"İkimizin oluşturduğu çifti kurtarmak için azimle yemek pişiriyordum, çünkü o, beni dünyanın en güzel kızlarıyla aldatıyordu. Boynuzlarım, ormanda ağaç dallarına takılmadan geçmemi olanaksızlaştıracak kadar dal budak salmıştı. O dönem boyunca onun sevdiği yemekleri yapıyordum: taze ananaslı yengeç ya da hindistancevizi kremalı langust. Yemekler evi mis gibi kokutuyor ve rakiplerimin içinde yüzdüğü 'des Belles de Nuit' ya da 'Captifs d'ete' kokularının yoğunluğunu bastırıyordu."
Aşk acıları çeken, Parisli,
Blues henüz on sekiz yaşında. Altın sarısı saçları ve vahşiliği tüm erkekleri baştan çıkarıyor. Büyük bir çiftlik sahibinin kızı olan Blues diğerlerinden üstün olduğundan ve çok iyi bir eğitim aldığından emin, ayrıcalıklı bir yaşam sürüyor. O seviliyor, şımartılıyor, erkeklerin ilgi odağı oluyor. Fakat beyaz teninin altında, aşık olduğu Afrika topraklarında doğan bir kadının kalbi atıyor. O Afrika için savaşmaya ve ölmeye hazır...
Bu romanda, tanınmış bir zenci yazar ilk defa kendisini beyazların, sömürge
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.