9. Hariciye Koğuşu'nda bir inilti duyuluyor. Acı, elem, keder hepsi iç içe... Doktorlar, "Keseceğiz bu bacağı!" diyorlar. Peyami ise, "Hayır, iyileşecek!" diyor, iyileşiyor. Koskoca bir imparatorluk çöküyor bu kez omuzlarına. Hayret! O çelimsiz omuzlar bu yükü de kaldırıyor. Peyami Safa, dimdik duruyor o emsalsiz azmiyle. Savaşlar, yıkımlar, işgaller ve felaketler... Hangisi korkutabiliyor ki onu? Türklük kanı, damarlarında delicesine çağlarken, onu yıkmak kimin haddine? Bir savaşçı Peyami Safa. Kalemiyle,

Bazı kadınlar vardır ki, hamur gibi yoğururlar dünyayı. Zamanın, mekânın, gelenek ve törelerin dışına çıkıp, "Ben de varım!" diyen kadınlar vardır. İşte onlardan biridir Halide Edip. Bir elinde kalemi, bir elinde silahı, cehalet ve düşmana karşı kahramanca savaşan dişi bir aslandır sanki. Bir Osmanlı kadınıdır Halide Edip. Onu o yapan her ne varsa, o kadim medeniyetin zengin bir mirasıdır. Ve dahi bir Cumhuriyet kadınıdır Onbaşı Halide. Kanıyla, canıyla kuruluşunda görev aldığı cumhuriyetin kadını... Anado

Bu eser, bir hükümdarın şahsında, bir imparatorluğun analizidir. Tarih üzerine dinlenilen masallar, sadece insanları değil, toplumları da uyutur. Tarihin karanlık koridorlarında nice cevherler gizlidir ki yalancı satıcılar tarafından birer çöp, birer gulyabani gibi yansıtılırlar. Geçmiş, tüm ihtişamıyla asırlar ötesinde arz-ı endam ederken, o geçmişe şaşı gözlerle bakanlar, hiç şüphesiz asrın endam aynasında kaybolup giderler. Bugüne kadar nice masallar dinlediniz değil mi? * Osmanlı zamanı yakalayamadı

ömrünü kudüs'ü kurtarmaya adayan yalnız yiğit, yaşayan şehit... O bir Sultan... Kul Sultan, garip Sultan.... Ayaklarının altına tüm dünya nimetleri serilen, buna rağmen hak bildiği kutlu davasından başka hiçbir sevdaya dilbeste olmayan bir büyük âşık... "Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülerim?" diyerek gülmeyi ve uykuyu kendine haram kılan, koca bir ömür sermayesini, Müslümanların bu ilk kıblesini haçlı zalimlerinden kurtarmaya harcayan yalnız yiğit, yaşayan şehit... Bu eser, sizi kalben ve ruhen sırl

Bu kitap; yabancı istihbarat örgütlerinin, Türkiyenin önünü kesmek için yaptıkları planların deşifresidir. O bir mazlum Aynı zamanda katillerin en acımasızı Hissedemez, düşünemez, kendi iradesiyle hareket edemez. Varlığını, kendini bu acınacak hâle sokan mutlak efendisine adamıştır. Öl derse ölür, öldür derse öldürür. Hatta kendi annesini, öz evladını, can dostunu bile Çünkü o artık köledir, robotik bir varlıktır, MANKURTtur Bu eser; Türk tarihine damgasını vurmuş, trajik Mankurt efsanesini ele alan,

Bizden sandığımız, oysa koynunda hançer taşıyan hainlere mi kalacaktı meydan? Elbette hayır! Nizamülmülkten Sultan Abdülhamid'e kalan miras elbette yine Sultanın dirayetiyle günümüze kadar yaşayacaktı. Üç Hilal Cemiyeti... Nâr, Alamut, Kinolis, Ceylan Gözlü Hayal... Ve bin yıllık büyük sır. Nizamülmülk'ten Abdülhamide, oradan Özal'a ve günümüze uzanan, insanın hayal dahi edemeyeceği müthiş bir sır yumağı Herhangi bir kitapta birçok şey bulabilirsiniz ama ney nağmelerinden dökülen gözyaşlarını, Ceylan Gözlü