Uzunharmanlar mahallesinde bir bekar evi kiralayan Musa daha ilk geceden dehşete düşer. Gaipten sesler gelmekte, odalar kendiliğinden aydınlanıp kararmaktadır. Burası bir perili evdir galiba! Ancak... Eğer hakikaten perili evse mutlaka iyilik perilerinin merkezidir. Çünkü gaipten yalnızca ses değil çörek, börek, turşu, çay, temiz çamaşır, hatta tamirci bile gelmektedir. Ne yapacağını bilemeyen Musa, bir yandan olan biteni anlamaya çalışırken öbür yandan mahalle halkıyla tanışır. Üç kuşaktan doğma büyüme Ank
Mutlu bir aile, İsmailoğlu ailesi: Otoriter anne Melek Hanım, baba Şükran Bey, oğulları Tufan ve Tayfun, köpekleri Sarı... "Annesinin sarı prensi" Tayfun, onyedisine basacağı gün eve biraz erken döner. Fakat bu sesler, annesinin yatak odasından gelen bu sesler... Kapa aralığından görünen yabancı erkek bacağı... Yoksa?... Tanrım! Tayfun`un doğumgünü, Melek Hanım`ın intihar günü olur... Aradan yıllar geçer, yetiştirme yurdu müdürü İhsan Beyit, meslekdaşı ve "abisi" Hasan Çokar`a bir çocuk gönderir. Mecburiyet
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.