Hayatım bir harika, süper, süper ötesi, süper ötesinin ötesinin ötesiiiii! Annem, babam, kardeşlerim Kâmil ve Saltuk'la birlikte yuvarlanıp gidiyoruz. Yuvarlanmak bizim işimiz! Mahalledeki esnafla da aram süper ötesi. Hepsi beni görünce, "Kapalı" tabelasını asıp dükkânlarını kapatıyorlar. Okulda ise tanınan bir simayım. Müdür amca, öğretmenler, arkadaşlarım beni görünce bayılıyorlar. Bayıltıcı sprey gibiyim. Tepe üstü, tek ayak üstü, çaprazlamasına maceralar yaşıyorum. Kısacası, macera benim işim. Gülüy

Ali büyükşehirde apartmanda yaşamak zorunda kalan herkes gibi bir çocuktur. Apartmanda yaşamak hele de tatil olunca çocuklar için çile demektir. Okul açılınca yaşananlar ise ayrı hikâye. Ali can sıkıntını gidermek için birçok proje üretir. Siz de ona katılmak ister misiniz? Setin Kitapları 1. Bana neler oluyor?2. Gıdıklayan proje3. En güzel meslek emeklilik4. Sürprizli şubat tatili5. Atarlanan Asansör

Çocuklarımızın günlük yaşamlarında kazanması gereken deneyimleri hikâyelerle anlatan eğlenceli bir seriyle tanışma vakti. Yusuf; Okula Gidiyor Yatağını Islatıyor Doktora Gidiyor Bakıcıya Bırakılıyor Arka Koltuğa Oturuyor Hikâyeleri ile çocuklarımız, birçok güzel davranışı kazanmaya adım atacaklar. Hikâye sonlarında bulunan mini mini etkinlikler ile eğlenerek öğreneceğiz. Şimdi Yusuf ile çocuklarımızın gelişimine katkı sağlama zamanı!

Evet, tamam, ben büyüdüğümde dedektif olmak istiyorum ama şimdi değil! Yani henüz bütün hazırlıklarımı tamamlamadım. Ben sadece bir çocuğum! Ama zaman beni dinlemiyor, her şey bir sabah başlıyor. Çocukların aralarında konuştuğu o korkunç, çok korkunç olaylar neler? Gizli gizli fısıldaşmalar neden? Öğretmenler ve öğrenciler niçin tedirginler? Biz okulun bodrumunda neden kilitli kaldık? Bu hırsızların bizim okulda ne işleri var? Nasıl olduğunu bilmiyorum ama ben ve arkadaşlarım, şu anda olayların tam da ortas

Her şey okuldaki o korkunç, hem de çok korkunç olayla başladı. Ardından olaylar birbirini kovaladı. Okulun bodrumundaki mücevher hırsızları... Mağara gezisindeki ürkütücü gölgeler... Koşu yarışında hileyle birinci olmaya çalışan kız... Piknikte kaybolup ormancıya tutsak olan bizler... Kantinci diye okula gelen soyguncular... Arkadaşlarımla bu kadar olayı nasıl çözdük? "Dedektif Tayfa" grubu nasıl kuruldu? Hademe Hasbi Abi ve Ahmet Öğretmen, Dedektif Tayfa'ya nasıl katıldı? İnanın ben de bilmiyorum. Tek bild

Okulda, yeni bir olaya karışmayalım diye bizi olaylardan uzak tutmaya çalışıyorlarken, tam da olayların içine düşmek bu olsa gerek! Müdür Amca'nın "Size iş buldum" demesinin sebebi ne? Yoksa Dedektif Tayfa okuldan mı atılıyor? Kantinde neler oluyor? Kantin olayına neden biz el atmak zorundayız? Bu adamlar, bizim okulun kantininde ne arıyorlar? Tost almak için eylem yapmak zorunda kalan öğrenciler neyin peşindeler? Müdür Amca'nın panik atak geçirmesinin sebebi biz miyiz? Okuldaki kamera kayıtlarını bulup, ge

Dedektif Tayfa'yı, "Okuldaki olaylara karışmayın!" diye uyarmışlardı ama bize "Piknikteki olaylara karışmayın!" dememişlerdi. Duyan oldu mu? Ben duymadım mesela. Sakin sakin pikniğimizi yaparken, başımıza bunların gelmesini biz de istemezdik. İster miydik? İnanın ki kesinlikle istemezdik. Ama her pikniğe gittiğimizde yağmura tutulmak da bizim suçumuz değil bence. Kesin bilgi, Müdür Amca bu piknik işini hiç bilmiyor! Yıllardır her piknikte, "Çarşamba'yı sel aldı" türküsünü söylemekten yorulduk. Kaybolmak da

Dedektif Tayfa'nın maceraları biter mi? Bitmez! Bu sefer de atletizm yarışmasında başımıza gelmedik kalmadı. A aa! Sınıfımızda yeteneğini bilmediğimiz bir arkadaşımız mı varmış? İnsan sınıfındaki arkadaşını hiç tanımaz mı? Koşuculardan birinin ayakkabısının içine ısırgan otu koyan kişi kim? Yarışmacıların formasını yırtanı bulabilecek miyiz? "Koş! Koş! Koş!" diye kime bağırıyoruz? Yarışmayı bizim okul kazanabilecek mi? Kartopu gibi büyüyen olaylar zinciri hepimizin kafalarını karıştırıyor. Atletizm yarışmas

Okuldakiler, Dedektif Tayfa'yı bir daha bir yere götürürler mi bilmiyorum ama bu seferki dedektiflik maceramız bizi de çok yordu. Okulun yaptığı mağara gezisinde olanları bir okusanız siz de inanamayacaksınız. Ağladık, bağırdık, çağırdık, sesimizi duyurmaya çalıştık... Aç kaldık, susuz kaldık, uykusuz kaldık ve mağarada kaybolup gittik... Karanlıkla savaştık, gölgeler bizi kovaladı... Define avcılarıyla karşı karşıya geldik derken... Aslında o define avcısı sandıklarımızın kim olduklarını öğrendiğimizde...

Okul aslında ne kadar da eğlenceli! İşte senin için okumayı sevdiren bir kitap serisi! Zeynep sözlüden 100 alıyor ve başına türlü türlü şeyler geliyor. Sınavların kaldırılması için bir de öğrenciler Müdür Amcaya mektup yazıyor. Sonra okula kameralar geliyor ve bütün bunların hepsi haber oluyor. Zeynepin aşırı komik maceraları sizi gülmekten sandalyeden düşürecek! 100 aldım, düşüp bayıldım. Olanları rüya sandım, Aslında rüya değilmiş, Zeynep de 100 alabilirmiş

Okula gittiğimde herkesin SAĞA SOLA KOŞTURDUĞUNU gördüm. Acaba benim bilmediğim bir TATBİKAT FİLAN MI oluyordu? Neyi kaçırmış olabilirdim? Ben de bahçeye doğru koşmaya başladım. O sırada nasıl olduğunu bilmediğim şekilde kendimi YOĞURT YEME YARIŞMASININ ortasında buldum. Kocaman bir tepsi yoğurt önümde duruyordu. "BAŞLA!" düdüğüyle tepsinin içine kafamı soktum ve hızla yemeye başladım. Yedim, yedim, yedim... Neredeyse NEFES ALAMAYACAK HALE gelmiştim ki yoğurt tepsisinden kafamı çıkardım. Etrafıma şöyle

"HAYAT OKULU" diye bir şey olduğunu duymuştum. Anladığım kadarıyla okula gitmiyordun ama yaşarken öğreniyordun. Bence OKULDA BOŞA VAKİT harcamaktan iyiydi. Dedemden bana bir iş bulmasını rica ettim. Ve artık bir TAMIRCI ÇIRAĞIYDIM. İşe başlar başlamaz usta: – Şu YERLERİ SÜPÜR BAKALIM Helikopter, dedi. İyi de yerleri süpürmek miydi benim görevim? Hani ben araba tamiri öğrenecektim? Süpürmeye başladım. Sonra müşteriler geldi, öbür mahalledeki ÇAYCIDAN ÇAY SÖYLEDİM. Telefon etseydik olmaz mıydı? Her sefe

Yaz tatilinin hızla gelişiyle birlikte, benim de YAN GELİP YATMA dönemim başladı. Öğlende uyanıp, ayaklarımı duvara koyup dinlendirme sezonunu açmış bulunuyorum. DERS YOK, kalem yok, defter yok, ödev yok. Okula gitmek için erkenden kalkıp KOŞTURMAK HİÇ YOK. Koşturmalara son verip yavaş hareket etme dönemine girdim. Kendimi Ay'da hareket eden ASTRONOTLAR gibi hissediyorum. Her adım attığımda, LAY LAY LOM... Bir adım daha at, bir LAY LAY LOM daha... Her şey ne kadar da güzel, TATİL NE KADAR DA GÜZEL! İnsa

Ben ALİ KOPTER. Helikopter değil, Ali Kopter. Adım ALİ, soyadım KOPTER. Bilmem kaç sene önce Soyadı Kanunu çıktığında bize bu soyadını vermişler. Arkadaşlarımın helikopter gördüklerinde: - ALİKOPTER GEÇİYOR, ALİKOPTER GEÇİYOR esprilerine alıştım artık... Ne yapalım, kaderimde varsa çekerim. Anneme göre ÜŞENGEÇ, babama göre İDARE EDER, dedeme göre ise ASLAN BİR TORUNUM. Bu arada ANNEANNEMİN KIYMETLİSİ olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim. Hayatım ev ve okul arasında geçiyor. MACERACI BIR ÇOCUK olmak ist

Okul gazetesine haber yapacaktım ve ben bunu unutmuştum. Annemin akşam yaptığı ISPANAĞI YİYİNCE aklıma geldi. NE YAPSAYDIM ACABA? En iyisi kâğıt kalemimi alıp mahalleye inmekti. İlk hedefim BAKKAL ALİ AMCA oldu. - Ali Amca, okul gazetesi için sizinle RÖPORTAJ YAPMAK istiyorum, dedim. - Peki, sor bakalım sorularını, dedi. - ISPANAK NEDİR? Ali Amca garip garip yüzüme baktı. - ISPANAK ISPANAKTIR oğlum. Bir bakkala neden bu soruyu soruyorsun? Manava sor sebzeyle ilgili bir şeyse... Bu konu NEREDEN TAKILDI

Masallar ne güzeldir. Hayat biraz masaldır ve masallar hayattır. İnekler masallarda konuşur, Kar taneleri masallara düşer... Yosun hiç konuşur mu? Fok Balığı düşünür mü? Kuşların okulları olur mu? Masalsa anlatılan, olur... Masalları çok sever bütün çocuklar. Laf aramızda, çocukları da çok sever bütün masallar...

Masallar ne güzeldir. Hayat biraz masaldır ve masallar hayattır. İnekler masallarda konuşur, Kar taneleri masallara düşer... Yosun hiç konuşur mu? Fok Balığı düşünür mü? Kuşların okulları olur mu? Masalsa anlatılan, olur... Masalları çok sever bütün çocuklar. Laf aramızda, çocukları da çok sever bütün masallar...

Ben ALİ KOPTER. Helikopter değil, Ali Kopter. Adım ALİ, soyadım KOPTER. Bilmem kaç sene önce Soyadı Kanunu çıktığında bize bu soyadını vermişler. Arkadaşlarımın helikopter gördüklerinde, ?ALİKOPTER GEÇİYOR, ALİKOPTER GEÇİYOR" esprilerine alıştım artık... Ne yapalım, kaderimde varsa çekerim. Bazı verilere göre 9, bazı başka verilere göre 9,5 YAŞINDAYIM. Anneme göre ÜŞENGEÇ, babama göre İDARE EDER, dedeme göre ise ASLAN BİR TORUNUM. Bu arada ANNEANNEMİN KIYMETLİSİ olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim. Ok