Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 144 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Zekâtın amacı arınmak ve temizlenmektir. Bu emri yerine getiren Müslüman, kendisine ait olmayan bir malı fakire ulaştırır. Bu eylemde o sadece bir aracıyken mülkün sahibi sadece Allah'tır. Zekât vermek kadar önemli olan, kişinin mülkün sahibi olarak Allah'ı tanımasıdır. Zekât verirken insan mülkiyet duygusundan 'arınır' ve kendisini emanetçi olarak görür. Zekât vermeyi önceleyen bilgi insanın bütün malı ve mülkü hakkındaki genel tasavvurudur. Bu tasavvur insanın sahip olduğu her şeyi 'emanet' olarak görmesi
Sûfiler nefsi terbiye etmenin en önemli yollarından birisi olarak ölümü düşünmüşlerdir. Hz. Peygamber ölümden söz ederken 'Ağız tadını kaçırtanı çok düşünün' buyurmuş, sahabe-i kiram 'O da nedir, ey Allah'ın Peygamberi' diye sorduklarında, 'ölüm' cevabını vermiştir. Ölüm insanın yeryüzünün faniliği kadar, burada bir maksat için bulunduğunu öğreten en önemli imkândır. Ölüm, ruhun bedeni terk etmesiyle gerçekleşir ve bu esnada insan, 'insan' vasfını yitirir. Çünkü insanı insan kılan vasıf, onun ruhudur. Ruh a
Sûfiler merhamet ile bu mastardan türetilmiş Rahman ismini varlığın kaynağı kabul etmişlerdir. Rahman'dan söz etmek, yaratmak ve var etmekten söz etmek demektir. Âlemin ortaya çıkması Allah'ın engin merhametinin bir neticesi olduğu gibi varlığını sürdürmesi de Allah'ın rahmetinin bir neticesidir. Bu itibarla âlem başlangıçta rahmetten var olduğu gibi varlığını sürdürmesi de rahmete bağlıdır. Bir adım daha ileri gidersek, âlemin nihayeti de yine rahmete varacaktır. Sûfiler; varlık, iyilik ve merhameti eş anl
Tükendi
Bu kitapta İbnü'l-Arabî oruç ibadetinin Müslümanın hayatındaki yerini, Allah ile irtibatı bakımıdan ele alır. Oruçla ilgili hükümler, bu hükümlerin bâtınî anlamları ve orucun Allah hakkında insana kazandırdığı marifet bu kitabın ana fikrini oluşturur. Oruç insana, başta kendini tutmak eylemi olmak üzere Allah'ın her şeyden müstağni olduğunu anlamasını sağlayan (imsak), her şeyi var eden olduğunu öğreten bir ibadettir. Bu sayede insan oruç ile Allah'a yönelir (teveccüh) ve orucun sevabı bizzat Allah'ın kend
Tükendi
Sûfiler ahireti yeryüzüne taşıyarak mebde ile mead arasında hayatın anlamını yeni bir gözle yorumlamışlardır. Bu yorumda ahiret varılacak bir yer olmaktan çıkararak insan hayatını mânâlı kılan 'hayatın mânâ derinliğine' döner. Bu nedenle insanın Allah ile karşılaşmayı ötelemesi manasızdır ve gaflettir. Mebde ile mead arasında hayatın bütünlüğünü fark etmek tasavvufun maksadıdır. Rabıta-i mevt, yani ölümü düşünmek tam da bu demektir. Hayatın anlamı böyle idrak edileceği gibi dinin maksadını teşkil eden 'ihsa
Tükendi
Besmele insanın her türlü iş ve hareketini Allah'ın nam-ı hesabına yapması demektir. Bu anlamda Besmele'nin 'İslam' kelimesindeki bütün anlamları barındırdığını söyleyebiliriz. Besmele ve Fatiha sûresiİbnü'l-Arabî'nin düşüncesinde Allah-Âlem irtibatını anlatan en veciz metinlerdir. Fatiha suresi bir yandan Kuran-ı Kerim'in bir hülasası iken aynı zamanda Allah-Âlem ve insan irtibatının en veciz ifadesidir. 'Besmele ve Fatiha'nın Sırları' diye isimlendirdiğimiz elinizdeki kitap Fütûhât'ıMekkiyye'nin birinci
Tükendi
Elinizdeki kitap Fütûhât-ı Mekkiyye'nin birinci cildinde bulunan 2.bölüm ve 5 - 8. kısımlara tekabül etmektedir. İbnü'l-Arabî'de harfler onun varlık düşüncesinin kurucu parçasıdır. Bu düşünce Eşarilerin-Ehl-i sünnet'in kelam öğretisiyle ilişkili olduğu gibi daha evrensel bir yorumla logos-kelime teorisiyle ilgili kabul edilebilir. Kelime teorisi ezeldeki kelimenin varlığı ilkesinden hareketle âlemde makul bir ilkenin bulunmasını kabul eder. İbnü'l-Arabî'nin harfler hakkındaki düşüncelerini varlığın ve d
Tükendi
İnsanın içinde kendisinin de bulunduğu 'varlık' ve âlem üzerinde düşünmesi tümevarım bir yolla merkezden çevreye doğru bir seyir takip ederek en nihayetinde sabit bir ilkede karar kılmak ister. Başlama noktası olarak kendisini alsa bile insan gördüklerinden hareketle evrende bir ilke bulmak ister. En azından düşünce tarihi sürekli bir ilke arayışı üzerinde odaklanmıştır. Bu itibarla bir ilkede karar kılmak düşünmenin gerekli kıldığı bir netice olarak kabul edilmiştir. Varlık bahsini tümel ve tümdengelim yön
Tükendi
Fütüvvet ve melametin müşterek tavrını; başkasına yük olmamak, el emeğiyle geçinmek, insanların değer yargılarına aldırış etmeden Hakka kulluk olarak beyan edebiliriz. Birincisi insanı kibir, büyüklük duygusu ve benzeri kötü özelliklerden korurken ikincisi bütün kemalin kendisine bağlı olduğu ve tasavvufun varmak istediği ihlâsın temel şartıdır. İnsan ancak insanların değer yargılarından uzaklaşarak hakiki ihlâsa yaklaşabilir. Buna mukabil insanların olumlu veya olumsuz hükümlerinin etkisinde kalarak ihlasa
İslamiyet Allah'a iman üzere kurulu bir dindir. Kuran-ı Kerim ve hadisler bütün Müslümanların sorumlu olduğu iman ilkelerini beyan etmiş olsa bile esas mesele Allah'a imandır ve öteki konular doğrudan veya dolaylı olmak üzere Allah'a imanın gereği sayılan hususlardır. Bu nedenle İslam Allah'a iman, o imanın gereği olarak da Allah'a kulluk ve kulluğun neticesi olarak O'nu tanımayı ifade eden geniş bir anlama sahiptir. Sufiler hakikate dikkatlerini vermiş, fakat hakikatin ancak şeriat üzerinden gidilen bir şe
Tükendi
Abdullah b. Abbas 'İnsanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım.' mealindeki ayet-i kerimede geçen 'İbadet etsinler diye' ifadesini 'Beni bilsinler-tanısınlar' diye tefsir edince, Müslümanlar çok önemli bir bakış açısı kazandı. Bu bakış açısı ibadet ile marifet arasındaki ilişkiye dairdi. İbn Abbas bu yorumuna gerekçe olarak 'Tanımadan ibadet edilmez' diye gerekçe gösterdi. Sûfiler ibadet ile marifet, sonra marifet ile ilahi sevgi arasında irtibat kurarak ibadet üzerindeki konuşmaları artırdılar.
Tükendi
Tasavvuf, doğuşundan itibaren dikkatimizi insan ve insanın kemâli meselesine çekmiştir. Sûfilerin söz ve açıklamalarıyla birlikte kemâl ve insan terkibi günlük hayattaki kullanımdan soyutlanarak teknik bir ıstılah haline geldi ve Müslümanların arasında kullanılmaya başlandı. Belki sadece bu kavram üzerindeki değişimden İslam'daki nazari ve ameli düşüncenin seyri takip edilebilir. Önce ahlaki bir anlamla sınırlı olan kavram, zamanla daha derin ve metafizik bir muhteva kazanarak metafizik ilke anlamında yorum
Rıza İhlas ve Tevekkül Fütühât-ı Mekkiyye'den Tasavvuf tarihinde ortaya çıkan ihtilafların büyük kısmı vuslat hâlini anlatmak üzere ortaya çıkmıştır. Vuslat en sıra dışı tecrübedir ve onu herhangi bir şekilde ifade etmek mümkün olmadığı gibi bunun için kullanılacak bütün terimler eksik kalır. Şatahat diye isimlendirilen cümleler bu hâli anlatmak üzere ortaya çıkmıştır. Vuslat hâli ve rızâ makamı, sûfîlerin en önemli meselesi olagelmiştir. Tasavvufu "tasavvuf" kılan şey, neticede varacağı bu makamla ilgili s
İnsanın, en büyük düşmanı nefsi emmaresidir. Nefsi emmare, daima kendi arzu ve heveslerini yaptırmak ister, insan da nefs ve hevasına muhalefet etmekle memurdur. Binaenaleyh bilen ve nasihati kabul eden, hayatı boyunca mücahadededir. biraz nefsine müsamaha eden helak olur. Olgun bir irade sahibi oluncaya kadar hevayı hevesine uymamak, büyük harbe devam etmek lazımdır.
Tükendi
İstiğfara devam et. Hele Seher vakitleri çok istiğfar et. Allah'ın bir sınıf melekleri vardır onlar, küre-i arzda bulunanlara dua ederler. Bir sınıf daha vardır ki onlar, seherlerde istiğfar eden Müminlere dua ederler. Üç şeyden kork; Allah'tan, nefsinden, Allah'tan korkmayandan. Her işinde niyetin halis olsun. İhtiyarlara hürmet et. Lafız-ı Kur'an olanlara ikram et.
Tükendi
Bu eser, baştan sona, tasavvufun en önemli mevzuu olan VAHDET-İ VÜCUD, aynası üzerine sürülen bir cila terkibini anlatır. -Cila... Diyoruz; çünkü başka türlü tarifi imkansız. Sizde, başka manaya yormayın. İyi bilinmeli ki: VAHDET-İ VÜCUD faslı cihannüma bir aynadır. İş bu ayna ise, herkeste bulunur.ama ona cila vurmadan ,bir şeyin görünmesi mümkün olmaz. Sonra... cila da yabanda aranmamalı... onu da herkes kendi özünde aramalı ve kendi özünde bulmalı... İş bu ,manaya alınınca... Bu tercüme, bir cilanın terk
Tükendi
Aşkın tanımı yapılamaz. Aşk ancak tadılır. Tadan da aşkın ne olduğunu anlatamaz. Bil ki, insan sevgisinden duyduğu sözün dışındaki sözlere sağır olduğu, sevgisinin yüzünden başka gördüğü her türlü manzaraya karşı kör olduğu, sevgilisinin konuşmasının ve sevgilisinin sevdiği konuşmanın dışındaki konuşlara ilgisiz kaldığı zaman, ancak aşk o insana hakim olur. O zaman kalbinin üzerine bir mühür koyar ve oraya sevgilisinin sevgisinden başka hiçbir şeyi sokmaz. Hayal hazinesinin üzerine bir kilit vurur, bir sürg
Tükendi
Bu eser, aşk, vecd içinde yanan ,mana zenginliği ile dolan bir büyük zatın eseridir. Onu'n derinliği, bilinen bir gerçektir. O aşk ile doğmuş, vecd ile yaşamış bir insandır.O ölmeyen varlığı arayan ve daima hayır yüklü kafayı taşıyan olmuştur.Kapısını çalan bir dilenciye ,evini bağışladığı bilinir. Madde,insanların putu olduğu gün;ayağını yere vurdu: -İşte putunuz;onu bırakın. Dedi: Maddi eşya onun için bir hiç.Çünkü her şey ,ezeli sahibinin elinde .. O bunu biliyor; ateşin yakmadığını, asıl yakanın, onun i
Tükendi
Ibn Arabi'nin, Fütûhât'\aW\ "Bütün bu eserleri telif ederken, müellif olmak, eser yazmak gibi bir amaç gütmedim; sadece kalbimi sıkıştıran bir ilhamı aktarmak zorundaydım" sözünü dikkate aldığımızda, bir irfan ve hikmet hazinesi olan eserlerinin nazarî düşüncelerden ziyade kalbî ilhamlar ihtiva ettiğini anlarız. Kitâbu'l-Ma'rifet adlı eseri de bu muhtevada olup, Fütûhâfia ele aldığı pek çok konuyu burada öz olarak ele alır. 295 meselenin ele alındığı eserde, zâhir-bâtın, vahdet ve kesret, nûr-zulmet, tecell
Tasavvuf klasikleri arasında ayrı bir yeri olan Füsusul Hikem, aralarında tasavvuf ve felsefe büyüklerinin de bulunduğu birçok kişi tarafından şerhedilmiştir. Nusreddin M. Ali tarafından kaleme alınan bu şerh, İbn Arabi tasavvufuna giriş mahiyetindeki önsözüyle bu şerhler arasında kendine farklı bir yer açıyor. Müellif önsözün başlarında Şeyhül Ekber ile aralarında geçen özel bir hali anlatarak yine aralarındaki manevi iklime atıf yapıyor.Daha sonra Kurannın yaratılış ayetlerinin eşliğinde yaratan-yaratılan
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 144 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4