İstanbul'un Gözleri, büyük sessizliklerin, "yaralı geçmişimizin evrensel konusu"nun (Aşk Mektubu) yükü altında sızlanan bizlerle karşılaştırıldığında "Yeni Yaşam" gerçeğini bulmanın endişesiz törensel beklentisi olarak ortaya çıkarılan ve ifade edilen bilgilerin kitabıdır. Bu, yaşamın ve insanın tanımıdır, sevilme konusunda büyük gereksinimimizle kendi kendisini betimlemesidir. Bu, siyah güllerle dolu ucu bucağı bulunmayan bahçede en ileri noktada yaşanan bir aşkın düşüdür. Bu, kendi kendini keşfetmenin tam
ince hayvanları kırık camların pas lekesi deniz menekşelerinde batıyor yüreğime hayatın yalanları rüzgâr dindi gecenin gözlerinde yeraltına doğru koşuyor atlar çocuk gülüşleri yelelerinde kara bir yıldıza ışıksız fenerlerin çiçek kanıyla yazdığı bir timsah masalı bu İstanbul'un ortasında bilmem kaç on bin daha bilmem kaç yüz bin daha bekliyor çöpten binalarında Enkelados'un gazabını Ah, kendimi hangi çağda büyütsem!
SOĞUDU ELİ
ELLERİMİZİN
DEDİ ADAM
HİÇ SEVMEMİŞİZ GİBİ
LOŞ BAKTI
SICAKTI
BİR ZAMANLAR
KADIN
SIZMADAN ÖNCEYDİ
KANI
EŞYANIN
DAMARLARINA
Ayten Mutlu´nun son şiir kitabı Uzun Gemide Akşam´ı, Mustafa Balel´in titiz çevirileriyle, Fransızca -Türkçe olarak okurlarımıza sunuyoruz.
Bir şairin kendinden dışarı çıkıp şiirine bakabilmesi hayli güç. Üstelik şiir de şair de her ne kadar bir süreklilik içerse de, yanı sıra sürekli değişken, devingen bir içerik taşır bana göre. Bu anlamda size ancak şiir dilini, bir anlamda imgeyi, dize işçiliğini ve şiirdeki derin yapıyı önemseyen, şiirde sağlam bir kurguyu olmazsa olmaz sayan bir şiir anlayışına sahip olduğumu söyleyebilirim. Şairlik, yani şair olmak benim hiçbir zaman umurumda olmadı. Tam içtenliğimle biliyorum ki, benim umurumda olan her
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.