Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 439 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Ömer Seyfettin, 1884’te Balıkesir Gönen’de doğdu.Askerlik, öğretmenlik ve yazarlık yaparak hayatını sürdürdü. Askerlikten ayrılmasına rağmen Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi’nin savunması sırasında Yunanlara esir düştü.Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul’a döndü. 1914’te Kabataş Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı.Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Selanik’te yayımlanan Genç Kalemler dergisindeki yazılarıyla ünlendi, I. Dünya Savaşı yılla
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından ( Osmanlıcadan ) yeni Türkçeye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından ( Osmanlıcadan ) yeni Türkçeye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.
Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünün en önemli isimlerinden biridir. O, Osmanlı Devleti'nin çöküş döneminde kalemini milletinden yana kullanmış; herkesin anlayabileceği sade bir Türkçe ile öykülerini yazmıştır. İdealist kişiliğinin yansımaları, tüm yazdıklarına sinmiş olan yazar; Türk çocuklarının yüreklerine dokunmayı başarmış ve egemen bir Türk devletinin kuruluşunda etkili olmuştur. Türkçenin kendi döneminde savunuculuğunu yapan yazar, söylediklerini yalnızca fikir seviyesinde bırakmamış, yazdığı eserlerle
Hayatından şu birkaç levhayı yazarken büyük bir ihtimalle biraz alaycı göründüm. Ne yapayım? Bu benim karakterim. Bunun için bana kızma sakın. Beni affet! Hem emin ol ki, amacım ne seni hor görmek ne de insanlara maskara etmek. Başarılı oldum mu? Bilmiyorum. Fakat okuyunca samimiyetimin derecesini herkesle beraber sen de anlayacaksın. Herkes seni –bizzat kendi kadar– tanır. Efruz'cuğum, bugün hiç kimse sana yabancı değildir; çünkü sen "hepimiz" olmasan bile "hepimizden bir parça"sın... Ömer Seyfettin'in il
Tükendi
Ahırın avlusunda oynarken, aşağıda, gümüş söğütlerin altında akan derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç bahçenin büyük kestane ağaçları arasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul`a gitmişti. Benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan`la Dadaruh`un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın at bakıcısı, ihtiyar bir adamdı.
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle okurların dikkatine sunacak olan bu dizinin elinizdeki ikinci cildinde, sekiz hikâye yer alıyor: Evlilik, aşk, kadın konularını ele aldığı "Pamuk İpliği" ve "Aşk Dalgası" ile otobiyografik özellikler taşıyan "İrtica Haberi" ve "Ant" dışındaki diğer dört hikâye, "Bomba", "Piç", "Hürriyet Bayrakları" ve Primo Türk Çocuğu" dönemin milliyetçi atmosferinin izlerini taşıyor. Ömer Seyfettin (1884-1920) İyi bir öğrenim için a
Tükendi
O gece hiç uyuyamadım. Dalar dalmaz Hasan'ın hayali gözümün önüne geliyor, "İftiracı, iftiracı!" diye karşımda ağlıyordu. Küçük muhayyilem o vakitki dinî terbiyenin dehşetleriyle dolmuştu. Yarın ahret... Kim bilir kardeşim o haksız yediği tokadın hakkını benden nasıl çıkaracaktı? "Ömer Seyfettin öncelikle bir ‘hikâyeci'dir ve edebiyat tarihimizde hikâyenin bağımsız bir edebî tür olarak gelişmesindeki en önemli pay ona aittir. Ondan önce Ahmet Mithat Efendi, Samipaşazade Sezai, Halid Ziya Uşaklıgil gibi isim
Durmuş'un bir anasından başka kimsesi yoktu. Fakirdi. Ama gençti. Kuvvetli idi. Öküzün biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak, tekrar çiftini düzebilmek için gurbete gitmeye karar verdi. Gurbet, İstanbul demekti. Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa, İstanbul yolunu tutar. Durmuş da torbasını omuzladı. Çarıklarını sıktı. Eline bir değnek aldı. Gurbetçilerin arasına katıldı. Dere tepe aştı. Sonunda İstanbul'a geldi. İki gün hemşehrilerinin kahvesinde pinekledi. Ne iş tutacağını bilmiyordu. B
Tükendi
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle sunduğumuz bu dizinin ilk cildinde, yazarın 1902'den 1911'e kadar yayımlanan ilk dönem hikâyeleri yer alıyor. Bu hikâyeler birkaç bakımdan önemlidir. Öncelikle bunlar bize Ömer Seyfettin'in Maupassant tarzı olay hikâyeciliği anlayışının biçimlenme süreci hakkında değerli ipuçları verir. Ayrıca sade Türkçe eğilimiyle ün yapacak yazarın kendi dilini aradığı bu ilk yıllarda, ağdalı bir Osmanlıcayla ve çok farklı bir imgel
Tükendi
Ömer Seyfettin Hikayeleri Seti 10 Kitap Yalnız Efe Pembe İncili Kaftan Kaşağı Başını Vermeyen Şehit Perili Köşk Teke Tek Forsa İlk Namaz Herkesin İçtiği Su Üç Nasihat
Tükendi
Osmanlı sarayı (Yavuz Sultan Selim zamanı) İran Şahına bir elçi gönderecektir. Yalnız bu elçinin o sarayda hakarete uğrama ve öldürülme tehlikesi olduğundan, çok yiğit, çok cesur bir elçi (adam) aranmaktadır. Sadrazama Muhsin Çelebi adında birini haber verirler. Bu adam hakikaten kimseye minnet etmeyen, yiğit birisidir. Elçi olarak giderken devletten bir kuruş dahi almaz, bütün masrafı kendi serveti ile karşılar. Üzerine de o sırada Üsküdar'a yeni gelmiş olan Pembe İncili Kaftan'ı alır. İran Şahı, bu adamı
Tükendi
Ömer Seyfettin 1884 yılında Balıkesir'in Gönen ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Yüzbaşı Ömer Şevki Beydir. Ömer Şevki Bey'in görevi nedeniyle önce İnebolu sonra Ayancık ve son olarak İstanbul'a yerleşmişlerdir. Ömer Seyfettin önce Mekteb-i Osmanî'de, daha sonra 1893 yılında Askerî Baytar Rüştiyesi'nde öğrenim hayatına devam etmiştir. Daha sonra 1896 yıllında Edirne Askerî İdadîsi'ni ve 1900 yılında ise İdadî'yi bitirerek İstanbul'a dönmüştür. İstanbul'a geldiğinde ise Şahâne'ye başlamış ve Mezuniyetten s
11 Mart 1884- 6 Mart 1920 Edebiyatımızın önemli hikayecilerinden Ömer Seyfettin, Balıkesir, Gönen'de dünyaya geldi. Eğitim hayatına bir mahalle mektebinde başladı. Babasının tayini sebebiyle öğrenimini farklı okullarda sürdü. Bir süre Üçüncü Ordu'da görev yaptıktan sonra İzmir'de bulunan Jandarma Okulu'nda öğretmenliğe başladı. Asker olarak görev yaptığı sırada hikayeleri takma adla çeşitli dergilerde yayımlandı. Selanik'e yerleşti ve Genç Kalemler dergisinde yazmaya başladı. Bu dergide, sade bir dili
Tükendi
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır. Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır. Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Bu eser; Modern Türk hikâyesinin önde gelen kalemlerinden Ömer Seyfettin'in seçme öykülerinden esinlenerek, "Çocuk Yürekler" için hazırlanmıştır. Tüm çocuklarımıza ve Ömer Seyfettin'e 100 Ölüm Yıldönümü'nde Saygılarımızla...
Tükendi
İlk Namaz  Falaka Pembe İncili Kaftan Topuz  Herkesin İçtiği Su Ferman  Perili Köşk Kurumuş Ağaçlar Gizli Mabet Kaşağı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 439 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3