Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitapta hiç soru işareti ve ünlem kullanılmadı. Noktalı virgülle üç nokta da öyle. "Sorular kendini belli eder, kızgınlıklar boy verir ya da kızgınlıklara yer verilmemelidir," diyerek belki. Fazla birbirine bağlanmadı cümleler ve devamı geleceğine dair ipucu bırakılmadı satır aralarında. Virgülleri de azaltarak dilin sadeliğine vurgu tamamlandı. Remzi Karabulut böyle aktardı bana bu öykü kitabını. Unuttuklarını, atladıklarını da ben temizledim. Bazı satırlarda zaten akış tamdı, sıralanış öyle kusursuzd
Benimki düpedüz cahil cesareti. Bugün, hemen şimdi, yazmalıyım size. Ya da sizi yazmalıyım. Üstelik buna gücümün yetmediğini bildiğim halde. Çünkü henüz kendini yazamayan, başkasını yazamaz. Belki de kendimi yazacağım bu yolla. Bilmiyorum. Ama koşulsuz olsun istiyorum. Yapıtlarınızı her zaman olduğu gibi yine baştan sona, sondan başa, ortadan sona, sondan ortaya okuyabilirim. Sizin, Kafka'nın yapıtlarında yaptığınız gibi karmakarışık, herhangi tarihsel, konusal, türsel bir sıralama izlemeden, gelişigüzel bi
Tükendi
Aslı'nın, Saadet'e Martı demiş olmasının elbette bir nedeni vardır. Martı, Aslı'ya sığındığı gün, "Mümkünse bana küçükken sölediğin gibi yine Martı de, olur mu Aslı abla?" demiş olabilir. Belki de bizim hiç aklımıza gelmeyen başka bir nedeni vardır. "Paramparça olmuş hayatın hikayesi ancak ufak tefek parçalar halinde anlatılabilir." On sekiz yaşındayken kaybolmuş genç ve güzel bir kız. Kaybolmasından sonra, babasının, annesinin, yakın komşularının, liseli gençlerin, mahallenin delisinin, kısaca Saadet'i
Tükendi
Gelecek az sonra. Üstüne üstüne. Üstüne saldıracak. Az sonra. Az sonra bir et yığını, kokuşmuş soluğuyla ve ilkel hayvanların saldırısına benzer saldırısıyla, o yabanıl, o iğrenç elleriyle, şuracıkta, fark etmez, belki de başka bir köşede; yerde, kapının arkasında, odanın orta yerinde, ya da lavabonun önünde, hiç acımadan, duygusuzluk, bayağılık ve büyük bir bencillikle isteklerinde kullanacak seni. Gözleri dönmüş bir şekilde, bir tek şeyi, onu, o ânı yaşamak, yalnızca kendisi yaşamak için burada olacak.
Tükendi
Remzi Karabulut, Acı Gösteride epeydir unutulmuş insan tipleriyle yeniden buluşturuyor okuru. Gizemli koleksiyonerden kasabanın delisine, vitrin mankeninden Yılancı Yunusa tüm kasabanın içinde kendine yer bulduğu bir kitap Acı Gösteri. Gündelik sıkıntılardan bile mizah çıkaran Akdeniz insanının sahiciliğiyle, Güneyden bir tutam iyimserlik öyküsü... Yazdıklarıma Anton Çehovun ilgiyle bakmasını, Sait Faikin içten gülümsemesini, Vüsat O. Benerin sonuna kadar okumasını, Ferit Edgünün gereksiz sözcük bulmamasını
Tükendi
Yaşamını Tarsus’ta sürdüren ve yazılarını ancak kalabalık mekânlarda yazabilen Remzi Karabulut, şaşırtıcı, daha ilk kitapta ustalığa ulaşmış kalemiyle giriyor edebiyatımıza. Öykücülüğümüz, 90’lı yılların başından başlayarak önemli ölçüde verimli oldu. Son bir-iki yıldan beri de neredeyse bir duraklama dönemine girdi. Kuşkusuz edebiyatımızı her zaman verimli, yoğun kılmamız olanaksız. Bu bakımdan öyküde de, şiirde de durağan dönemler olacaktır. Ancak arada tıpkı Remzi Karabulut gibi parlak öykücüler de çıkma
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1