Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İkinci Dünya Savaşı sırasında geleneksel hayatını devam ettirmeye çalışan bir Bakü mahallesinin dramıdır. İkinci Dünya Savaşı'nın bu mahalleyi nasıl etkilediği trajik hayat maceralarıyla gözler önüne serilir. Mahallenin geleneksel ve dinî yaşantısı sebebiyle dramatik kurgu geleneksel hayat ile yeni Sovyet devri arasında cereyan etmektedir. "Ak Deve" aslında ölümü simgeler ve masallardan alınıp hayata sokulmuş bir semboldür. Eser, sık sık yer verilen çocuk oyunları, tekerlemeler, "bayatı"lar ve Dede Korkut s
Türk okuyucusu tarafından artık Türkiyeli bir yazar kadar tanınan Elçin (Elçin İlyas oğlu Efendiyev, doğumu 1943, Bakü)’in Şuşa Dağlarını Duman Bürüdü isimli hikâye kitabı 1993’te yayınevimiz tarafından yayımlanmış, adı geçen kitapta 14 hikâye yer almıştı. Şimdi ise aynı yazarın Sarı Gelin adındaki hikâye kitabını yayımlıyoruz. Bu kitapta 10 hikâye yer almaktadır. Elçin’in bu kitapta yer alan eserlerini olgunluk dönemine ait eserler olarak kabul etmek yanlış olmayacaktır. Bu bakımdan okuyucularımızın bahis
Güzellik arayışı geniş tarihî hafızayla karışıp akar. Kerem ile Aslı'nın Azerbaycan varyantından mülhem bir aşk hikâyesidir. Kahramanların özellikleri, aile ve etrafları, başlarından geçen olaylar birbirine benzer. Eserin tarihî arka planını Yavuz ile Şah İsmail arasındaki mücadele teşkil eder. Gelenekler, görenekler, örfler, ananeler, bunlara eklenen insanlık durumlarıyla iç içe geçer. Modern edebiyat içerisinde yer almasına rağmen folklor ve halk edebiyatı verimleri eserin ham malzemesi olarak benimsenir.
Azerbaycanın tanınmış yazarlarından Elçin, Türk okuyucusu için artık bizden bir isim olmuştur. Okuyucularımız onu Şuşa Dağlarını Duman Bürüdü, Sarı Gelin isimli hikâye kitaplarıyla, Akdeve, Mahmut ile Meryem, Gümüş Beyazı Karavan adlı romanlarıyla tanımışlardı. Şimdi de yazarımızın yeniden Türkiye Türkçesine aktarılan Ölüm Hükmü romanının yeni basımını sunuyoruz. Bu roman, Sovyet devrine siyasî, iktisadî ve sosyal bakımdan ışık tutan çok yönlü bir eserdir. Azerbaycandaki 70 yıllık Sovyet rejiminin zulümle,
Bu kitapta edebiyatçıların ve edebî eserlerin Elçinin zihnindeki yansımalarını bulacaksınız. İlk bakışta bir bütünlük arz etmeyen bu kısa yazılar, yüzlerce eser okumakla oluşmuş bilgi, bediî hassasiyet ve heyecanın ifadeleridir. Bunlarda ince bir tenkit var, ama kasıt o değildir; bunlar ansiklopedik bir özellik de taşımıyorlar. Esasen kuru ve soğuk bilgiler fikri hareketlendirmez, heyecan uyandırmaz. Ama Elçinin bu notlarında, edebî eserlerin insan hayalini ve tefekkürünü nasıl tetiklediğini görüyor ve gerç
´- İnsanın şansı yaver gitmeli vesselam!.. Bir bakmışsın o güne kadar birbirini asla tanımayan iki kişi – bir kız bir erkek çölün ortasında karşılaşmışlar ve aniden de bu dünyaya zaten birbirlerini bulmak için gelmiş olduklarını anlayıvermişler... (Kasap Ağanecef’in karısı Balacahanım’ın, sokak kapılarının önünde çekirdek çitleyerekten genç kızlara anlattıklarından.) - Benim dileğim de Memmedağa’nın mesut olması işte!.. (Bu sözleri de bir akşam Ali Samedullah’a söylemişti, o akşam ki Yadullah’la Fatma’nın d
Bu bir masal. Ama hepimizin yaşayabileceği bir masal. Nasıl Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin`in ölümsüz aşkları aslında sizin, bizim, hepimizin aşkıyla aynı kaynaktan fışkırıyorsa, bu masal de bize aynı ufku gösteriyor : Aşka sarılarak insan olmanın değerine. Ziyad Han, bir zalim hükümdar. Karısı Gemerbanu, tahtı tacı boş verip, oğlunun derdine düşmüş bir hükümdar karısı. Mahmud ise , baş keserek , ocak söndürerek gücüne güç, servetine servet katan babasıının yerinde gözü olmayan, bir naz
Tükendi
Cavanşir, genç kızlaırn peşinde koştuğu, bir yağız delikanlı; kendini ağırdan satıyor, kızlarla dalga geçiyor; telefonları kısa kesiyor, ama sakladığı bir acemiliği var. Bir gün arkadaşıyla birlikte büyüklenerek Şuşa`nın gezi parkında gezerken, otuzlu yaşlarında, güzel, alımlı bir kadına rastlıyor ve nutku tutuluyor. Yanına varacak cesareti toplasa bile, ancak "Affedersiniz," diyebiliyor. "Büyük Tiyatro nerede?..." Medine birçok şey anlatıyor ona; Şuşa`nın havasının Nice`le, Davos`la, İsviçre`le karşılaştı
Elçin`in hikâyeleri psikolojik çatışma ve psikolojik tahlillerle temayüz eder. Bu hususlar hikâyelerinin en karakteristik vasfıdır. Onun hikâyelerinde dikkati çeken en önemli özellik serbest çağrışım metodudur. Serbest çağrışım, daha önce hafızaya nakşedilmiş bir olayın ansızın akla gelmesi veya gündüz rüyası denilen hayallere dalmak şeklinde tarif edilebilir. Ancak Elçin`deki serbest çağrışımı psikanalizle ilişkilendirmek doğru değildir. Elçin`de tabiatiyle yorum yoktur. Çünkü bunlar sanattır, hikâyedir. B
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1