Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 53 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"Hiçbir zaman bir erkeğin beni kontrol etmesine ya da yaptığım herhangi bir şeye karışmasına müsaade etmedim." Daisy Miller, günümüzde bile göze batabilecek özgür bir genç kızdır. Ailesiyle beraber Avrupa'da seyahat ederken yine kendisi gibi Amerikalı olan anlatıcımız Winterbourne ile tanışır. Hâl ve tavırları, dayatmalara kulak asmayışı ve sadece kendi arzularını ön planda tutuşuyla, kendini modern gören talibi için bile bir tehdit oluşturur. İsviçre'den İtalya'ya uzanan hikâye, değişen dünyada ahlak ve m
Tükendi
"Eleştiri dünyası dahi, Henry James'in yüceliği karşısında tereddüde düşmekten kendini alamaz." - Joseph Conrad Yazıldığı dönemde Henry James'in Amerikalı kızları aşağıladığı düşünülerek eleştirilen novellası Daisy Miller'da, anlatıcımız Frederick Winterbourne, İsviçre'de, Amerikalı bir kızdan etkilenir. Daisy Miller, o dönemin ve belki de günümüz erkek aklının kalıplarına sığmayan, istediğiyle flört eden, istediği zaman istediği kişiyle, istediği yerde gezip tozan coşkulu bir kızdır. Daisy'nin rüzgârına
Tükendi
Gülümser Ağırer çevirisi, Henry Jamesin önsözü, Carol Onmannın sonsözleriyle. Yazar ve dönem kronolojisiyle. Romanlarında toplumun dayatmalarını tanımayan ve sırrı çözülemeyen Amerikalı kadın figürünü yakından inceleyen Henry James, bu konuyu ilk defa 1878 tarihli Daisy Miller'da eşsiz bir incelikle resmetmiştir. Ailesiyle birlikte Avrupa'da seyahat eden Daisy Miller, etrafındakileri hayrete düşürmektedir. Frederick Winterbourne onu çözmekte herkesten çok zorlanır: Bu genç kız görgüden habersiz midir, yoks
Tükendi
"Son yüz senede yazılmış en iyi doğaüstü korku romanlarından biri." —Stephen King Üç kere Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen Henry James, İngiliz dilinin en önemli yazarlarından biri. Bir gotik eser olan Yürek Burgusu da ustaca kurgulanmış karakterleri ve uğursuz atmosferiyle, edebiyattaki en meşhur hayalet anlatılarından. Genç bir mürebbiye iki çocuğa eğitim vermek için kırsaldaki bir konağa yerleşir. İki hayaletin, kendilerini göstermeye başlamasıyla konakta geçen mesut günler giderek daha tekinsiz
Deneyimsiz bir dadı olan Bayan Giddens, bir papazın kızı olarak yetişmiş bir mürebbiyedir. Annesiz babasız kalmış iki kardeş olan Flora ve Miles'e bakmak için amcaları tarafından tutulmuştur. Kısa süre sonra, yeni yerleştiği bu evin gizli bazı özellikler barındırdığını fark eder.     Bir süre sonra hayaletler görmeye başlayan Giddens, hayaletlerin çocukları ele geçirmek için yaptıkları korkunç planları anladığında, onları korumak ister. Fakat çocuklar, hayaletleri görmelerine rağmen bunu itiraf etmedikleri
Tükendi
Henry James'in bu muhteşem eserinde, Eugenia ve Felix kardeşlerin Amerika'ya giderek, Boston'da yaşayan ama hiç tanımadıkları amcaları ve kuzenleriyle tanışmaları, onlarla yaşadıkları maceralar var. Ve tabii ki bir de aşkları... Avrupa ve Amerika halkları... İki toplum arasındaki ailevi erdemleri, kesin yargılarda bulunmaktan kaçınarak, sade ama ustaca bir anlatımla kıyaslayan ve daima kendisine geçerlilik bulacak, eskimeyen bir dev eser...
Tükendi
Mrs. Grose was not too bewildered instinctively to protest. "Ah, how CAN you?" "Because I'm clear. Flora doesn't want me to know." "It's only then to spare you." "No, no—there are depths, depths! The more I go over it, the more I see in it, and the more I see in it, the more I fear. I don't know what I DON'T see—what I DON'T fear!" Mrs. Grose tried to keep up with me. "You mean you're afraid of seeing her again?" "Oh, no; that's nothing—now!" Then I explained. "It's of NOT seeing her." But my companion only
Bağımsızlığını ve özgur ruhunu korumaya çalışırken yazgısıyla yuzleşen Amerikalı genç bir kadının öykusunu anlatan Bir Hanımefendinin Portresi bugun de zamandan bağımsız bir yapıt olarak varlığını surduruyor. Özgur iradeyle yazgı arasındaki çatışma, ABDden İngiltereye giden ve Victoria dönemi değerleri çerçevesinde yalnızca evlenilebilecek bir nesne olmaya direnen bu kadın kahramanda cisimleşiyor. Henry James Amerikan bireyciliğiyle Avrupanın sosyal geleneği arasındaki çatışma ve yurtdışındaki Amerikalılar
Tükendi
Oh then he saw, but he was lost in wonder and found himself embarrassed. This, he also saw, made her sorry for him, as if her allusion had been a mistake. It took him but a moment, however, to feel it hadn't been, much as it had been a surprise. After the first little shock of it her knowledge on the contrary began, even if rather strangely, to taste sweet to him. She was the only other person in the world then who would have it, and she had had it all these years, while the fact of his having so breath
Tükendi
For a man whose trade was to keep people alive, he had certainly done poorly in his own family; and a bright doc-tor who within three years loses his wife and his little boy should perhaps be prepared to see either his skill or his affection impugned. Our friend, however, escaped criti-cism: that is, he escaped all criticism but his own, which was much the most competent and most formidable. He walked under the weight of this very private censure for the rest of his days, and bore for ever the scars of a
Tükendi
Henry James (1843-1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngiltere´de, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu-kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupa´nın birbirinden farklı insanların sarsıcı bir gözlem gücü ve derinlikle işlemiş bir yazı ustasıdır. Nitekim, yazarın orta döneminin en önemli yapıtlarından olan Yürek Burgusu´nun (1898) ürperticiliği de, bir yandan bir "hayalet" öyküsü olmasından ama bir o kadar da, James´in, sayfalar çevrildikçe yüreğimize işleyen üslubu
Şeytan işeKarıştığında aşk masumiyetini kaybeder... Kate Croy ile Merton Densher'ın ortak yanları, parlak zekâları ve sıra dışı karakterleriydi. Bu iki gencin tutkulu aşkları toplumsal engellere rağmen giderek büyüdü. Ancak Kate'in geleceği, hamisi olan teyzesince planlanmıştı bile. Ne soylu ne de zengin olan Densher'a ise bu planda yer yoktu. Bu sarsıcı aşk, iki sevgilinin ileride karşılarına çıkacak olan bir masuma tuzak kuracakları kadar kör ediciydi. Görkemli bir servetin sahibi olan Milly Thaele'ye
ŞEYTAN İŞE KARIŞTIĞINDA AŞK MASUMİYETİNİ KAYBEDER... Kate Croy ile Merton Densher'ın ortak yanları, parlak zekâları ve sıra dışı karakterleriydi. Bu iki gencin tutkulu aşkları toplumsal engellere rağmen giderek büyüdü. Ancak Kate'in geleceği, hamisi olan teyzesince planlanmıştı bile. Ne soylu ne de zengin olan Densher'a ise bu planda yer yoktu. Bu sarsıcı aşk, iki sevgilinin ileride karşılarına çıkacak olan bir masuma tuzak kuracakları kadar kör ediciydi. Görkemli bir servetin sahibi olan Milly Thaele'
Bir yanda büyük Amerikan devriminin dalından henüz koparılmış, en taze meyvesi: Pandora. Kendi kendine olgunlaşmış zeki ve alımlı bir kız. Diğer yanda, kıymeti gün geçtikçe azalan Avrupa'dan yeni dünyaya dışişleri sekreteri olarak atanan genç Alman Kontu Otto Vogelstein. Aşk mümkün olacak mı acaba? "Pandora'yı bir dahaki gün yine görüşmeye çağırdı ve akşamları da Washington dünyasının davetlerinde rastlaştılar. Bayan Dangerfield'ın tembihlerini, kendi kendisine telkinlerini unutmaya başlamıştı. Aşkın pen
Tükendi
Sinemanın son zamanlarda iyice belirginleşen öykü sıkıntısının belki en hayırlı sonucu, (yeniden) edebiyat klasiklerine ve hatta edebiyatçıların yaşamlarına yönelinmesi. Emile Zola'nın Germinal'i, Cyrano de Bergerac ve Bloomsbury grubundan Lytton Strachey ile Dora Carrington'ın ilişkilerinin ele alındığı Carrington, akla gelen ilk örnekler. Son ve önemli bir örnek de Piano'nun Avustralyalı yönetmeni Jane Campion'ın yeni filmi: Modern romanın önemli adlarından Henry James'in ünlü romanından uyarladığı Bir Ka
Tükendi
Henry James'in başyapıtı denebilir Amerikalı için. Gerçekçi anlatımını romantik-melankolik çıkışlarla bezeyen James, bu çarpıcı romanında bir dönemin, yani 19. yüzyıl Avrupası'nın kusursuza yakın bir panoramasını sunuyor. Anlatının mekânsal merkezi 19. yüzyılın bir tür arzu nesnesi sayılabilecek Paris'tir. Özellikle entelektüel açıdan büyüleyici bir kenttir Paris ve dünyanın dört bir yanından insanları mıknatıs gibi kendisine çekmektedir. Avrupa kıtasının kültürel nabzı Paris'te atmaktadır. Müzik, edebiyat,
Tükendi
"Bu derleme için birbirinden farklı dört anlatı seçtik. ‘Saklı Yaşam'da fantastik ve satirik öğeler, Stevenson ile Papini'nin çok sevdiği, çokça işlenmiş ‘ikilik' teması ve dünyanın görünür kurgularını baştan sona kat eden olağanüstü hiçliklere yöneltilmiş alay iç içe geçer. ‘Owen Wingrave' ilk bakışta barışçıl bir savunu gibi görünebilir ama daha sonra kadim ve hayaletsi ağırlık merkezinin epik unsurları dışlamadığı görülür. ‘Dostlarımızın Dostları' derin bir melankoli içerir, aynı zamanda gizemle işlen
Ailesiyle birlikte Avrupa'yı dolaşan genç ve güzel Daisy Miller, kendisi gibi Amerikalı olan Winterbourne'la tanışır. Daisy konuşma şekli ve davranışlarıyla, görgü kurallarıyla bilerek mi dalga geçiyordur yoksa bu kurallardan habersiz midir? Henry James kadın ve erkeğin rollerine, toplumsal ilişkilere, kültürel kesişmelere ve paranın cazibesine dair ustaca bir hikâye anlatıyor. Eski ve Yeni Dünya'ya ait değerlerin çatışmasının ustalıkla anlatıldığı "Daisy Miller", ABD'nin en büyük yazarlarından birinin düny
Tükendi
"Sen öyle benden bir parçasın ki; kendi içinde bulunan ancak benim varlığımın sonucu olan bir şey gibi. Demek istediğim; seni bu kadar derinden önemsemem ve benim için yaptıklarını takdir ediyor olmam. Bazen kendime bunun adil olup olmadığını soruyorum. Adil derken benimle bu kadar iç içe ve başkalarının da söyleyeceği gibi ilgili olmandan bahsediyorum. Sanki başka bir şey yapmaya vaktin kalmıyormuş gibi hissediyorum." Yalnızlık, kader, aşk ve ölüm temalarının işlendiği bu kitap, Henry James'in en iyi kısa
Tükendi
Anne ve babalarını kaybeden Miles ve Flora kardeşlere bakacak kimse yoktur. Amcaları, çocuklarla ilgilenmesi için bir mürebbiye tutar. Genç ve tecrübesiz mürebbiye evde yaşadığı süre boyunca oraya ait sırları da keşfetmeye başlar. Hayaletler görür ve hayaletlerin çocukları ele geçirmeye çalıştıkları kanısına varır. Çocukları korumak için her geçen gün onlar üzerindeki kontrolünü de arttırır... Henry James'in 1961 yılında The Innocents (Masumlar) ismiyle beyazperdeye de uyarlanan bu romanı, bir gotik edebiya
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 53 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2