Şeffafa beyaz zenciye arap denen coğrafyanın katmerli güller açtığı yıllarda
ayaklarımı su basıyordu bahçedeki tulumbanın gücünden
hızır ile ilyasa küsüyorduk gül dalına bağlanan dilekler tutmayınca
rodrigonun gitar konçertosunu ıslıkla çalarken öldürme aracıdır diye gemi halatlarına bile bakamıyorduk
zihnimiz yanlışlıkla iki paket hamur kabartma tozu atılmış kek gibi şiştikçe şişiyordu da içimiz pişmiyo
Şiir yazmayınca ya da okumayınca kimse ölmez, zaten herkes bir gün illa ölecek. Ama şiir okunmadığı ya da yazılmadığı zaman erken ölümlerin sayısı artar mı acaba?
Peki ya orman yangınlarının, yerlere çöp atanların sayısını azaltır mı şiir?
Şiir insan ruhunu taş devrinden ancak cilalı taş devrine mi geçirir?
Şiir ve şair abartan fikre karşıyım.
Ama şiirin ve şairin varlığının önemine inanıyorum.
-Nesrin Kültür Kiraz-
Bu kitaptaki şiirler, örneğin ülkeyi kurtarmaya filan, katiyen soyunmuyor. Kavga filan da etmiyor. Alışılmış büyük sözler mi... Hiçbirini söylemiyor. Ama bir başka büyük şeyi mükemmelen beceriyor: İçimize bakarken, dışımızı da görebiliyor. Ya da tam tersi: Dışımıza bakarken, aman, içimiz de menzil dahilindedir diyor. Hayli özlediğim bir sözcüğü kullanarak söylemem gerekirse, içimiz ile dışımız arasında müthiş 'diyalektik' bir ilişki var bu şiirlerde. Küçük küçük, ama belki de bu nedenle epey büyük bir samim
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.