"Sessiz, Metin Fındıkçı'nın beş duyunun çağrışım gücüyle Doğu'yla Batı'yı, geceyle gündüzü, varlıkla yokluğu yan yana getirdiği bir şiirler toplamı. Bu dizelerin çoğunda yaşantıların bir çiçek dürbününün merceğinden bize sunulduğunu görüyoruz.
Yıllardır Ortadoğu'da yaşanan acıların zaman ve mekan içinde hangi boyutlara ulaştığını Metin Fındıkçı sözcüklerin aydınlığı ve hüznün uzak diliylekonuşarak bu tanıklığı bizim için, Sessiz bir çöl uğultusuna dönüştürüyor."
Cevat Çapan
Metin Fındıkçı'nın, "Taşa Masa
Sana geldim
Vazoma bıraktığın mimozalar
Uyanmasın diye güyündüğüm çölden hırkamı
İliklemeden
Parmak uçlarıma basarak
İndim basamakları
Bir
Bir
Sana geldim
Karşı kıyıda yanan ışığına ulaştım
Kat ettim denizi geceden adımlarımla
Şehrin kuytu sokaklarından öyle
Senin için geçtim
Bir
Bir
Artık o eski taşın yaşlı yalnızlığında beni barındıran duru, dingin kadim şehir kalmadı. Kendi içinde barış türkülerini bir saz eşliğinde mırıldanan o taş şehir sanki yok oldu. Onu anlamak için bazı bazı çok geç kaldığımı ayrımsıyorum. Ama her şeyden önce, onu ve dünyasını anlamak; büyük kentlerin uğultusunda bir an o şehirleri içimden ve hayatımdan uzak tutmam gerektiğini de çok geç anladığımı itiraf etmeliyim.
"Dünyanın onca ünlü şehirleri içinde; sanatıyla, sanatçısıyla, mimarisiyle, ressamıyla, şairiyl
Bütün bu sular çekilince oluşacak büyük yarıkları düşün
Dilsiz ve renksiz resimlerin seni incitecek suskunluğunu
Denize girer gibi alıştığımız ıslak tenimizi
Uzakların kıyısında
İçimizde kılıf bulacak tuz ırmağını
Ve güneşe dolacak
Kimsesiz gölgeleri düşün.
Bütün bu sular çekilince ayın girecek yatağı
Elmanın düşecek serinliği, bedenin terli yatağı olmayacak;
Sular çekilince nedenli şeylere sessiz kalınmayacak mesela
Bir dalı nedenli kırılıp atılacak saksıdaki sardunyanın.
Küresel kültürün getirmiş olduğu kargaşanın ve kavramsızlığın içinde, insanın insana veya kapitalizmin insana yaşattığı dramı anlatıyor. Bir yandan bir ülkeye durup dururken yapılan müdahale sonucu katledilen binlerce çocuk ve kadın, bir diğer yanda satılmış insanın para hırsıyla soysuzlaştığı ve hiçbir şeyi görecek durumda olmayışı. Buna, caddenin ortasında arkadan vurularak öldürüleni ekleyebiliriz. Buna kadim bir şehrin kültürünün katledilişini ekleyebiliriz. Buna insanın vardığı ve etrafı surlarla kaplı
Çağdaş Arap Şiiri Antolojisi: Türkiyede bugüne kadar Arap şiiriyle ilgili hazırlanmış en kapsamlı antolojidir. Bu antolojinin en büyük özelliği bütün Arap ülkelerinin çağdaş ve önde gelen şairlerini bir araya getirmesidir. Ayrıca gerek ünü ülkesinin dışına taşmış usta şairler: Adonis, Mahmud Derviş, Nazik El Melaike, Nizar Kabbani, Fetva Tukan, Abdüllatif El Laabi ve Muhammed Benis gibi; gerekse ülkelerinde kimlik kazanmış genç kuşak tam: Abdelmenum Ramadan, Hasan Nemci, Abbas Baydun, Amcat Nasır ve Ayşe Ba
Metin Fındıkçı, edebiyat dünyamızda özellikle çevirileriyle tanınır. Daha önce Harabeler, Ve Kalbim Sular Altında, Karanfil Mesafesi ve Unutulan adlı şiir kitapları yayınlanan Fındıkçı bu kitabında son dönemde yazdığı şiirlerini bir araya getirdi. Belirli bir izlek ardında, kitap boyutunda kurgulanmış bir şiir. Şiir okuyucularının bu şiirleriyle yeni bir şairi olduğu kadar, yeni bir şiir dünyasını da keşfedeceklerini düşünüyoruz.
"Karşı kıyıda yanan ışığına ulaştım
Kat ettim denizi geceden adımlarımla
Şehr
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.