Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Mafya geçmişte olduğu gibi bugün de hayatımızın bir parçası durumunda. Okuduğumuz her haberde, duyduğumuz her dedikoduda mafya olgusu var. Mafya sadece bizim toplumumuzun bir sorunu değil. İtalya, Rusya, ABD gibi güçlü ülkelerde de mafya her alanda çok etkin konumda. Özellikle İtalyada hemen her gün mafyayla ilgili haberler okuyoruz. Türkiye 1960larda ayak seslerini duyduğu mafyayı özellikle 1990lı yıllarda daha ciddi biçimde hissetti. Mafya ihalelere girdi, devlet dairelerinde cirit attı, arsa spekülasyonl
Tükendi
Modern Türkiye 600 yıllık Osmanlı mirasından soyutlanamaz. Bu olgunun bilinci içinde, «bugünü anlamanın» bir yöntemi olarak bu kitap da Osmanlı üretim tarzını oluşumu içinde incelemeye uğraştık. Osmanlı üretim tarzının niteliğini belirleyebilmek için en uygun karşılaştırma nesnesinin Feodal üretim tarzı olduğu kanısındayız. Bu kanıya varmamızın nedenlerinden birincisi, Feodal üretim tarzının soyut düzeyde anlaşılması konusunda oldukça büyük mesafenin alınmış bulunması ve somut düzeyde, sağlıklı bir karşılaş
Tükendi
Her insan, çağına tanıktır, çağının bir tanığıdır., ama kavrayabildiği kadarıyla. Bu tanıklıkların “yalancı şahitlik” haline gelmemesi için emek sarf etmek gerekir. Fakat “çöplüğe bakan” bir balkonda çay içmeyi “keyif” sanacak kadar maddi cenderelerin içine sokulmuş insanlarda bunu beklemek haksızlık olur. O halde “doğrucu şahit” olmaya yazgıların, yani okumuşların yani entelektüel sıfatını taşımaya hak sahibi olacaklarını düşünenlerin tanıklıklarını aktarmaları gerekir, “kötü tanıklık iyisini kovmasın diye
Tükendi
Kapitalizmin gelişmesi ve giderek daha fazla sayıda insanın ücretli çalışan olmasıyla ortaya bir Pazar günü fetişizmi çıkmıştır. Haftanın beş-altı günü çalışan ücretlilerin yeni haftaya dinlenmiş olarak başlamaları beklenmekte, ama aynı zamanda bu tatil gününde tüketim yapmaları da istenmektedir. Bu durumda gazetelerin Pazar ekleri vermeleri uygulaması ABD´den başlamak üzere dünyaya yayılmış, bu eklerin eğlendirici olmalarına dikkat edilmiştir. Ama aynı zamanda tüketimi teşvik edici olmaları da gözetilmişti
Türkiye´de siyaseti kurmak gerekiyor.Kapalı kapıların ardında cemaatçi pazarlıkların siyaset sanılmasını sonlandırmak gerekiyor.Bu yazılar,bu çabaya küçük bir katkı olma umuduyla yazıldı.Siyasetin herkesin işi,nefes almak kadar zorunlu işi olduğu düşüncesiyle... Mehmet Ali Kılıçbay
Tükendi
"Türkiye'de yaşananlar, bir uygarlığın donmuş, kireçlenmiş, hayatiyetini kaybetmiş unsurlarını gelenek adına korumak isteyenlerle, bu uygarlığı mantıki düzleminde yeniden canlandırmak isteyenler arasındaki mücadelelerin safhalarından başka bir şey değildir. Türkiye, Batılı olmamayı istemeyecek kadar Batılıdır, çünkü Doğu uygarlığının kendisi Batı uygarlığını doğurmuştur. Türkiye'nin batılılaşması, Batı'nınkiyle tamamen aynı olacaktır. Yani biz de Doğulu dinimizi laisiteye razı edeceğiz, biz de cemaatlerin c
Geçiciliğini, hatta hiçliğini veya hiç olmamışlığını anlayan ve kavrayan varlık olmanın çelişkisinden kurtulabilmek için, insan kendini sabitleştirdiği matematik bir denklem kurar ve bu denklemin bütün değişkenlerini sabit saydığı kendi varlığına ve varoluşuna göre konumlandırır. Adeta kendiyle satranç oynayan ve kendi tarafını hep kazandıran yalnız oyuncunun durumunda olduğu gibi. Sonuçta insan ötekine güler, kendine ağlar. Ama bu iki konum, sadece görünüşte zıttır. Bu sanal zıtlık, aynı çemberin üzerinde
Sözel bir kültürün egemen olduğu bir toplumda yazı, bu yapılanmanın doğası gereği marjinal kalmaktadır, hatta abartma sayılmaması gereken bir benzetmeyle, olağandan biraz daha fazla kişiye gönderilmiş bir mektup konumundadır. Ve marjinal olan her şey gibi, onu marjinalleştiren çoğunluk refleksleri açısından bir ucube olmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, her ucube gibi ancak belli yerlerde, belli zamanlarda ve dar çevrelerde ortaya çıkmaktadır. Ben, Türkiye´deki kitapları veya dergileri, birkaç bin kişin
Tükendi
Olayların çılgınca çeşitliliği ve bireysel öykülerin kahredici sonluluğu tarihin hızlı olduğu yanılsamasını yaratsa da değişme, aslında son derece yavaş bir süreçtir, ancak geriye dönülüp bakıldığında fark edilebilir, hem de çok geriye. Bu dünyanın "ulu"larından bazıları öldü, dünyaya hiçbir şey olmadı, yeni "ulu"lar geldi. Borsalar çöktü / yükseldi, servetler kazanıldı / kaybedildi. Nobeller verildi, yeni şampiyonlar için sokaklarda ateş edildi. Güzellik kraliçeleri mutluluktan ağladılar. Baş bağlama ile
Tükendi
Canlı bir varlıktan, ağaçtan geldiği için ahşap eşya her zaman bize yakın gelmiş, girdiği mekanı -kendisi yanmasa da- ısıtmıştır. İster mimari bir malzeme olarak, ister bağımsız bir eşya olarak ahşapla bu içli dışlılığımız, Kılıçbay'ın tarihçi kaleminde ayrı bir lezzete bürünüyor. Sıradan bir ahşap eşyanın zaman içinde geçirdiği biçimsel ve işlevsel değişimleri, yitirdiği ya da kazandığı değerleri anlatan yazar, bizi yeni keşiflere çağırıyor.
Tükendi
Dinin ve devletin artık eski refleksleri referans almalarının olanaksız hale geldiği bu ortamda, hem yerleşik kimlikler tartışmalı hale gelecek, hem ifade edilmemiş kimlikler su yüzüne çıkacak, hem de çoğu kimseyi şaşırtacak yepyeni kimlikler ortaya çıkacaktır. Bu kimlik mahşerinin durulması, kimliksizlerin kendilerine ne pahasına olursa olsun bir kimlik kapma ve bunun uğruna ölme telaşesinden kurtulmaları, hiçbir kimliğin kutsal olmadığının, hiçbir kimliğin diğerlerinden daha az ya da çok değerli olmadığın
Siyasetin hemen şimdi, vakit geçirmeden herkesin gündemine girmesi gerekiyor. Uzun zamandan beri "siyasetsiz siyaset" ülkesi olan Türkiye'nin insanlarının, siyaseti önce keşfetmeleri, sonra bunun kendilerinin öncelikli işi olduğunu ve bu konunun baştan belirlenmiş bir takım seçkinlerin özel alanı olmadığını anlamaları ve bizzat siyaset yapmaya başlamaları gerekiyor. Siyaset bir iktidar yarışı olarak değil de, bir hak arayışı olarak görülmeli. Türkiye´de insanlar artık "siyasetçilerden" gelen sadakalarla değ
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1