Bana yazıldı bütün ayrılıklar Ve bana yazmak düştü Bütün ayrılıkları Oysa üryan geldik, üryan gideceğiz. Bir vakit burada, bir şarkı, bir rüya, bir hasret, bir ağrı olarak...

"Hayatı tek cümle gibi gördün, devrik bir cümle gibi okudun. Kesik yazdın. Yazdıklarını en fazla üstünkörü bir teğelle birleştirdin. Tek kelimeye sığdırdın duaları, korkuları, umutları. Her ne biliyorsan tek kelimenin ışığında sana yetti." Suavi Kemal Yazgıç, Dünyanın Çekmeceleri'nde lirik anlatımı ve sembollerle kurduğu dil ile hayal ve gerçek arasında gezindiriyor karakterlerini. Üstelik bütün bunları tezahüratsız ve belli belirsiz seyredilen bir izlek doğrultusunda kolaylıkla başarıyor. Kelimelerin zıtl

ne söylesek kopmuyor fırtına ne söylesek geri gelmiyor sükûn

Bir çiçek açarken neyi getirirse dünyaya yanımda onu götürmek istiyorum sevap niyetine.

taş suya değince. kırılır ten. yırtılır hatırlamanın haritası. ve unutulur. bir zamanlar ben dediğimiz. o küçük yalan...

Gül öldü kim kaldı Kim bildi yaralarımızı Suskunluğumuzu kim okudu Rüyalarımızı hayra yoran kim Gül öldü bağçe perişan Dudaklarımızda yarım kaldı buselik Kimliklerimizi gömdüğümüz tarih Unutturuldu astarda Bizi yalnız yağmur tanıdı Yağmur yazdı toprağa halimizi Soldu yüz Sözler sözde kaldı Gül öldü öldü gül

Kılavuz Kitaplar dizisinin 13. kitabı olarak yayınlanan Avrupa Birliği konuyla ilgili yetkin bir giriş niteliğinde. Avrupa Birliğinin tarihçesini, düşünsel temellerini, idari yapısını ve geleceğini tartışan kitap, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerininin seyrini de kronolojik olarak içeriyor. Deneyimli bir gazeteci tarafından, özellikle konunun yabancısı olan okura güvenilir bilgilerle kılavuzluk eden bir çalışma.