Sevgili Çocuklar,
800. yaşına giren Nasreddin Hoca'mızın bizleri güldürürken düşündüren en güzel fıkralarından "Biraz da Biz Ölelim, Eşeğin İşi Çıkmış" ve kitaba ismini veren "Hırsızın Hiç mi Suçu Yok?" isimli üç fıkra bu kitapta toplandı. Tek bir kurgu içinde üç fıkranın anlatıldığı kitaplarda severek yapacağınız etkinlikler de var Gamze Alıcı'nın hazırladığı, Sinem Zenginçelebi'nin resimlediği Nasreddin Hoca'yı tanıyacak ve çok seveceksiniz
Nasreddin Hoca Fıkraları: Komik, eğlenceli, düşündürücü
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser 'in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, "okuyan toplum" olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser 'in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil var
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü?
İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Şakır şakır yağmur yağıyormuş. Hoca, pencereden sokağa bakarken, bir komşusunun ıslanmamak için koşa koşa gittiğini görmüş ve pencereyi açarak seslenmiş. Komşu, ne kadarayıp!.. Senin gibi aklı başında, dini bütün bir ed em hiç Allah'ın rahmetinden kaçar mı? Hoca'nın sözlerine inanan adam yavaşlamış ve ağır ağır yürümeye başlamış. Eve varması için epey yolu varmış. Tabii eve varıncaya kadar donuna kadar ıslanmış. Eve gidip olup biteni karısına anlatınca, karısı, Hoca'nın kendisine oyun oynadığını söylemiş. G
Nasrettin Hoca, bilindiği kadarıyla 1208 yılında Sivrihisar'a bağlı Hortoköy' de dünyaya gelmiş.
Babası, köyün imam ı Abdullah Efendi'ydi. İlk eğitimini babasından aldı. Arapça ve din bilgisi öğrendi. Kur'an'ı hatmetti. Devrin ün yapmış alimlerinden dersler aldı. Konya medresesinde okuduğu bilinmektedir. Sivrihisar ve Akşehir' de köy hocalığı, imamlık, müdderrislik yaptığının bilinmesinin yanı sıra, sonraları Akşehir' de yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca'nın 1284 veya 1285 yılında Akşehir' de ölmüş olduğu sanı
Hani şu sizin Nasrettin Hocanız var ya onun için ne diyorlar biliyor musunuz?
...
Bilmiyor musunuz?
Ben size söyleyeyim öyleyse: ?Türk halkının duygu ve düşüncelerini, acı gerçekler karşısındaki direncini gülmeceyle yansıtan bir halk bilgesidir Nasrettin Hoca!" diyorlar.
Ya Tutarsa, sizler için hazırlandı...
Kim bu kitabı okursa o Nasrettin Hocanın torunudur...
...
Haydi, okuma zamanı!
Un jour un homme apporta une lettre à Nasreddin Hodja. Cependant ce n'était pas écrit dans un langage que connaissait le Hodja. Celui-ci regarda la lettre, médita un peu et fit:
- Je ne peux pas le lire.
L'homme s'énerva quand il entendît cela et dit:
-Tu es un hodja non? Si tu n'as pas honte de moi, aie honte de ton kavuk!
Alors le Hodja enleva son kavuk et le mît sur la tête de l'individu:
-Si ça ne dépend que du kavuk alors lis-le toi la lettre!
-Un día, un hombre trajo una carta a Nasreddin Hodja. Sin embargo, no fue escrito en un idioma que conocía el Hodja. Se miró la carta, reflexionó un poco y lo hizo:
- No puedo leerlo.
El hombre se enojó cuando oye esto y dijo:
- Usted no es un Hodja? Si no te avergüenzas de mí, seas avergonzado de su Kavuk!
Entonces el Hodja quitó el Kavuk y lo pone en la cabeza de la persona:
- Si sólo depende del Kavuk tú lo lees literalmente!
Nasreddin Hodja who is known as the symbol of humour genre is believed to have lived in Anatolia in the thirteenth century. Hodja known for his quick wit takes on contradictory charecters in each story and reveals the seriousness of the incident with humour.
The stories in this tale have been chosen from various sources and carefully simplified.
"Only the genious artist called Charlie Chaplin got closer to the humor scenes with profound and precious advice of Nasreddin Hodja".
- Necip Fazıl Kısakürek
"H
"Para Peşin İyi Düşün" hikâye kitabı, Nasrettin Hoca, Keloğlan, Karagöz ile Hacivat gibi önemli kahramanlarımız hakkında onlarca kitap ve çizgi film çalışması yapmış olan Ekrem Bektaş'ın kaleminden çıkarak hikâyeleştirildi.
Çocuklar, Nasrettin Hoca'nın maceralarını okurken gülecek; resimlerini boyarken bol bol eğlenecekler...
Nasrettin Hoca'yı tanımayan yoktur.
Nüktedanlığı, hazır cevaplılığı ile aslında bize ayna tutar.
"Para Peşin İyi Düşün" hikâye kitabı da Nasrettin Hoca, Keloğlan, Karagöz ile Hacivat gibi önemli kahramanlarımız hakkında onlarca kitap ve çizgi film çalışması yapmış olan Ekrem Bektaş'ın kaleminden çıkarak hikâyeleştirildi.
Gülmece türünün simgesi haline gelmiş olan Nasrettin Hoca'nın on üçüncü yüzyılda Anadolu'da yaşamış olduğuna inanılır. Hazırcevaplılığıyla tanınan Hoca, her hikayede çelişik niteliklere bürünür ve olayın ciddiyetini, mizah unsuru katarak ortaya koyar...
Bu çalışmadaki hikayeler, çeşitli kaynaklardan seçilerek, özenle üsluplandırılmıştır.
"Onun belirttiği, derin ve her biri kıymet hükmü getiren mizah tablolarına, ancak komik Şarlo dediğimiz deha çapındaki sanatkârdır ki; biraz yaklaşabilmiştir..." Necip F
Hoca, bir gün...
Ne o? Hemen gülmeye başladınız, bakıyorum...
Hoca'nın adı bile yetiyor, gülmek, gülümsemek için, değil mi?
Hele bir de fıkralarını okuyun... Bakın bakalım, tutabilecek misiniz kendinizi!
Çocukluğundan gençliğine, karısından komşularına, kadılığından Timur'a kadar... Yüzyıllardır bilinen, anlatılan ve gülünen Nasreddin Hoca fıkralarından, çocuklar için yapılmış geniş bir erleme, bu kitapta bir araya getirildi.
Ne diyelim, yüzümüzü güldürenler çok olsun!
Nasrettin Hoca, bir gün inatçı bir eşeğe binmiş. gidiyormuş. Hocayı gören köylüler sormuşlar:
"Hoca böyle nereye gidiyorsun?"
Hoca:
"Bu inatçı eşeğin gittiği yere." demiş.
Nasrettin Hoca bir ara geçim sıkıntısı çekmeye başlamış. Bir hemşerisi:
"Hoca Efendi, Tanrı insanları niçin yaratmış?" diye sormuş. Hoca da, hiç düşünmeden:
"Yokuş çıkmak ve borç ödemek için, evladım!" demiş.
Nasrettin Hoca ormanda odun kesip eşeğine yükledikten sonra evinin yolunu tutmuş. Yolda karşılaştığı münasebetsiz bir adam:
"Hoca, iki kardeş tıpış tıpış ne güzel gidiyorsunuz." demiş.
Hoca hiç düşünmeden cevabını yapıştırmış:
"Siz, ağabeyimizi karşılamaya çıktık!"
Çocuklar bir gün Nasrettin Hocaya sormuşlar: "Hocam, Ay mı daha yararlı, yoksa Güneş mi?"
Hoca: "Ay daha yararlıdır, çocuklar." demiş.
"Çünkü Ay geceleri doğar, karanlıkta önümüzü aydınlatır, gece yolda gitmemizi sağlar. Oysa Güneş zaten gündüzleri doğduğu için ortalık aydınlıktır."
Toplam 24 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.