Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Ey Dinle kardeşim! Sana ilimlerin amacını ve sırlarını, farklı mezheplerin yanlışlarını ve derinliklerini yazıp aktarmam için benden istekte bulundun. Aynı zamanda değişik fırka ve anlayış çevrelerinin çalkantılı anlayışları ve görüşleri arasından hakkı nasıl seçip çıkarabildiğimi, aralarındaki çelişkili ve birbiriyle tezat oluşturan yollarını da hikaye etmemi benden istedin. Taklitçilik anlayışından kurtularak nasıl gerçekleri görebilme zirvesine ulaştığımı da benden talep ettin.
İlim, ahiret saadetine ulaşmaya bir vesile ve Allah Teala'ya yaklaşmaya bir vasıtadır. Bu saadete ancak ilimle ulaşılır. Onun için en faziletli şey de buna vesile olanlardır. Amel ancak onu nasıl yapacağını bilmekle gerçekleşir. Dünya ve ahiret saadetinin aslı ilimdir. Çünkü ilim amellerin en faziletlisidir. Her şeyin kıymeti, neticesi ve meyvesiyle bilinir. İlmin neticesi, alemlerin Rabb'ine yakınlaşmaktır. İmam Gazali (k.s), İhyaü Ulumi'd-Din adlı eserinin "İlim Kapısı"nda, ilim öğrenmenin ibadet,müzaker
Ellinizdeki bu kitap, büyük islam alimlerinden İmam Gazali (rahmetullahi aleyh)'nin kıymetli eserlerinden biridir. Bu eser, kelam ile ilgili meseleleri ele almaktadır. Toplam dört fasıl/bölümden oluşmaktadır. Birinci Fasıl : İslam temellerinden biri olan kelime-i Şehadetin Ehl-i Sünnet akidesine göre beyan edilmesi hakkındadır. İkinci Fasıl : Aşamalı olarak irşad ve itikad mertebelerini düzünleme metodu hakkındadır. Üçüncü Fasıl : İmam Gazali'nin Kudüs'te iken beyan edip yazdığı Kavaidü'l Akaid kitabında
Lisan İnsana en fazla yarar, yine en fazla zarar getiren organdır. Akıllı kişi dilini kontrol altına alır ve hem kendisine, hem de bütün insanlığa faydalı şekilde kullanır. İslam dininin iki ana kaynağı olan Kur'an ve Sünnet'te, dilini korumak konusunda kesin emirler, hayti uyarılar, kurtarıcı öğütler bulunmaktadır. Evrensel bilgelikte'de lisanın kötülükten korunması konusunda islam dinine paralele emirler, yasaklar, öğütler mevcuttur. Peygamberimiz Ya hayır söyle, ya susu!...buyurmuştur.
Tükendi
İmam Gazâlînin İhyâ-u Ulûmid-Dîn adlı eseri, yazıldığı dönemden günümüze kadar hemen her nesil tarafından yeniden çevrildi, tekrar tekrar okundu İbadetlerin batınî boyutlarını ele alan İhyânın ibadetler bölümü, hassas bir çalışmayla derlenerek yeniden tercüme edildi. Çalışma sırasında tasavvûfî geleneğin oldukça zengin kavram ve düşüncelerini içeren İhyâ metninin daha iyi ve doğru anlaşılabilmesi için, son derece kıymetli bir İhyâ şerhi olan İthâfus-Sâdeye sıklıkla müracaat edildi. Böylece okuyucunun daha ç
Tükendi
İnsan oruç sayesinde hayvani duygularını azaltır ruhunu arındırır. Oruç sayesinde toplumun sosyal ve ahlaki hayatından başka bir fazilet ve aydınlık doğar.
İnsanlara doğru yolu göstermeleri, hal ve hareketleri ile örnek olmaları Allah (celle celalüh) dostlarının belli başlı vasıflarıdır. Ayrıca, Allahü Teala´nın rızası için insanların dertleri ile dertlenmeleri ve fedakarlıkları onların şanındandır. Bir rehber elinde yetişerek silsile yoluyla Peygamber efendimiz sallallahu aleyni vesellem´e kadar gitmeleri, onları tek bir kaynağa bağlamıştır. Onlardan biride devrinin otoritesi olan ve haklı bir şöhrete ulaşan imam ve hüccetül İslam lakapları gibi Müslümanlar n
Zekat, verilen nimete şükürdür. Allah Teala'nın kulu üzerinde iki nimeti vardır; biri nefsinde (bedeninde), diğeri ise malındadır. Bedenle yapılan ibadetler, bedenin şükrüdür. Mal ile yapılan ibadetler ise malın şükrüdür. Fakir bir müminin geçim darlığına düştüğünü, kendisine muhtaç olduğunu görüp de malının kırkta birini veya onda birini vererek, kendisini dilenmekten ve başkasına muhtaç olmaktan kurtardığı için Allah Teala'ya şükretmeyen kimse ne kadar düşük ve cimri biridir.
Tükendi
Oruçlu kimseye sevabı sayısız şekilde bolca verilir; ona verilecek sevap her türlü tahmin ve ölçünün ötesindedir. Oruç böyle olmaya layıktır; çünkü oruç sadece yüce Allah içindir ve O'na nisbetle ayrı bir şerefe sahiptir. Gerçi bütün ibadetler Allah'a aittir, ancak orucun yeri ayrıdır. Nitekim bütün yeryüzü Allah'a ait olmakla birlikte O, Kabe'ye "evim" dediği için Kâbe, ayrı bir şerefe sahiptir.
"Biz bu kitapta, muhabbet konusunda şer'î delilleri, muhabbetin hakikat ve sebeplerini, muhabbete lâyık olanın sadece Allah Teâlâ olduğunu, lezzetlerin en büyüğünün Allah Teâlâ'nın yüzüne bakmak olduğunu, ahirette Allah'a bakmanın lezzetinin dünyadaki marifetten daha fazla olmasının nedenini, Allah'a muhabbeti kuvvetlendirecek vesileleri, insanların Allah sevgisi konusunda farklı derecelerde olma sebeplerini, marifetullah konusunda anlayışların kısırlığının sebeplerini, şevkin anlamını, Allah Teâlâ'nın kulu
İlmin ve Öğretmenin Faziletleri ve Bu Husustaki Akli ve Nakli Deliller Öğrenilmesi Farz-ı Ayn Olan İlimler Yerilen İlimler İnsanların Hilaf İlmine Yönelme Nedenleri, Tartışma ve Münazaranın Zararları ve Bunların Mübah Olmasının Şartları
Tükendi
Peygamberler kalp hastalıklarının doktorlarıdır. Aklın yararı ve işlevi de, bize nübüvvet gerçeğini tanıtmak ve nübüvvet gözü ile kavrananı kavramaktan aciz olduğunu kabul ederek, nübüvveti tasdik etmek ve bizi elimizden tutarak körleri rehberlere ve ne yapacağını bilmeyen hastaları müşfik doktorlara teslim eder gibi nübüvvete teslim etmektir. Aklın etki alanı ve varıp duracağı son nokta burasıdır. Bunun ötesinde tabibin kendisine vereceği şeyi anlamaya çalışmaktan başka bişey yoktur. Gazalinin yücelttiği v
KİMYÂ-YI SAÂDET İnsanın saadeti; Allah'ı (c.c.) bilmektir. Peygamberlik ve Velilik, İbadetler, Muamelat, Temizlik, Abdest, Namaz, Oruç, Hac, Zekat, Sadaka, Alışveriş, Nikah, Evlilik, Helal ve Haramlar
Allahu Teâlâ Kur'an'da gıybetin kötülenmesini nass ile yapmış ve gıybet yapanı ölünün etini yiyen bir kimseye benzeterek şöyle buyurmuştur: "Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölü kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi!" (Hucurât, 12) Ölü eti yemeğe benzetilen gıybet nedir? Gıybetin türleri, zararları ve gıybetten kurtulmanın yollarını büyük alim İmam-ı Gazali'nin akıcı üslubundan okuyacaksınız. Fertleri ve toplumları büyük bunalımlara sokan gıybetin önce ne olduğ
Gazâli'nin felsefe arastırmaları yaptıgı sırada kaleme aldıgı bu eser, fikrî düzeyde birçok sorunlara ve tartısmalara ısık tutmaktadır. Gazâli eserinde, felsefi bir tavır ve yöntemle, genel olarak düsünme, konusma, söz ve yazı arasındaki içsel iliskiyi gözler önüne sermektedir. Eserin Arapça baslıgına göre bunlar, aklın basarıları, marifetleri olarak anlasılmaktadır. Konusuyla ilgili ilk deneme kabul edilebilecek olan bu kitap; varlık, insan ve dil üzerine önemli yaklasımları içerdigi gibi, Tanrı ve kelamı/
Kalp lafzından maksat ve gaye, insanoğlunun anlayan ve şeylerin hakikatini bilen merkezi olduğunun anlaşılmasıdır. Nadiren de göğüsteki et parçası kast olunur. Çünkü o latife ile kalbin cismi arasında özel bir alaka vardır. Kalbin askerleri iki tanedir. Gözle görülenler: Bunlar el, ayak, göz, kulak, dil ve diğer gizli-açık azalardır. Bütün bunlar kalbin hizmetçisidirler ve onun emrindedirler. Kalbe itaat edecek şekilde yaratılmışlardır. Asla ona muhalefet etmeye güçleri yetmez. Bu azalar emri yaparlar, fak
İslam dünyasının Huccetü'l-İslam olarak tanıdığı Ebu Hamid Muhammed el-Gazâlî, hicri 450 (m. 1058) yı-lında Horasan civarındaki Tus şehrinde dünya gelmiştir. İslamî ilimlerin her sahasında eser veren İmam Gazâlîardından pek çok eser bırakarak hicri 505 (m. 1111) tarihinde vefat etmiştir. Onun en önemli eserlerin-den biri, İhyâuUlûmi'd-Dîn'dir. Zühd ve ahlaka dair olan bu eserini daha sonraları farklı eserlerinde ihtisar etmiştir. Bu eserleri arasında halk arasında elden ele dolaşanlardan biri de elinizdeki
Ey aziz kişi! Sen bil ki, dil, Allahu Teâlâ'nın yarattığı acâip şeylerdendir. Görünüşte bir et parçasından başka bir şey değildir. Oysa, gerçekte bütün varlıklarda olan nesneler onun tasarrufu altındadır. Hatta gayb âlemindeki şeylerden bile haber verir. Hatta dil, aklın naibi, vekilidir. Hiçbir şey aklın kuşattığı çevreden dışarı değildir. Akla, hayale yahut vehme gelen her şeyi dil haber verir. Başka uzuvlar böyle değildir. Gözün tasarrufunda renkler ve şekillerden başka bir şey yoktur. Kulak ise yalnız s
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: "Helâli istemek ve aramak, bütün müslümanların üstüne farzdır." Helâli istemek, helâlin ne olduğunu bilmeyince mümkün olmaz. Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Helâl de açıktadır, haram da açıktadır. İkisi de bellidir. Bu ikisinin arasında gizli olan şüpheliler vardır. Bir kimse o şüphelilerin arasında dolaşsa harama düşmek korkusuna varır."
Bir gün Peygamber Efendimiz'in huzurunda kadınlar kalabalık olmuşlar, kavga ediyorlardı, Hazret-i Ömer oraya geldi. Kadınlar onu görünce kaçtılar. Hazret-i Ömer kadınlara şöyle dedi: "Ey kendi nefislerinin düşmanları! Benden utanırsınız da Allahu Teâlâ'nın Resûlünden utanmaz mısınız?" diye sordu. Kadınlar da: Sen O'ndan daha sert huylusun! dediler. O zaman Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Hazret-i Ömer'e şöyle buyurdu: "Ey Hattab'ın oğlu! Allah hakkı için -ki benim nefsim O'nun elindedir- s
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 267 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5