Saçlarında güneşin kırıntıları, boynunda menekşe kokusu ve teninde mehtabın izi varken... Her şey bir anda değişti. Seninle bir söğüdün gölgesini ev yaptığımız o vakit, üzerimizdeki sonsuz gökyüzüne bakarken başımıza düşen esenlik dolu bulutun adının ayrılık olacağını nereden bilirdim...
Bu hikâye böyle başlamamalıydı da zaten. İçinde ayrılık geçiyorsa bir öykünün, ne bulut bulut olurdu ne yağmur, yağmur. Her şeyin adı değişip dururdu, rengi değişirdi, biçimi değişirdi, değişmez dediğin her şey deği
Bilmediğim hâlde açsam perdeleri... Güneş yürüse
içeri... Banyoya gitsem. Suyu açsam sonra...
Gözlerimi yıkasam... Kaç kere yıkasam? Havlu var
aynanın solunda. Silinsem. Biraz kirli olsa da idare
ederim, olsun. Biraz kirlilik iyidir. Suyu kapatayım
değil mi? Yatak odasına gideyim sonra. Zehra gibi
aynı... Biraz sıcak biraz soğuk... Üzerimdekilerle
yatağa gireyim... Tüm kirli kokularımı alarak
yanıma, tüm birikmişlerimi... Kapatayım kapıyı.
Kilitleyeyim. Sensizlikten başkası girmesin...
Başıma yorg
"Fatih Çodur, şiir ve öykülerinde, öznenin bencil ve önyargılı bakışının, nesnenin varlığını tehdit eden tavrına karşı bir tavır geliştirmektedir.
Ruhi Konak
Fatih Çodur şiirde kendi izini bulmaya çalışan şairlerden. En zor olanı başarmaya çalışıyor. Taklit ve öykünme sokaklarını dolanmadan kendi sesine odaklanmayı deniyor ve büyük oranda bunu başarıyor da.
Hüseyin Akın
Fatih Çodur'un şiir ve öyküleri birbirini tamamlayan, birbiriyle birleşen akışkan iki ırmak kolu gibidir.
Mustafa Nurullah Celep
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.