Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hardt ve Negri’nin İmparatorluk’u yayımlandığında, dünyadaki muhalif güçler uzun yılların ataletini yeni yeni kırmaya, küresel egemenliğin bu yeni biçimini sorgulamaya başlıyordu. Kitapta yazarlar, emperyalizm teriminin artık günümüzü açıklayamadığını, bunun yerine ulus-devletler kadar ulusüstü kurum, şirket ve STK’ları da içeren, her yere yayılan bir emperyal ağın var olduğunu savundular; bu yeni egemenlik biçimi karşısında ulusal ve yerel eksenli direnişlerin etkisiz kaldığını söyleyip yeni bir enternasyo
Tükendi
Negri’nin tezleri Spinoza’nın felsefesinde politikanın kurucu rolünü gösterir. İlk yapmamız gereken, bu tezlerin kapsamını değerlendirmek ve Negri’nin Spinoza’da ne bulduğunu, Negri’yi neyin derin ve sahici bir Spinozacı yaptığını anlamaktır. — Gilles DeleuzeNegri’de beni özellikle etkileyen şey, onun, tıpkı üçüncü tür bilgiye özgü sürekli yenilenen bir şimşek gibi, Spinozacılığın özünü ortaya çıkaran çarpıcı sezgileridir. Kuşkusuz bunun nedeni, Negri’nin kuramsal düşüncesinin ve pratiğinin, uzun zamandır g
Tükendi
Spinoza'nın yeniden keşfi, "bu" dünyayı, diğer bir deyişle "ideolojilerin sonu"nun ve "tarihin sonu"nun dünyasını, yeniden inşa edilecek bir dünya olarak yaşama olanağını tanır bize. Bu keşif bize, bireylerin ve çokluğun ontolojik uyumunun, yaşamın her tekil belirişine bir direniş ve yaratma eylemi olarak bakma fırsatını sağladığını gösterir. Filozoflar "sevgi" kelimesinden hoşlanmasalar da, postmodernler onun adını solmakta olan bir arzu fikriyle birlikte ansalar da, Etik'i yeniden okumuş ve Spinozacılar t
Tükendi
Marksizmin önemli bir kesimi de dâhil olmak üzere, burjuva egemenlik teorisinde temellenen pek çok okuma, Lenin'i devletin ortadan kaldırılmasından çok devlet iktidarının ele geçirilmesinin teorisyeni olarak sunmuştur. Lenin'deki parti ve proletarya diktatörlüğü mefhumları, güç istencinin stratejik perspektifi yerine, iktidar istencinin diyalektik mantığı içinden yorumlanmıştır. Oysa Lenin'in en etkili vurgusu, güç ilişkilerindeki çatışma noktalarına, mücadeledeki öznelliklerin değişimlerine uygun olarak, ö
Antonio Negri ve Michael Hardt acil yaygınlaştırılması ve tartışılması dileğiyle bir duyuru yayımladı. Bu kısa metinde, günümüzdeki toplumsal hareketlere ve mücadelelere ilişkin önemli tespitler yaparak, hareketlerin yeni bir kurucu nitelik kazanabilmesi için bir yol haritası öneriyorlar. Günümüzün toplumsal hareketleri düzeni tersine çeviriyor, manifestoları ve peygamberleri gereksiz kılıyor. Değişimin failleri şimdiden sokaklara indiler ve şehir meydanlarını işgal ediyorlar; yalnızca yöneticileri tehdit e
Tükendi
İşte bugün de hapishaneye girmiş bulunmaktayım. Bana, bize ait bir geleceği düşünerek özgür olmaya çalıştığım bu hapishanede... Hepimizin özgürlüğünü düşünerek... Elbette bu ortak özgürlük çerçevesinde, hapishanenin yıkılması gerekecek. Yeniden yoldaşlarıyla buluşma gücünü kendinde bulmak için dönenlerin ve bir dönüşüm projesi çerçevesinde toplumu bir araya getirme amacıyla belli bir süreklilik içerisinde kafa yoranların, bir daha asla arzularıyla aralarına bu korkunç hapishane cehennemi dikilmesin diye...
Öznelliğin politik inşasına (veya daha doğrusu politik öznellik üretimine, yani çokluk-yapmaya) karşılık düşen uzun güzergah bizim "fakirlik" dediğimiz bir paradokstan başlar. Fakirlik derken, fiziki ve maddi yoksunluğu, yani basitçe mahrumiyet durumunu değil, eksiklikleri ve mahrumiyetleri telafi etmek için ilişkiler ve işbirlikleri geliştirme ihtiyacında olma olgusunu kastediyoruz. Gerçekten de ortak bir öznellik üretimi süreci bize göre iki temel gücün ilişkilenmesi yoluyla mümkündür. Birinci kuvvetten
Tükendi
O sıra önüme koyduğum mesele, bana tamamıyla kapitalist üretim tarzı tarafından ezilmiş görünen bir toplum algısından çıkmaktı. Etrafımdaki toplum bana bir metalar yığını, paranın ya da finans mekanizmalarının birbirleriyle ikame edilebilir kıldığı bir soyut değerler yığını gibi görünüyordu; tek taraflı bağların içinde yassılaşmış, gerilimleri adeta yürürlükten kaldırılmış bir kapitalist dünya. Bu kapitalist dünyada artık doğal olan, yani sanayi öncesi olan ve imal edilmiş olmayan hiçbir şey bulamıyordum. M
Tükendi
Küreselleşme karşısında, sınıf hareketlerinin, krizi ve modernliğin ötesine geçişi belirleme gücü dikkate alındığında; materyalist bir ereği, kolektif bir amacı yeniden oluşturmak, çevresinde siyasal bir öznenin yeniden kurulabileceği devrimci bir söylemin doğmasını sağlamak mümkün müdür? Bu amaç için bir “büyük anlatı” gerekiyor idiyse (“ilkesiz postmodernlik”in bütün yasaklarına ve aforozlarına karşı), o zaman bu görev üstlenilmeliydi. Öncelikle de bir nedenden ötürü – yani, küresel postmodern durumda, se
Tükendi
"Reel sosyalizmin" mevcut krizinin, sermayenin sosyalist idaresindeki krizden başka bir şey olmadığını iddia edebilir miyiz? Peki mevcut durumun, komünizmin nihai krizi ile hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürebilir miyiz? Eğer yüz elli yıllık bir tarihten çıkan dersleri kabul ederek sosyalizm ile komünizm arasındaki ayrımı mümkün olduğunca güçlü biçimde yeniden savunursak, gerçekten böylesi iddialarda bulunabiliriz. Çünkü sosyalizm, içinde sermayenin örgütlenip idare edildiği bir biçimden başka bir şey de
Marksist yöntemin devrimci içeriğini özgürleştirmeliyiz. Grundrisse´nin açtığı patika, bunun için bize asli bir temel sunuyor. Bu patikada ilerleyerek ve Marksist düşünceyi ileri iten mekanizmaları yeniden keşfederek nihayet ulaştığımız temel nokta şudur: bütün diyalektik biçimlerin Marksist eleştirisi. Sonunda Marx´ın düşüncesinin pratik niteliğini bulduğumuz yer burasıdır. Diyalektiğin sonu mu? Evet, çünkü burada düşünme eylemi, kolektif praksisten bağımsız bir otonomiye sahip değildir. Düşman yıkılmalıd
Tükendi
Yıkıcı Politika, İtalya da 1960 lardaki yoğun işçi militanlığı, 1970 lerle beraber mücadele halindeki yeni toplumsal öznelerin ortaya çıkışı ve 1980 lerle gelen baskı döneminin ardından Negri nin Fransa daki sürgün yıllarında kaleme aldığı yazılardan oluşuyor. Bu yazılar aslında devrimci bir düşünürün, içinden geldiği teorik ve politik hareketin birikimlerini devralarak, yükselişe geçen toplumsal hareketlerin öznel yanlarını dikkate alan yeni bir politik paradigmanın kuruluşu içindeki serüvenini resmeder. N
Tükendi
Devrimin Zamanı Negri´nin düşüncesinin yirmi yıllık gelişimini, özellikle imparatorluk ve çokluk gibi iki anahtar kavramını ortaya çıkışını ve serilişini izleyen bir kitap; düşünürün Zamanın Oluşumu başlıklı yazısıyla, Kairos, Alma Venus, Multitudo adlı kitabından oluşuyor. Yazar bu metinlerde, Marx´ın "kapitalist ölçü olarak zaman" nosyonuna ilişkin, bizzat geliştirdiği "proleter özdeğerleme" ve "işbirliği halindeki çokluk kümeleri" gibi kavramlara ilişkin aporia dediği felsefi zorlukları okura açıklayac
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1