Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Halit Ziya Uşaklıgil’in öyküleri, çocuklardan cariyelere, meczuplardan iflah olmaz âşıklara ve toplumu dengede tutan insanlara kadar zengin bir mahalle vitrini gibidir. Özellikle içinde yetiştiği sosyolojiye ait gözlemleri ve kendisine nakledilenleri öykülerinde ustaca birleştirmesi yakın geçmişteki Türk toplumu adına bir sergi izlenimi verir. Temel perspektifi ise merhamettir. Sudan’dan getirilmiş bir genç kız, İstanbul kültüründe kendine yetişmeye çalışan insanlar, savaşın ardından dağılan hayatlar, zorlu
Tükendi
Türk edebiyatı, Cumhuriyet Dönemi'nde ''Yenileşme'' veya ''Batılılaşma'' diye adlandırılan sürecin etkileriyle iç içe yolculuğunu sürdürür. Bu sürecin başlangıcındaki ''medeniyet krizi''nin doğurduğu sonuçlar, en yerleşik edebi ifade vasıtası şiirde yankısını daima bulur. Yerleşik şiir kültürüne, yeni veya Batılı anlayış bir çatışma zemini getirir. Söz konusu zemin Türk şiirinin kendi geleneğiyle ilişkisini her dönem için canlı tutmakla kalmamış, onu varlık ifadesi olarak da öne çıkartmıştır. İdeal bir gele
Tükendi
Postmodern nedir? Modern ötesi, sonrası mıdır? Bir çeşit geç modernizm midir ya da? Sözlük anlamından bir adım öteye geçmeye çalıştığınızda, kavramın, onu tanımlamaya çalışan her kişiye göre değiştiğini, farklılaştığını görüyoruz. Daha da garibi, halihazırdaki tanım karmaşasını pekala, ironik bir şekilde kavramın kendisiyle de uyumlu sayabiliriz. Bu kitap, 40 temel soruyla bir yandan postmodern'in, felsefe, ekonomi, siyaset, teknoloji ile ilgisini araştırırken bir yandan da postmodern edebiyatın dünyada ve
Ertan Örgen bu kitabında Romanın ve Türk romanının doğuşuna kısaca değindikten sonra modern roman, kriz ve bireyi izahata girişiyor. İlk başarılı romanlardan olan Mai ve Siyah'ı, popüler çizgide anlatıyı sürdürürken negatif olanı gösteren Utanmaz Adam'ı, modernist roman ve birey temsilinin örnekleri olarak Tehlikeli Oyunlar ile Üç Beş Kişi'yi ve postmodern teknikle Doğu-Batı problemine yaklaşan Beyaz Kale'yi ele alıyor. Ardından Jameson'ın "ulusal alegori" iddiasını ilgili romanlar üzerinde tartışıp r
Romanlar büyük hikayenin peşine düşme iddiasıyla mercek altına alınırken, öykü genellikle göz ardı edilmiştir. Büyük hikayenin köşe başlarındaki ayrıntıları yakalayan öykünün modernleşmenin haritası çıkarılırken de akıbeti böyle olmuştur. Oysa öykü, içtenliği, sadeliği ve yazarın dünyasını daha net ele verişiyle üzerinde dikkatle durmayı gerektiren bir yazın türüdür. Öykümüzün İzinde, bu çabayla yazılmış metinlerden oluşuyor. Ertan Örgen'in öyküleri anlama çabası bir açıdan zamanımızı ve insanımızı da anlam
Tükendi
Orhan Veli Kanık, bir akşam meyhanede bir arkadaşından Fuzulinin Karban-ı Rah-ı tecridiz hatar havfın çekip Gah Mecnun gah ben devr ile nevbet bekleriz beytini duyunca müthiş der. Ardından Bırak canım, o da el açmışlardan sözüyle Fuzuliyi bir anda geriye itiverir. İki tespit arasındaki fark, şiir sanatının güzelliğini teslim mecburiyeti ile şairin kendidurduğu yer dolayısıyla diğerine bir yer belirlemesidir. Bu anekdot bize araştırmamızın problemi olan geleneğin şiir sanatı esas alındığında hep var olacağın
Tükendi
Adalet Ağaoğlu, kendini hemen ele vermeyen teknik denemeleriyle çok sesli bir orkestreyı yönetir gibidir oyunlarında. Sahne tasarımı, lamba, radyo, kapı gibi objelerle nasıl küçük ama zengin bir dil oluşturursa; konuşmalar da bir o kadar eşyaya bağlanır ve derinleşir. Yıkılmış duvarlar, yasaklanmış sokaklarla çevrili hayatlar, zor ayakta duran ev kadınları, baskın fakat yanlış ahlaki kabuller ile iç içe büyüyen insanlar, siyasetin ve toplumun gölgesinde ışığı arayanlar, kaçışla mutlu olmaya çalışanlar, insa
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1