı kutlu ayetlerdir. Onlarla dua edenin duasına cevap verilir. Kul onlarla Rabbine yaklaşır, Onun huzurunda yalnızca Onunla söyleşir ve Ona derdini döker, yüreğini Ona açar. Ama bu ayetlerin anlaşılarak ve bilinçli bir şekilde okunması şart. Zira İblis, secdenin ne anlama geldiğini iyi bildiği için secdeden kaçındı. Münkirler de öyle. Müşrikler ise secdeyi tam olarak kavrayamadıklar
Tükendi
Benim Amentüm Neye Nasıl İnanalım KOD: HÜNER2 İnandım, iman ettim, bağlandım anlamına gelen 'âmentü' cümlesi, iç dünyamızı aydınlatan inanç birikimlerinin tamamını anlatmaktadır. Aslında her insanın bir gönül dünyası ve o dünyasını oluşturan bir inanç manzumesi vardır. İnançsız olduğunu söyleyenlerin bile. Onlar da mutlaka bir seylere inanırlar. Çünkü inanmak, insan olmanın gereğidir. Ama asıl önemli olan doğru seylere inanmak ve sağlam bir iç dünyasına sahip olmaktır. Çünkü iç dünya, dış dünyanın temelidi
Tercüme işi bir sanat olduğu kadar bir sevgi, bilgi, sabır, fedakarlık birikim ve tecrübe işidir de. Her şeyden önce tercümenin mütercimin üzerinde bir emanet olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden tercüme işi yapılırken sadece eldeki parçanın görünüşüne aldanmamak, satır aralarını okuyarak parçanın düşünce sistemine sızmaya çalışmak oldukça önemlidir. Mütercim tercüme yaparken gerektiğinde farklı sözlüklere bakmaktan, tespit ettiği bu karşılıklardan hangisinin metnin yazarının maksadını yansıtmaya uygun olup o
Tükendi
Bin yıldır İslam'la yoğrulan ve asırlarca İslam'ın bayraktarlığını yapan milletimizin bize emaneti olan kültürümüzün hemen her alanında bu yüce dinin motiflerini taşımaktadır. Ev hayatından iş hayatına, camiden mezara kadar her alan İslamî çizgilerle süslüdür... Kültürümüzün en temellerinden biri Kur'ân-ı Kerim'dir. Kur'ân, millet olarak bizim taşımız-toprağımız, ekmeğimiz-aşımız, huyumuz-suyumuz, yolumuz-yöntemimiz ve her şeyimiz olmuştur... Bugün toplum olarak geleceğe kendimizi hazırlayabilmek için, teme
Tükendi
Kendi dünyamızda bir Kur'ân kültürü oluşturmalıyız. Bunun için bilgi dağarcığımızda, toplumu ilgilendiren hemen her konuda/temel konularla ilgili okuyabileceğimiz bir ayetimiz olmalı. Bu seçme ayetleri orijinal metinleriyle birlikte ezberlemeliyiz. Çokça Kur'ân okumalı, ayetleri üzerinde düşünmeli, müzakereler yapmalı, karşılıklı bilgi alışverişlerinde bulunmalı. Sadece camilerdeki programlarda değil, düğün dernek, çay sohbeti, aile ziyaretleri vb. bizim bulunduğumuz her toplantıda gündemde Kur'ân olmalı ve
Tükendi
Yaratana karşı bir tefekkür ifadesi, kulluk gösteresi olan namaz ibadeti, Müslümanı hayata hazırlayan bir mekteptir. O mektepte eğitilen müslüman, Namazla elde ettiklerini Namaz dışına taşmalıdır. Namaz Allah'ın huzurunda durmaksa, Müslüman her an ve her yerde O'nun huzurunda kalmalıdır. İşte bu şuurla kılınan bir Namaz, sahibini kötülüklerden alıkoyan, onu aşkın varlığına yaklaştıran kutlu bir eylem olur. Bu ise, bir takım emredici ve nehyedici hükümlerle dopdolu olan Namazın anlaşılması ile mümkün olaca
Tükendi
Dua, kulun Rabbine çağrısı, O'na yakarması, O'nunla konuşması, Ona içini dökmesi, Onu yardıma çağırması, Ondan yardım dilemesi, Ona muhtaç olduğunun itirafı, O'nun erişilmez güç ve kudret sahibi olduğunun bilincinde O'nun her şeye yeteceğinin teslimidir. Dua, aracısız olarak Yüce Rab ile iletişim kurmak, O'nunla söyleşmektir. Bugün en çok satılan ve okunan dinî kitapların başında dua kitapları gelmektedir. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma genel olarak dualar ve onları okumanın faziletlerinde yoğunlaşmakt
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1