Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 144 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Elinizdeki kitap Fütûhât'ın bir özetidir: yazarı tarafından yapılmış ve tarzına ender rastlanabilecek bir özetleme! İbnü'l-Arabi elinizdeki kitabı teşkil eden bölüme ?Fütûhât-ı Mekkiyye'nin en değerli kısımlarından birisi' dedikten sonra ?bu bölüm kitapla (Fütûhât) ilgili tüm sırları içerir' diyerek başlar. Bu nedenle kitabı bizzat yazarı tarafından yapılmış bir özet ve Bu bölümü ayrı basım hususunda önce bir tereddüt yaşadığımızı belirtmeliyiz. Bunun sebebi böyle bir esere ?özet' adını vermenin okurun bek
Tükendi
Sufiler Kuran'ın batınından söz ederken bunun insan müdrikesindeki karşılığı demek olan 'anlam derecelerine' dikkati çekmek istediler. Bu dereceler insanın olgunlaşması ve ahlaklı bir varlık olarak gelişmesiyle irtibatlıydı. İnsan ahlaklı olduğu kadar anlam derecelerinde terakki edecek, gerçek insan haline gelecek, gerçek bir insan olmak ile Kuran'ı ve varlığı anlamak özdeşleşecekti. Bu itibarla ahlak Kuran'ın olduğu gibi varlığın mertebelerinde yolculuk etmenin de anahtarıdır. Elinizdeki kitap İbnü'l-Arab
Tükendi
İbnü'l-Arabi'nin elinizdeki eseri Fütühat-ı Mekkiyye'nin son kısmını teşkil eden beş yüz altmışıncı bölümüdür. Eser Fütühat'ta on sekizinci cildin 180 ile 450 arasında yer alan otuz altıncı ve otuz yedinci sifirlerden oluşur. Kitabü'l-vesaya veya Tavsiyeler Kitabı diye bilinen metnin başına İbnü'l-Arabi ?Süluk eden müride ve kemale ermiş olana fayda verecek hikmetli tavsiyeler' açıklamasını düşmüştür. Öteden beri bu bölümü müstakil yayınlama niyetindeydik. Çünkü bu bölüm eserin kalan kısmıyla organik bir
Tükendi
Elinizdeki eser İbnü'l-Arabi'nin Fütûhât-ı Mekkiyye'sinin bir bölümünün müstakil basımıdır (c. 16 s. 294 ila c. 17, s. 217'e kadar olan bölüm). İbnü'l-Arabi ilahi isimler meselesiyle ilgili başka kitaplar yazdığı gibi Fütûhât içinde de ilahi isimler meselesi bundan önce de yer almıştı. Nitekim eserin o kısmını Esma-i Hüsna Şerhi adıyla bu seriden yayınlamıştık. Lakin İbnü'l-Arabi'nin bütün metinleri içerisinde bu bölüm kadar ilahi isimler ve insan irtibatını ele alanı yoktur. Muhtemelen bütün İslam düşünces
Tükendi
İbnü'l-Arabî, sûfîlerin ilk dönemlerden itibaren büyük önem verdikleri Hz. Peygamber ve O'nun niteliklerini sistematik bir şekilde ele alarak tasavvuf düşüncesinin merkezine yerleştirmiştir. Bu dönemden itibaren Hz. Peygamber ve O'nun niteliklerini ele alan eserler tasavvufun temel eserleri hâline gelmiş, Hz. Peygamber sûfîler için insan-ı kâmil'in biricik örneği haline gelmiş, tasavvufun maksadını anlatan kavramlardan birisi olan "velâyet", "O'nun izinde olmak" ile özdeşleştirilmiştir: O'nun izinde yürüdük
Tükendi
Elinizdeki kitap büyük düşünür İbnü'l-Arabi'nin Fütühat-ı Mekkiyye'sinin bir bölümünün müstakil basımıdır. Kitap Fütühat'ta c. 11, 13'ten başlayan ve c. 11 s. 177'de biten kısımdan müteşekkildir. İbnü'l-Arabi okurlarından gelen büyük ilgi v edestekle Fütühat'ı müstakl kitaplar halinde yayınlama rojesi yeni bir kitaba kavuşmuş oldu. Bunun ardından yayınlanacak kitaplarla projenin tamamlanmasını hedefliyoruz.
Tükendi
"İbn Arabi'nin gerek bu risalesinde, gerekse büyük eseri Fütuhat'ta fena üzerine geliştirdiği argümanlar Batılı düşünürler ve filozoflar tarafından çoğu kez referans gösterilmeden kullanılmıştır. Onun fikirlerinden esinlenerek meydana getirilmiş ürünlerin hesabını ise bilmek mümkün değildir." (Rasim Özdenören)
Tükendi
Istılahlar, bilginin öznellikten nesnelliğe geçiş sürecinde belirleyici rol oynar. Bu itibarla ıstılahlar bilgiyi tanımlar, ona çerçeve kazandırır, öteki bilgilerle ilişkisini kurarak başkalarınca da takip ve tahlil edilebilir hale gelmesini sağlarlar. Bilimde ıstılahların gelişmesinin bir neticesi de dilde kelimelerin anlamları üzerinde ikili bir yapının meydana gelmesidir: sözlük anlamlar ve ıstılahî anlamlar! Her iki anlam arasındaki fark, günlük dilin imkanlarını zorlayarak -bazen tahrif de ederek- yeni
Tükendi
Gazzâlî öncesi tasavvuf Ehl-i sünnet kelamının tesirindeydi. Bunun neticesinde İlâhî isimler sadece insanın ahlâkıyla sınırlı olarak ele alındı. İbnü'l-Arabî'yle birlikte İlâhî isimlerin varlıkta özne olduğu yeni ve kapsamlı bir anlayış gelişti. Bu anlayışa göre İlâhî isimler âlemin varlık sebebi olduğu gibi insan da İlâhî isimlerin karşısında mutlak anlamda edilgendir. İnsan, ahlâki kemâle ulaşma sürecinde İlâhî isimlerin varlıktaki sonsuz tecellîlerini tanır. Mesela kabz(gönülde daralma, darlık) ve bast(g
Tükendi
Sûfîler Allah'ı tanımak ile nefsi tanımak arasındaki irtibatı "Kendini bilen Rabbini bildi. diye beyan edilen bir ilkeden(Hadis-i Şerif) çıkardılar. Tasavvuf, bilmek ile kemâl, olmak ve olgunluk arasındaki irtibatı dikkate alarak bilme sürecini nefsi terbiye süreciyle özdeşleştirdi. İnsan yetkinleştiği ölçüde kendini bilecek, varlıktaki yerini ve var oluş gayesini tanıyacak, bunu tanıdığı ölçüde Rabbine yaklaşacaktır. Bu yetkinleşme sürecinde insanın rehberi ise ilâhî isimlerdir. İlâhî isimler Allah hakkınd
Tükendi
Mârifet ve ilim arasında bazı farklar vardır. Mârifet insan için kullanılırken Allah'ın bilgisini ifade etmek üzere mârifet kelimesi kullanılmaz. Bunun sebebi mârifeti cehaletin öncelemiş olmasıdır. Tasavvufun gelişimiyle birlikte mârifet ile bilgi ayrımı sûfîleri geleneksel din âlimlerinden ayırt etmek üzere kullanılmıştır. Bunun başlıca sebebi mârifet ile zevk ve hâl arasındaki yakın irtibattır. Zevk veya hâl bilginin tarzı ve kesinliğiyle ilgili bir nitelemedir. İçselleştirilmiş bilgi için mârifet tabiri
Tükendi
Fakihler tövbenin şartlarından söz ederlerken geçmişe nedâmet, şimdiki hâlde hâli ıslah ve gelecek hakkında ise azim ve kararlılık şartını ileri sürerler. İbnü'l-Arabî bu şartlardan sonuncusuna itiraz eder ve yeni bir yorum ortaya koyar. İbnü'l Arabî tövbenin gelecekle ilgili kararlılık şartı bulunmadığını ve böyle bir düşüncenin "iddia" anlamına geleceğini söyler. Hâlbuki iddianın kendisi tövbe edilmesi gereken bir şeydir. İnsan gelecekle ilgili sadece iltica(sığınma) ve dua üzere olabilir. Kaderin neyi ge
Tükendi
Hakîm Tirmizî velâyet ve ilgili meseleleri sistematik şekilde ele alan ilk sûfîdir. Velâyet üzerinde ondan önce veya sonra her ne söylenirse söylensin Hakîm Tirmizî'nin önderliği inkâr edilemez. Alanın tartışmasız en büyük isimlerinden birisi olan İbnü'l-Arabî'nin velâyet bahsindeki baş referansı Tirmizî'dir. Onun en ünlü eseri Hatmü'l-velaye İbnü'l-Arabî'nin hatmü'l-velaye (velîliğin sonu) teorisine kaynaklık teşkil etmiştir. Bu eserde velîlik ile ilgili pek çok bahse yer verilirken aynı zamanda nübüvvetin
Sûfîler velâyet ile halifelik arasındaki irtibatı ele alırken halifeliği "mânevî hükümdarlık şeklinde düşündüler. Allah'ın yeryüzündeki gerçek halifeleri velîlerdir. Allah, velîler vesilesiyle fiillerini icra eder. Hükümdarlığı izah ederken sûfîler velîleri; gavs, kutuplar, imamlar, bedeller (abdal), nakipler vs. olarak tasnif etmiş, her birinin görevinden söz etmiştir. Mânevî hükümdarlığın modeli meleklerdi. Hiç kuşkusuz âlemde gerçek ve tek mutasarrıf Allah'tır. Bununla birlikte Allah meleklerden ve onlar
Tükendi
Aşk Risalesi, Fütûhât-ı Mekkiyye'nin en önemli kısımlarından birisidir. Belki de pek çok insanın İbnü'l-Arabî ve Fütûhât-ı Mekkiyye'ye yönelik ilgisinin ana sebebini teşkil edecek metinlerden birisi budur. Bu kitap Fütûhât-ı Mekkiyye'nin 8. cildinde bulunan 113-117. kısımlar ve 178-188. bölümleri içermektedir. Aşk Risalesi adıyla özel olarak yayınlanan bu eser, Fütühat-ı Mekkiyye'nin en önemli kısımlarından birisi olma hususiyetinin ötesinde, belki bütün tasavvuf ve düşünce tarihinde aşka dair yazılmış en ö
Tükendi
Elinizdeki eser İbnü'l Arabî'nin başyapıtı Fütûhât-ı Mekkiyye'nin 8. cildinde bulunan 107-108. kısımlar ve 162-167. bölümleri içermektedir. Bu bölüm Fütuhat-ı Mekkiyye'de kimyâ-i saâdet başlığıyla yer alır. Kimyâ-i saâdet, insanı saadete ve kemâle ulaştıran kimya, yani ahlâk ilmi demektir. Kimyanın popüler isimlendirmesi simyadır. Kimya veya simya madenlerdeki değişimi ve başkalaşmayı inceleyen ilmin adıdır. Bakırın altına dönüşmesi veya kurşunun altına dönüşmesinin imkânını bu ilim inceler. İbnü'l Arabî bu
"İbn Arabî´nin eseri her şeyden önce, Kur´an ve Sünnet´ten kaynaklanan metafizik ve tasavvufî eşsiz bir doktrinal açıklamadır. En büyük otorite olarak o bizzat İslam´ın ´batınî´ doktrinlerini ortaya koymaya tercüman olduğu kadar, aynı zamanda Şeriat´in zâhiri disiplinlerinin de tam olarak üstatlığına sahip idi. Nitekim, tercümesini sunduğumuz Mişkatü´l-Envar onun mükemmel bir muhaddis olduğunu bize göstermektedir." (Muhammed Valsan, Fransızca önsözden)İbn Arabî´nin eserlerinde ayet-i kerime, hadis ve hadis-
Tükendi
Topraktan yaratılmış olmak itibarıyla , kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğünün olamayacağını ve dolayısıyla insanların eşit olduğunu öğreten en müessir ibadet hacdır. Haccın asıl hikmeti insana bu marifeti kazandırmasıdır. İnsan olmak bakımından kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur ve müktesep-mevhum kazanımlar bu hakikati değiştirmez! Bu nedenle hacılar dikişsiz elbise olan ihram giyer. İhram giymek, insanın dünyevi olan her şeyden uzaklaşmasını ifade ederken aynı zamanda kefen giymeyi de temsil eder. Bu, S
İbnü'l-Arabî'nin bütün eserleri gibi Fütûhât-ı Mekkiyye' de soyut kavramlar ekseninde kurulmuş ve bir imkân veya ihtimalden söz eden bir kitap değildir. Fütûhât-ı Mekkiyye bir rical kitabıdır. İbnü'l-Arabî eserinde her neyden söz ediyorsa gerçekleşmiş bir şeyden söz ediyordur. Her makam ulaşılmış makamdır, her hal yaşanmış haldir ve her mertebe ulaşılmış mertebedir. Makamlar ve haller sahipleriyle kaimdir ve ortada boşluk söz konusu değildir. Her makamın sahibi bir 'adam' vardır ve makam o adamla bilinir.
İbadet marifetin neticesi iken marifet ibadetin hem neticesi hem sebebidir. Tasavvufun din bilimleri arasında gerçekleştirmeye çalıştığı şey ibadet ile marifet ve ilahi sevgi arasındaki irtibatın gösterilmesi olduğu gibi bu sayede varmak istedikleri yer 'bütüncül' yani külli bir bilgi ve din anlayışıdır. İbnü'l-Arabî'nin kitabında yapmak istediği şey tam da budur; ibadet ile marifet ve marifet ile ilahi sevgi arasındaki ilişkiyi tespit etmek. Bunu idrak ettiği ölçüde insan âlemdeki varlık maksadını daha iyi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 144 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3