“Araf artık benim yeni oyun alanım. İçindeki her bir kişi ise kuklam… Kırmaktan çekinmeyeceğim önemsiz tahta parçaları…” Cehennemin kapısı aralandığında birçok şeyin de sonu oldu... Kayıplar verildi. Vedalar edildi. Cennet ve cehennemde tüm taşlar yer değiştirdi. Mara, Araf’a düşerken Alastor’a hem cehennem krallığını hem de ölümsüzlüğü hediye etmiş, bu hediye bir araya gelmelerini imkânsız hâle getirmişti; ta ki orada, Alastor’ı karşısında bulana kadar… Ancak karşılaştığı şeytan, geride bıraktığıyla aynı d
Bir meleğin doğduğu yerde bir insanın ruhu
ebedi esarete mahkum oldu .
Ariel, bedeninin hükmünü istediğinde, Mara bunun
nelere sebep olacağını henüz bilmiyordu. Tek bildiği,
on sekizinci doğum gününün onu özgürlüğe değil
ölüme götüreceğiydi. Alastor, şeytani özüne yenilerek
yaptığı hatanın farkına er geç varacak ve kabullenmek
istemediği gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaktı.
Artık bir seçim yapmalıydı; Mara'yı geri getirmek ya da
anahtarı kullanarak Lucifer'ın hükümdarlığına son
vermek...
Kararını vermes
Etrafı bir çeşit koruma kalkanıyla çevrilmiş bir kasabada belki
de tüm yetişkinlerin taşıdığı ortak sır, iyilikle kötülük
arasındaki denge savaşıyla ortaya çıkıyordu. Kasabanın eski
yerlilerini geri döndür en bu büyük mücadelede kimin hangi
rolde olduğunu artık k estirmek mümkün değildi.
O ise bu savaşın tam ortasında bulmuştu kendini. Annesi,
şeytan olduğunun her seferinde vurgulanması için ona,
"Mara" ismini vermişti. Babası ise melek gibi gördüğü kızına
hep "Angelina" demişti. Ama Mara ne annesinin gözün
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.