Öncelikle şunu bilmelisiniz ki, biri, kendini
kendi övdü diye onu çarçabuk züppe ve küstah
davranmış olarak karalayan bilgeleri umursamıyorum.
Öyle birine deli de diyebilirler, ama en
azından, kendilerini övmekle bu nitelemeye enikonu
uygun davrandıklarını söylesinler! Değil
mi ya, deliliğin kendi erdemini yüceltmesini ve
kendi hakkında övgü ezgilendirmesini görmek
kadar olağan bir şey var mı? Beni, olduğum gibi,
benden daha iyi kim betimleyebilir?
İş ki, beni, kendimi tanıdığımdan
daha iyi tanıdığını söyle
Erasmus tüm metin süresince insanın kendi kendisiyle alay edebilmesinin en güzel örneklerini sunmaktadır. Erasmus bu eserde insancılığın en büyük temsilcisi olduğunu kanıtlamıştır. Eser günceliğini zamanımıza kadar korumuştur.
Erasmus: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe kavuşmasını sağlayacak konumun delilik olduğunu örnekleriyle vurgulamaktadır.
Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise
NOT: Latince aslı ve Türkçe çevirisi ile birlikte
Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır.
1495 yılında Hollanda`nın Rotterdam kentinde doğan, sonraki yıllarda dini eğitim alarak Papaz olan Erasmus yaşamının ileriki yıllarında kiliseden izin alarak cübbesini çıkarda ve bilimsel araştırmalar yaptı. Deliliğe övgü onun günümüze kadar canlılığını yitirmeyen tek eseridir. Eserde işlenen görüşe göre göre gerçek bilgelik, deliliktir. Kendini bilge kabul etmek ise, gerçek deliliktir. Kitapta delilik , kendi kendisine övgüler düzer: bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politik
Delilik, yani Stultitia bütün Rönesans ve Reform döneminin en çapraşık mefhumlarından birisi oldu. Alegoriler sayesinde bütün diğer duygu ve ethos tarzlarından, başka bir deyişle mesela Öfkeden, Cürümden, Tutkudan, Sevinçten çok farklı bir şekilde, ilk kez toplumların bir sorunu olarak ortaya çıkıyordu. Foucaultun deyişiyle Büyük Kapatmanın öncelerindeyiz ve deliye verilen sözün, yani delinin bir nevi köyün delisi olarak hikmetler savurabildiği bir dünyanın ve zamanın son demlerindeyiz. Hayata d
"Bu içinde akıldan ziyade, mizahın, hidayetten ziyade derin bilginin bulunduğu eşsiz bir eserdir. Aynı zamanda bağlayıcıdır da, Delilik Tanrıçası`nın hunisini takarak iyi insanlara tavsiyeler verdiği bu söylevi dinlemeye başladığınızda, bizi nereye sürükleyeceğini öğrenmek ve sonuna dek dinlemek istiyorsunuz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.