Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 59 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
İnançlı gençlerin imanlarını daha da güçlendirmek, şüphede kalanların şüphelerini gidermek, inatçı grupları ikna etmek veya susturmak, yaratıcının varlığını ispatlayan delilleri ortaya koymak inkârcılıkla olan savaşımızın bir parçasıdır. Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği mesajın inanç konularını, ahirete iman etmeyi veya getirdiği hidayet yolunu ispatlamak ancak akidenin ilk temeli olan Allahın varlığına iman etmekle gerçekleşebilir. Yoksa hiçbir dine inanmayan, Allahın varlığında ve
Beklenen, özlenen nesil bu nesildir. Filistin, Afganistan, Eritre, Filipinler, Buhara, Semerkand ve daha tâğûtların, kötü ruhlu insanların kirlettiği pek çok tutsak ülke bu neslin eliyle kurtuluşa erecek, hürriyetine kavuşacaktır. Allah'a ait bu yeryüzünde Allah'ın sancağı bu nesille yükselecektir. Yine bu nesil sayesinde kainatın yaratıcısının dini yerlerde ve göklerde üstün gelecek ve ortalığı bürüyen karanlıkları dağıtıp aydınlık ufuklar getirecektir. Bu nesil, zafere layık olan nesildir.
Tevbe ilmi önemlidir ve mutlaka öğrenilmesi gereken zaruret derecesinde bir ilimdir. Buradaki bilgilere özellikle insanların günahlara ve hatalara daldığı, Allah'ı unuttukları ve Allah'ın da onlara kendisini unutturduğu bu çağımızda şiddetle ihtiyaç vardır. Çağımızda kötülüklere teşvik edici yollar artmış, iyiliklerin önündeki engeller çoğalmıştır. Allah yolundan alıkoyan ve şeytanın yoluna teşvik eden, cehennem araçları ve acımasız cihazlar insanlara saldırmaktadır. Okuyor, işitiyor ve izliyorsun. Sesli, g
Müslüman bir fert, tevekküle en çok da bir dava sahibi, ilâhî mesaj taşıyıcı ve ıslahçı olduğunda ihtiyaç duyar. Zira Müslüman tevekkülde azgın kâfirlere, zulmün Firavun'larına, taşkınlığın Karun'larına ve bozgunculuğun Haman'larına karşı mücadelesinde dayanacağı sağlam bir direk, sığınacağı korunaklı bir kale bulur. O, Allah ile güçlenir, Allah ile zafere ulaşır. Allah'tan yardım isteyen ve yardım alan asla yenilmez. Allah'ın verdiği ile yetinen asla fakir düşmez. İzzeti Allah'ta arayan asla zelil düşmez.
Âyetlerden ve hadislerden oluşan dini metinleri anlama ve yorumlama ve bunlardan elde edilen dini hükümleri kavrama konusunda şeriatın maksatlarının göz ardı edilemeyeceğini düşünen ve ifade eden Karadavî, bu konuda oluşan orta ve dengeli yol ile aşırı iki uçtan oluşan diğer görüşleri teker teker ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Onun tespit ve tasnifine göre nassları olduğu gibi ve sadece lafızlarını esas alarak anlamak doğru olmadığı gibi, âyet ve hadislerin lafızlarını makasıt ve maslahat düşüncesiy
Müslümanların gerilemesinin ortaya çıkardığı karmaşaya dış güçlerin (işgalcilerin) çıkardığı bozgunculuk eklenince, ıslak toprak çamura dönüştü ve hastalık çekilmez bir hal aldı. Kur'ân'ın ve İslam'ın korunmasını üstlenen ve İslam dinini bütün dinlere üstün kılacağını bildiren Allah, bu dine mensup gençleri yenilemek ve ümmetin ölmüş cesetlerine yeniden can vermek istedi. İşte bu gençler, Müslüman Kardeşlerdi ve bu büyük hareketin kurucusu Hasan el-Bennâ'ydı. Henüz üzerinden elli yıl geçmesine rağmen İslam
Kur'ân'da ve hadislerde çeşitli vesilelerle ve değişik şekillerde zamana temas edilmektedir. Bunların başında ise, zamanın önemi ve Allah'ın (celle celaluhu) ne kadar büyük bir nimeti olduğu beyan edilmektedir. Nimetler dile getirilirken, Allah'ın insanoğlu üzerindeki lütfunu beyan hususunda Kur'ân şöyle der: "Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi. O, kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetlerini saymak isteseniz sayamazsını
Bu Kitap; fetva meselesiyle ilgilenir ve müftünün birikimini tarif eder... Çünkü insanların, temel kaynaklar olan Kitab ve sünnet ile sağlam bir bağ ve derin bir tecrübe olmadan dinlerinde fetva vermeleri caiz değildir. Yine Arap dilini anlayamayan ve ondan zevk alamayan, Kur'ân ve hadisi anlayacak kadar Arap dil bilimleri ve edebiyatına vakıf olmayanların fetva vermesi caiz değildir. Hükümlerin kaynaklarını, istinbat metotlarını, icma edilen konular ile tartışmalı meseleleri bilecek kadar fakihlerin görüş
Aile, toplumun ilk yapı taşı ve toplumun bekası için bir zorunluluk; içerisinde sevgi, acıma, merhamet, paylaşım ve fedakârlık duygularının oluştuğu tabii ve sıcak ortamdır. Yeryüzünü imar etmek ve burada Allah'ın halifeliğini yerine getirebilmek üzere insanlık türünün devamı ve bekası için gerekli olan tek yoldur. Aile her şeyden önce iki eşle, kendilerini kutsal bir bağın birleştirdiği bir erkek ve bir kadınla başlar. Bu bağ da belli hak ve sorumluluklar üzerine kurulmuş, insanların takdir ettiği Yüce All
Aile, toplumun ilk yapı taşı ve toplumun bekası için bir zorunluluk; içerisinde sevgi, acıma, merhamet, paylaşım ve fedakârlık duygularının oluştuğu tabii ve sıcak ortamdır. Yeryüzünü imar etmek ve burada Allah'ın halifeliğini yerine getirebilmek üzere insanlık türünün devamı ve bekası için gerekli olan tek yoldur. Aile her şeyden önce iki eşle, kendilerini kutsal bir bağın birleştirdiği bir erkek ve bir kadınla başlar. Bu bağ da belli hak ve sorumluluklar üzerine kurulmuş, insanların takdir ettiği Yüce All
Çevre meselesi, çevre sorunları, çevre kirliliği, çevreyi yok etmek, çevrenin dengesini bozmak, kâinatin dengesini bozmak ve buna benzer bütün bu sorunlar, dünyadaki her kültürlü insanın, düşünürün ve âlimin gündemi olmustur. Belki onlardan da öte insanların büyük çoğunluğunun önemli gündemi olmuştur. Çünkü, çevreyi bozmak ve kaynaklarını yok etmek herkesi tehdit ediyor. Bu itibarla, konuyla ilgili ortaya çıkan şu önemli soruyu sormak kaçınılmazdır: Genel olarak din ve özelikle İslâm dininin çevre anlayışı
İslam fıkhının, dininin ve dünya görüşünün kaynağı hiç kuşkusuz Kitap (Kur'am-ı Kerim) ve Sünnet'tir. Kur'an'ın temellendirdiği İslam'ın ilke ve kurumlarının, anlatım ve hayata geçirilmesi işlevi Hz. Peygamber'in siret ve Sünnet'i tarafından -evrensel seçeneklere imakn verecek tarzda- yerine getirilmiş ve yorumlanmıştır. Bu, Hz. Peygamber'in tebliğ ve beyan görevinin tabii sonucudur. Bu açıdan bakılınca Sünnet, bize sadece kulluk görevlerimizi değil, hayatı yani dünya ve ahireti bir bütün olarak ve kulluk ç
İslâmın zaferi için farklı gruplara ayrılmamızda bir beis yoktur. Zira, bu gruplar çeşitlilik ve renkliliktir; ancak bu gruplar zıtlaşma ve çatışma oluşturmamalıdır. Bu gruplar ve çoğalmalar, toplum arasında koordinasyon ve yardımlaşmayla birlikte bütünleşmeyi sağlamalıdırlar. Böylece bazı gruplar bazılarını tamamlayıp desteklerler ve bir binanın tuğlaları gibi dayanışma içerisinde olurlar. Müslümanların sorunu, besmeleyi namazda sesli veya gizli okuyan veya okumayanlar, ellerini göbeğe bağlayan ya da b
İslâm devleti bir inanç ve düşünce devletidir. O, bir inanç ve düşünce sistemi üzerine kurulur. O, milleti yalnız iç ve dış saldırılardan koruyan bir güvenlik cihazı değildir. Onun vazifesi bundan daha geniş ve daha büyüktür. Onun vazifesi, millete İslâmın esaslarını öğretmek ve insanları onun öğretilerine ve ilkelerine göre yetiştirmektir. Bununla da kalmayıp İslâm inançlarının ve düşüncesinin gerçekleşmesi için olumlu bir hava ve uygun bir ortam hazırlamaktır. Böylece, doğru yolu arayan herkes için bir ör
Bu, konusu ‘Hak' olan bir risaledir. Bu kitabın ilk kaynağı Kur'ân-ı Kerîm'dir, üslubu ise diyalogdur. Bu risale, ‘Hak' kavramı ile bu kelimenin Kur'ân-ı Kerîm'de delalet ettiği anlamı, insan fıtratına tevdi edilen hakkı sevme içgüdüsü, hakkı isteme ve ona yönelme konusunu ele alan Kur'ân'i bir incelemedir. Hakkı bulup tanımayı garantileyen aracın tanıtılması, ki o da İlahi vahiydir, ayrıca İlahı vahiy ile beşeri akıl arasındaki ilginin açıklanması, vahiy; akla, dolaşacağı ve koşturacağı hangi alanları bıra
Bu kitap, yazıldığı günden günümüze kadar İslam dünyasının her yerinde, akademisyenlerin, âlimlerin, ilim öğrencilerinin, vaiz ile hatiplerin ve özellikle de hadis okumak isteyen hemen her Müslüman'ın âdeta bir el kitabı olmustur. Kitap, birçok ilahiyat fakültesinde, enstitülerde, ilim meclis ve yuvalarında ders kitabı olarak okutulması sebebiyle Müslümanlar nezdinde önemli bir yer edinmiştir. Bu değerli eseri tercüme ettirmemizdeki gaye, ülkemizde çok ciddi bir bilgilenme açığının var oluşu, diğer bir deyi
Asrımızda fetvanın değişmesinin gerekliliği konusunu konuştuğumuzda ilim ehli olan bazı kardeşlerimizin akıllarına kuşkular gelmektedir. Bu kuşkuların nedeni de fetvanın değişebilirliği ibaresinde gizlidir. Sanki birilerinin bundan destek alarak; dinin kesin hükümleriyle oynayacağından, Allahın helal kıldıklarını haram, haram kıldıklarını helal kılacaklarından, Allahın farz kıldıklarını ortadan kaldıracaklarından veya dinde Allahın izin vermediklerini meşru kılacaklarından korkuyorlar. Bu kardeşlerimin
İslam, Müslüman'ın bir yüzünün Allah'a, diğer yüzünün ise Allah'a ortak edilenlere dönük bir şekilde ikiyüzlü olmasına razı olmaz. Hayatının biri Allah, diğeri tağutlar için olmak üzere ikiye ayrılmasına da razı olmaz. İslam, bugünkü Müslümanların hayatlarında gördüğümüz iğrenç ikilemi ve çirkin ikiyüzlülüğü reddeder. Günümüz Müslüman'ında gördüğümüz üzere, adam camide veya Ramazan ayında Müslüman'dır; sonra hayatında veya insanlarla muamelesinde ya da tavır ve hareketlerinde bambaşka birisidir. Şüphesiz Mü
Ey halkımız sağ elimizde Kur'an, sol elimizde Rasulûllah'ın (s.a.v.) sünneti ile bu ümmetin ilk kuşağı olan selef-i salihinin uygulamalarını rehber edinerek size sesleniyor ve sizi İslam'a, onun öğreti ve hükümlerine çağırıyoruz. Eğer size göre bu çağrımız siyaset ise bu bizim siyasetimizdir. Şayet sizi bu ilkelere davet eden siyasi oluyorsa o halde bizler -Allah'a hamd olsun- insanlar arasında en köklü siyasetçilerdeniz. Eğer bu davetimizi siyaset olarak adlandırmak istiyorsanız, dilediğinizi söyleyin. İsi
Şüphesiz Kur'ân-ı Kerîm, Allah'ın ebedî kitabı, İslam'ın kapsamlı bir anayasası, Hz. Peygamber'in en yüce nişanesi, en büyük ve kıyamete kadar baki olacak bir mucizesidir. O, İslam inanç, hukuk, ahlak ve adabının birincil kaynağıdır. Allah (celle celaluhu) Kur'ân-ı Kerîm'e bilgi hazinelerini, hakikat sırlarını, adaletin temellerini, iyiliğin yöntemlerini, hal ve gidişatın kurallarını ve hidayet ve şeriatin ilkelerini yerleştirdi. Ben de böyle bir düşünceye inanarak, bu tarzda bazı Kur'ân meselelerini yazmay
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 59 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2