Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Müslümanlar, İslamla aralarında olumlu, anlamlı ve yakın bir ilişki kurarlarsa bir başka ifadeyle İslamı, temel referanslarına bağlı kalarak, ideolojilerden ve kişisel kanaat ve yaklaşımlardan arınmış, arı-duru saf bir akıl ve yaklaşımla anlamaya çalışırlarsa herhalde bugünkünden daha anlamlı ve olumlu bir dini hayat ortaya çıkarabilirler. Zira farklı dini anlayış ve yaklaşımlara bağlı olarak tarikat, cemaat, mezhep ve fırka anlamında çok farklı Müsüman prototipleri ortaya çıkmakta ve bu, din ve dindarlık a
İnsan, gündelik hayatta duyguları, düşünceleri, tutum ve davranışları ile hareket ederken acaba hangi paradigmalar üzerine bir hayat yaşamaktadır. İnsan. manevi boyutlu bir varlık olduğuna göre onun bu manevi boyutu hangi anlam ve değerlerden oluşmaktadır? İnsan ve akıl denilince ne anlaşılmaktadır? Her insan aynı akli imkanlara mı sahiptir? Eğer tüm insanlar aynı akli imkanlara sahipse o zaman tüm insanların aynı çerçevede duygu, düşünce, tutum ve davranışlarda bulunmaları gerekmez mi? Her insanda akıl ayn
Bu kitapta, Aliya'nın insan, toplum ve İslam anlayışını, onun kitapları çerçevesinde anlamaya ve yorumlamaya çalıştık. Bunu yaparken, onun fikirlerini çarpıtmadan, anlamaya ve alıntılarımızı onun ifadelerinden aynen alarak bir "Aliya Açılımı" ortaya koymaya gayret ettik. Onun fikirlerinden hareketle, insan, toplum ve İslam yorumu yapmayı denedik. Tabii bu süreçte kendi duygu, düşünce ve bakış açımızı da yer yer ifade ettik. Böylece, hayatın akışında insanın çok farklı olgu ve olaylarla karşılaşabileceğini v
Sosyoloji biliminin alanı toplum, konusu toplumda yaşanan olaylar, amacı ise toplumun genel yapısı, işleyişi ve gidişatı üzerine tespit, tahlil ve yorumlarda bulunmaktır. Bu tespit, tahlil ve yorumlar söz konusu toplumun geçmişi, mevcut hali ve geleceğine dair önemli veriler sağlar. Din ise bir insan ve toplum gerçeğidir. Tarih boyunca hemen her insan ve toplumun bir şekilde dinle ilişkisi olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu ilişki çok farklı şekillerde olmakla beraber, bir olgu olarak daima varlığını sü
Medeniyet, insanlığın yaşadığı zaman dilimi itibariyle geldiği son düzey/aşama olarak hayata yansımaktadır. Tabi bu düzeyin arka planında yani medeniyetin dayandığı kültürel bir yapının olduğu da unutulmamalıdır. Medeniyetler, en genel anlamda maddeci dünya görüşüne, mistik denilen bir düşünce sistemine ve madde ile mana dengesine -buna dünya-ahiret dengesi de denilebilir- dayalı olanlar şeklinde bir tasnife tabi tutulabilir. Bu anlamda maddeci dünya görüşüne dayanan, materyalist de diyebileceğimiz medeniy
Akif, yaptıkları ve yazdıklarıyla kendisini bu millete en güzel şekilde anlatmıştır. Onu tanıma, öğrenme ve anlama bakımından kendi yazılarını okumak ve hayatına bakmak aslında yeterlidir. Hatta onun yazıları üzerine, ona dair yeni bir yazı yazmak çok da anlamlı değildir. Zira dil hakimiyeti oldukça yüksek olan Akif'i, Akif'ten daha iyi anlatma imkanı da yoktur. Ancak onun hayatı ve yazılarından hareketle toplumumuzun aydınlatılması bağlamında yeni çalışmalar yapılabilir. Zaten bu konuda oldukça çok sayıda
Toplumu ve medeniyeti oluşturan ve inşa eden insan olduğuna göre insanın yetiştirilmesi ve geliştirilmesi aynı zamanda toplumun ve medeniyetin geliştirilmesi olarak düşünülebilir. Zira insanlar toplum kurar ve o toplumu medenileştirirler. Dolayısıyla toplumun ve medeniyetin oluşması ve gelişmesinde insan temel bir rol üstlenmektedir. Ancak ahlaki değerler üzerine kurulacak ve sürdürülecek bir toplum ve medeniyet projesi ile bunlardan yoksun olacaklar arasında çok ciddi farklılığın olacağı unutulmamalıdır. B
Sosyal ilişkilerde ahlaki değerler, sevginin, saygının, hoşgörünün, sorumluluğun, doğruluğun, güvenin, dostluğun, samimiyetin ve bu anlamda ilişkilerin gelişmesine olumlu katkı sağlar. İnsanlar muhatap oldukları insanlarda söz konusu değerleri görmek isterler. Bu değerler, insanları birbirlerine yaklaştırır ve aralarında yakın ilişkilerin hatta dostlukların kurulmalarına imkan sağlarlar. İnsan, sevilmek, kabul edilmek ve kendisine değer verilmekten hoşlanır ve kendisine değer verenlere karşı daha ilgili ve
Anlama ve yorumlama insani bir etkinliktir. Evrende maddi ve manevi her olgu ancak insan tarafından anlaşılıp yorumlanabilir. Dolayısıyla anlama ve yorumlama insanın olgu ve olaylarla ilgili duygu, düşünce ve kanaatlerini ifade etmektedir. İnsan, duyan, düşünen, anlayan ve yorumlayan bir özelliğe sahiptir. İnsanın bu özelliği olgu ve olaylarla ilişkilerinde de kendini göstermektedir. Dini hayat, süreç çerçevesinde yaşanan bir hayattır. Bu hayat, sosyal bilimciler tarafından ancak anlaşılmaya çalışılır. Söz
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1