Geçmişini yeterince algılayıp değerlendiremeyen toplumların geleceğe ilişkin açılımları da olamaz. Geçmişin kültür birikimini özümsemeden günümüzün anlaşılması olanaksızdır. Çağdaş yazarlarımızın yapıtlarını hakkıyla değerlendirebilmek, geçmişte yaratılan yapıtiann tanınıp özümsenmesine bağlıdır. Kuşaklar arasındaki bağın sağlıklı bir biçimde kurulması, kültür ve edebiyatın geleceğe taşınabilmesi için geçmiş ve şimdi arasında kopukluk olmaması gerekir. Türk dilindeki gelişim ve değişim, yüz yıl önce yazılan

Türk Edebiyatının ilk realist örneklerinden sayılan Sergüzeşt, küçük yaştan itibaren esaretin acılarını yaşayan bir genç kızın Nil nehrinin sularında sona eren acıklı bir hikayesidir.Oyun oynama çağlarında esir olarak satılan ve gittiği evlerde işkence ve zorluklara katlanan Dilber, yaşadığı ümitsiz aşk karşısında bütün direncini kaybeder. Sergüzeşt, yazarının dili ve üslubu açısından kendinden önceki yazarlardan farklılık göstermesi bakımından da önem taşıyan bir roman olarak edebiyat tarihimizde yerini a

Hemen hızla evden çıkarak vapur iskelesine yöneldi. Aşkın şiddetli duygularıyla coşmuş bir halde bulunan bu tecrübesiz genç zihinlerde, hiçbir şüphe ve tereddüt olmamıştı. Vapur iskeleden harek etti. Celel bey'e herşey o gün ışık içinde, hayat içinde görünüyordu. Sevgilisinin yüzüne saatlece hayran hayran bakan gözlerine, Marmara'nın sonundaki ufuklar uzaktan uzağa açılarak sonsuzluk vaadediyordu. Köprüden başka bir vapura bindiği zaman, sanki ilk defa görüyormuş gibi, Boğaziçi kendisine şahane bir manzara

Dokuz yaşında Kafkasya´dan kaçırılıp esircilerin eline düşen Dilber, en sonunda Asaf Paşanın konağına satılmıştır. O konakta eğitim görür, hatta Fransızca öğrenir. Avrupa´da okumuş, ressam, iyi kalpli bir genç olan Celal, Asaf Paşanın oğludur, Dilber´e aşık olur. Annesi, bu sevginin farkına varınca, oğlunu bir esir parçasından kurtarmak ister...

Türk edebiyatının Avrupalılaşması sürecinde önemli yer tutan Sami Paşazade Sezai'nin Sergüzeşt'inde, Kafkaslardan kaçırılıp zengin konaklarına satılmak üzere İstanbul'a getirilmiş olan Çerkez kızı Dilber'in trajedisi anlatılmıştır. Sergüzeşt, edebiyatımızın ilk realist romanlarından olup aynı zamanda roman tarihimizin kilometre taşlarından birisidir. M.E.B.'in 100 temel eser listesi içine aldığı bu değerli eseri asıl şekli ile sadeleştirme yapmadan, sonuna bir sözlükçe ekleyerek okuyucularımıza sunuyoruz.