Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İmam Gazâlî bu eser için şöyle söylemektedir; "Bu cahillerin nabzının ahmaklıkla attığını gördüğüm zaman eski filozofların görüşlerini reddetmek için Tehafütü'l-Felasife'yi yazmayı bir vazife bildim. Bununla onların ilahiyata dair akidelerinin tutarsız ve sözlerinin çelişik olduğunu açıklayarak reddetmek, akıllı insanlar için alay konusu olan görüşlerinin iç yüzünü ve felaketlerini ortaya koymaktır. Bunun avam arasından çeşitli akide ve görüşleriyle temayüz eden zeki kimselere ibret olmasını sağlamaktır."
Tükendi
İmam Gazâlî'nin felsefeye dair ilk eseri Mekâsıdü'l-Felâsife'dir. Filozofların tutarsızlıklarını ortaya koymak üzere bu alanda çeşitli eserler yazmayı planlayan müellif, öncelikle onların maksatlarının belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüp İbn Sînâ felsefesinin klasik mantık, tabîiyyât ve ilâhiyyât usulüne uyarak ve daha çok onun eserlerinden özetler yaparak 487 (1094) yılında bu kitabı kaleme almıştır. İmam Gazâlî'yi Batı dünyasında tanıtan ilk eser, XII. yüzyılda Mekâsıdü'l-Felâsife'dir. Latince te
“Kalp bir kale gibidir. Şeytan onu ele geçirmek için her an fırsat kollamaktadır. Onun oraya girmesini engellemek için her an uyanık bulunmak, onun giriş yerlerini kapatmak veya oralarda nöbetçi bulundurmak gerekir. Kaleyi iyi tanımayanlar bu işi yapamaz. Bu görev her Müslüman için farzdır. Şeytanın sızma yollarını bilmeksizin kalbi ona karşı savunmakta başarıya ulaşılamaz. Şeytanın kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun bir takım sıfatlarıdır. Bunlar çoktur.” *** Asrının müceddidi Hücc
“Sevdiği insandan ilim, amel veya onun vasıtasıyla onun ötesinde bulunan bir hedefe varmayı elde etmek için değil sadece Allah için sevmektir. Sevginin bu derecesi, derecelerin en yüce, en ince ve en sırlı derecesidir. Bu tür sevgi de mümkündür. Çünkü sevginin çok olmasının alameti şudur: Sevgi, sevgili ile ilgili bulunan her şeye sirayet eder. Uzaktan olsa dahi sevgili ile münasebeti bulunan her şeye geçer. Bu bakımdan şiddetli bir şekilde herhangi bir insanı seven bir kimse, o insanın sevdiklerini de seve
Maḳā ṣ ıdü’l-felâṣife, Gazzâlî’nin çalışmalarının fıkıh ve kelâmdan sonra üçüncü safhasını oluşturan felsefeye dair ilk eseridir. Filozofların tutarsızlıklarını ortaya koymak üzere bu alanda çeşitli eserler yazmayı planlayan müellif, ilkin onların amaçlarının belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüp İbn Sînâ felsefesinin klasik mantık, tabîiyyât ve ilâhiyyât modeline uyarak ve daha çok onun eserlerinden özetler yaparak 487 (1094) yılında bu kitabı kaleme almıştır. Yazıldığı günden beri büyük ilgiye maz
Bu çalışmada, risale yazma hususunda velûd bir âlimin iki risalesinin tercümeleri sunuluyor: Eyyuhe'l-Veled ve el-Edebu fi'd-Dîn. Eyyühe'l-Veled, bir öğrencisinin sorusu üzerine İmam Gazali'nin cevaben kaleme aldığı, her Müslüman'ın manevî hayatına temas edecek nasihatleri ihtivâ eden hacmen küçük ancak kıymet bakımından oldukça büyük bir eser. el-Edebu fi'd-Din ise İmam'ın muhalled eseri İhya'da izahatı uzunca verilen kulluk ölçülerinin veciz bir üslupla ifade edildiği bir risale hüviyetinde. Detayın
11. yüzyılın büyük İslâm âlimi İmam Gazâlî rah., kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, hemen her asırda derin izler bırakan fakih ve mutasavvıf bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür; İhyâü Ulûmi’d-Dîn… Semerkand Yayınları’ndan bölüm bölüm müstakil kitaplar halinde yeniden tercüme edilen ölümsüz eser, hem çeviri dili hem de tasarımı yönüyle dikkat ç
11. yüzyılın büyük İslâm âlimi İmam Gazâlî rah., kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, hemen her asırda derin izler bırakan fakih ve mutasavvıf bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür; İhyâü Ulûmi’d-Dîn… Semerkand Yayınlarından bölüm bölüm müstakil kitaplar halinde Prof. Dr. Dilaver Selvi tarafından tercüme edilen ölümsüz eser, hem çeviri dili hem
İnsanın saadeti; Allah (c.c.)'ı bilmektir. Peygamberlik ve Velilik, İnsanın Yaradılışı, Kalbin Varlığı, Ruh ve Mahiyeti, Ölüm ve Hakikati, İlim Öğrenmek, Komşu Hakları, Büyük ve Küçük Günahlar, Tevbe, İbadetler, Muamelat, Temizlik, Abdest, Namaz, Oruç, Hac, Zekât, Sadaka, Alışveriş, Nikâh, Evlilik, Helâl ve Haramlar.
Tükendi
Bu dünya ticarethanesinde dolaşan insanoğlu boş yere yaratılmamıştır. Hatta gökteki ve yerdeki bütün zerreler lisan-ı haliyle: "Ben boşuna yaratılmadım" derler. Madde ve ruh tılsımı; değişik işlerin, zıt şekillerin bulunduğu bir hikmet gemisi ve ibret aynasidir. Insanın dünyadaki varlığının bir başlangıcı var ise de, âhiretteki varlığı devamlı ve sonsuzdur. Maddi yapısı süfli ise de, manevi ruhu ulvidir. Yaratılışın başlangıcında tıynetine kötü ve hayvani vasıflar karışıp "Şüphesiz her nefis kötülüğü emrede
Tükendi
İnsanın hem dış hem de iç dünyasına seslenen bu eser, zâhir ve bâtın ilimleri uzlaştıran, fıkıh ile tasavvufu kaynaştıran eşsiz bir örnektir. Eserde şerî ilimlerin arka planları üzerinde durulur. Klasik fıkıh kitaplarında yer alan bilgilerin ötelerine geçilir. İçerdikleri ruha, taşıdıkları manaya, vermek istedikleri mesajla dikkat çekilir. Fertten aileye, aileden çevreye, çevreden millete, milleten de ümmet ve insanlık câmiasına yansıması gereken etkileri değerlendirilir. Abdestin-namazın, zekatın-haccın, o
Tükendi
İslam düşüncesinin şekillenmesinde önemli bir yeri olan Gazâlî kelam, felsefe, mantık, usul-i din, tasavvuf konularında yazdığı kitaplarla haklı bir üne sahip bir filozoftur. Kimileri tarafından felsefeye ve filozoflara yönelttiği eleştiriler nedeniyle İslam felsefesinin donuklaşmasına yol açtığı suçlaması, Gazâlî'nin önemli bir düşünür olduğu gerçeğini değiştirmez. Doğu ve batı felsefelerinde çok önemli bir kitap olarak kabul edilen bu çalışma günümüzde de geçerliliğini korumaya devam etmektedir. Gazâlî
Tükendi
Ahlâk, kelâm ve tasavvuf sahalarında yüzyıllardır İslam kütüphanesinin baştacı olan kitapları kaleme almış, eserleriyle olduğu kadar yaşayışıyla da her devirde parlayan İmam Gazâlî'nin ilim yoluna başlama, hocalık, talebelik ve ilim-kalp ilişkisi konularında kaleme aldığı eseri Fâtihatü'l-Ulûm [İlimlere Giriş], müellifin fakih kimliğinin de desteklediği bir rehber kitap konumundadır. Âlimlerin durumları, ilişkileri, davranışları ve kalplerindeki bozukluklara da yoğunlaşan eser İhyâu Ulûmi'd-Dîn'in ilim bölü
Tükendi
Üç Risale, İmam-ı Gazzâlî'den yapılmış tercümelerden meydana gelmektedir. İlk ikisi İhyâ'dan seçilmiş bölümlerin, üçüncüsü ise Gazzâlî'nin çeşitli eserlerindeki hikmetli nasihatlerinden derlenmiş bölümlerin çevirisidir. İkinci Abdülhamid zamanında Arapçadan Türkçeye çevrilmiş olan bu risaleler Mi'yâr-ı Hüsn-i Ahlâk [Güzel Ahlâkın Ölçüsü], Mîzân-ı Ülfet [Dostluk ve Muhabbet Terazisi] ve Misbâhu'n-Necâh [Zafer Meşalesi] adlarını taşımaktadır. İlk ikisi Hüseyin Tevfik tarafından; Misbâhu'n-Necâh ise Farukî Abd
Tükendi
İmam-ı Gazali'nin en büyük eseri olan İhyâu Ulumi'd-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. ihyau Ulumi'd-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. Ihyâu Ulumi'd-Din içinde yer alan konula-rın her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. ihyau Uleımi'd-Din' in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü' nün birinc
İmam Gazali asırlar öncesinden kaleme aldığı bu kitabında kalbimizin derinliklerine inerek gönüllerimize musallat olan ve maddi-manevi değerlerimizi tehdit edebilecek her türlü tehlikeleri teşhis ediyor. Bunun yanında kurtuluşa ermenin yegâne yolu olan istikametin kriterlerini de adeta reçete halinde sunarak iman üzere sebat etmemizin yöntemlerini bizlere gösteriyor. Sevgiden tövbeye kibirden harama Şeytanın tuzaklarından faziletli amellere kadar 111 konuya dair büyük imamın derunundan dökülen nasihatlerini
Öncelikle kul, zayıf bir varlıktır. Zaman çok zor bir zamandır. Din işi, inişli ve çıkışlıdır. Boş zaman neredeyse hiç yok gibidir. Meşguliyet ise, sayıya gelmeyecek derecede çoktur. Ömür kısadır. Amel ise, hatalarla doludur. Bütün bunların hesabını görecek olan zatın gözünden hiçbir şey kaçacak değildir. Sonunda gidiş Allah'adır. Ecel yakındır, yolculuk çok uzundur
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1