Bilinçsiz ve anlamsız davranış kalıpları, acaba bize ailemizdeki geçmiş jenerasyonlardan kalan bir miras mı? Psikoterapist Harriet Lerner, bu kitapta bir genogram ya da detaylı bir aile ağacı haritası oluşturmamızı ve birkaç jenerasyon öncesine kadar gitmemizi tavsiye ediyor. Ailelerimizde yaşanan büyük krizler ve travmalar gibi önemli olaylar, bu olayların yıldönümünde bizi aynı davranış kalıpları içine sokar mı? Harriet Lerner geçmişte yaşanan olumsuzlukların, kendimizi ve ilişkilerimizdeki kısırdöngül

Öfkenin nedenleri ve modelleri üzerinde duran bu kitap, önemli ilişkilerde anlamlı ve uzun vadeli değişimler gerçekleştirmeyi sağlayacak özel stratejiler sunuyor. Yazar, vardığı sonuçları on yıllık klinik araştırmalara, psikanalist sistemler ve aile sistemleriyle ilgili en son bulgulara dayandırarak, kavga ve suçlamayla ya da sessizlik ve duygusal uzaklaşmayla dışarı vurulan öfkenin, mevcut ilişki dinamiklerini neden ve nasıl koruduğunu gösteriyor. Ayrıca, öfkeyi daha güçlü ve bağımsız bir benlik duygusu ka

Korku Dansı, eski duygulara yepyeni yollardan cesaretle tepki vermeyi öğreten dönüştürücü bir kitap. İster kaygının berbat semptomlarıyla boğuşuyor, ister korkuyu bilinçaltınıza itiyor olun, bu kitap gününüzü dolu dolu yaşayıp geleceğe cesaretle, mizah duygusuyla ve umutla bakmanıza yardımcı olacak.

Dünyaca ünlü Menninger Kliniği'nin 30 yıldan uzun bir süre kadrolu psikoloğu olarak çalışan Dr. Harriet Lerner, zor ilişkilerin içinden nasıl çıkacağımız konusunda anlaşılabilir bir dille önerilerde bulunuyor. Kişisel öyküler ve vaka örnekleriyle, karşımızdaki kişi kötü davrandığında bile onurumuzu ve kişisel bütünlüğümüzü koruyarak, kendi sesimizle nasıl konuşabileceğimizi gösteren yepyeni "ses dersleri" veriyor. Muhatabımız ister anne-babamız, ister kardeşimiz, ya da en iyi arkadaşımız olsun, Bağlantı Dan

Hepimiz, kendimizi ve bağlı olduğumuz ilişkileri koruma amacıyla "kandırırız". Kandırma Dansı , kadınların gerçeği saptırmak ve saklamak amacıyla başvurdukları yolları (ve nedenlerini) ele alıyor. İlişkilerimizin yalan, taklit, suskunluk, `miş` gibi yapma ve cesurca doğruyu söyleme çabalarıyla nasıl etkilendiğini gösteriyor bize. Doğruyu söyleme savaşımı yakın ilişki, içtenlik ve özgüven gereksinimlerimizin merkezinde yer alıyor. Yine de, "dürüstlük" adına birbirimizi hırpalayabiliyoruz. Bazen zor bir sor