Cafer Vayni, edebiyat dairesinde de az da olsa Erol Güngör'e dokunuyor. Psikolojide değil de, sosyoloji bölümünde olsaydı daha verimli olabileceğine değiniyor: "Onun yazı ve kitaplarının tamamına yakını daha çok sosyolojiye aittir. Onu orjinalleştiren de sosyoloji konusundaki makale ve kitaplarıdır." Vayni'nin bu yazdıkları doğrudur, ama Türkiye'nin o dönemdeki şartlarını yaş icabı bilememektedir. Ülkemizde iki üniversite vardı. Her profesörün alacağı asistanlar çevresindeki arkadaşlarının çocuklarıydı. Kim
Batı'yı birçok Batılı düşünürden daha iyi tanıyan, aynı şekilde Doğu'yu da çok iyi bilen Cemil Meriç, düşünce dünyalarında Mevlana'nın pergel metaforu misali bulut gibi uçmuş fakat hiçbir düşünceye hapsolmamıştır. Batı, Yunan, Roma, Rus, Hint...düşünce semalarında dolaşırken derdi "Muhteşem bir maziyi daha muhteşem bir istikbale bağlayan, kelimeden, sevgiden bir köprü" olmak yani çağdaş bir Türk düşüncesi terkibi oluşturmaktır. Amacı "idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanı
Kanaatimce
Yirminci yüzyıl Türk düşünce hayatında Ziya Gökalp ne ise; Yirmi birinci yüzyıl Türkiye ve dünyasını anlamak ve yorumlamak için Erol Güngör de odur.
Bu nedenle devletimizi idare edenlerin mutlaka Erol Güngör ve görüşlerine müracaat etmesi gerekli ve zorunludur
Cafer VAYNİ
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.