Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 900-920 / Aktif Sayfa : 46
Görsel sanatlar eleştirmen ve yorumcusu Mehmet Ergüven´in yirmi bir yazısını bir araya getiren Görmece´yi, yazarın kitabın başında Italo Calvino´dan alıntıladığı şu ifade çok iyi betimliyor: "Her durumda, görsel çözümler belirleyici olmayı sürdürür ve kimi zaman beklenmedik bir biçimde ne düşünsel tasarımların ne de dilsel kaynakların çözebileceği durumlar hakkında son sözü söyler." Görmece, işte durumlar hakkındaki o son sözü, resmi, fotoğrafı, giderek sanat yapıtını var ederek, ayakta tutan indirgenemez ç
Tükendi
Bugüne kadar yayımlanan sekiz kitabı içeren Uygulamalı Sanat Dizisi, renkli çizim ve adım adım gösterimlerle tüm sanatçılar için temel birer başvuru kaynağıdır. Bu kitapta, başarılı bir insan figürü çizimi için vazgeçilmez olan temel anatomi bilgilerini bulacaksınız: Başın anatomisi, yüz ifadeleri, iskelet, kaslar ve kıyaslamalı anatomi. (Tanıtım Yazısı)
Tükendi
Anlamaya çalışmayın, sezgi gücünüzü harekete geçirmeye uğraşın. Çağımızın kıyıcılığı, bilgiççe vurdumduymazlığı karşısındaki çırpınışın kendi kişiliğinizde yankılanmasına fırsat verin. Açın kendinizi, seyreltin. Siz elinizdekini kapacaklar korkusuyla kendiniz üzerine kapandıkça, ayakta duramamak korkusuyla kasılıp katılaştıkça anlama varamayacaksınız. Anlama ulaşamadığınız yetmezmiş gibi anlaşılabilecek olan şeyi de farkında olmadan kaçıracaksınız. Sezgiye doğru düğümlerinizi gevşetirseniz belki anlam sızab
Tükendi
ALBRECHT DÜRER Rönesansın en tanınmış kuzey temsilcisi olarak adlandırabileceğimiz Albrecht Dürer, 21 Mayıs 1471´de Almanya´nın Nürnberg şehrinde 18 kardeşin üçüncüsü olarak dünyaya geldi. Sanatçıyla aynı adı taşıyan babası 1455´de Macaristan´dan Almanya´ya göçmüş bir kuyumcuydu. Dürer, birkaç senelik okul eğitiminin ardından babasının yanında kuyumculuğun ve çizimin temel kurallarını öğrendi. Her ne kadar babası oğlunun kendi işini devam ettirmesini istediyse de, bu klasik baba hayali gerçekleşmedi. Çizim
Tükendi
"Her sabah uyandığımda zarif bir zevk yaşıyorum... Salvador Dalí olmanın zevkini... Ve delice bir coşku içinde kendime soruyorum; Salvador Dalí bugün ne kadar mükemmel işler başaracak?". Birçoklarına göre resimde sürrealizm akımının en önemli ismi olan Salvador Felipe Jacinto Dalí´nin kendisine dair bu görüşü başlı başına çok şey anlatmıyor mu? Ancak Dalí gibi sıra dışı bir sanatçıyı tam olarak anlamak için hayatının ve çalışmalarının her evresini incelemek gerekir kuşkusuz. Salvador Dalí 11 Mayıs 1904´de
Tükendi
Sarayın ve kilisenin kalesi Fransız Akademisi, 19. yüzyılda yaşanan modernleşme karşısında sarsılmaya başlar. Bu süreçte ortaya çıkan, dünyaya açık, liberal zihniyetli özel akademiler, millî ve resmî Paris Güzel Sanatlar Okulu´nun katı lonca disiplinine ve dogmalara dayalı eğitimine meydan okur. Bu özel akademilerin ilkini 1868´de panayır güreşçisi Rodolphe Julian kurar. Güzel Sanatlar Okulu´nun yabancıları ve kadınları atölyelerinden uzak tutan elitist eğitimini, mütevazı kayıt ücretini karşılayabilecek
Tükendi
Kâzım Taşkent Sanat Galerisi, René Block küratörlüğünde Türkiye´de Güncel Sanat sergileri dizisine ev sahipliği yapmaya başlıyor. Hale Tenger, dizinin ilk sergisi olan "Lâhavle"de, kurguladığı üç boyutlu hikâyelerde mekân ve zaman bağlamını ön plana çıkarıyor; izleyici deneyimi ve algıya odaklı yapıtlar üretiyor: "Lâhavle", insanın insana karşı ´kudret´ ve ´kuvvet´ uygulama halini eleştiren çarpıcı bir eser. Sergiye, sanat tarihçisi Ahu Antmen´in Hale Tenger üzerine hazırladığı İçerdeki Yabancı adlı kaps
Tükendi
´´Temel eğitimini sahne yönetmenliği dalında görmüş bir kişinin bunca ısrarlı şekilde resimle hesaplaşması çoğu kimseye tuhaf gelebilir. İlk elde doğru görünen bu kaygı, soruna sahneleme işleminin mantığı açısından bakıldığında yersizdir oysa; çünkü rejisör için anlamdan görüntüye ulaşma çabası, resim yorumunda tersine çevrilmiştir sadece. Çağdaş teknolojinin ulaştığı yetkinlik düzeyi, giderek soyutlaşan göstergeler dünyasında her gün biraz daha şaşkına çevirir insanoğlunu. Görmek, göstergeyi tanıyıp anl
Tükendi
´´Elinizdeki kitaba bir göz atar atmaz benim neden tam bir yılımı, Rusya dışında hemen hemen hiç kimsenin tanımadığı bir Rus heykeltraşı (resmi kabul gören Sovyet sanatçıları arasından dışlanmış bir Rus heykeltraşı olan Ernst Neizvestny) hakkında kitap yazarak geçirdiğimi sorabilirsiniz. Ayrıca diyebilirsiniz ki, ben bir okur olarak, bir heykeltraşı tek bir eserini görmeden, yalnız fotoğraflara dayanarak nasıl değerlendirebilirim. Eleştiri daima bir çeşit araya girmedir, sanat eseriyle kişinin arasına gi
Tükendi
Ahmed Adnan Saygun: Doğu-Batı Arası Müzik Köprüsü bir boşluğu dolduruyor. Türk Beşleri´nin -kimilerine göre- en önemli ve yurtdışında en çok tanınan üyesi Saygun, besteci ve orkestra şefi Emre Aracı´nın dört sene süren titiz araştırmalarının, Londra-Paris-İstanbul-Ankara arasında dokuduğu mekiklerin, sayısız belge, anı ve dokümandan yaptığı derlemelerin sonucunda ortaya çıkan bu kitapta hem müzisyen, hem yurttaş, hem de birey olarak çıkıyor karşımıza. Kitap, Saygun´un yaşamına ve yapıtlarına bugüne dek hiç
Tükendi
Hafriyat bir gün kanatlanınca… Hafriyat grubunun Birgün gazetesindeki desenleri, Kanat Kitap´ta bir araya geldi. Hafriyat Ameleleri, Hafriyat grubunun 10 üyesinin, Temmuz-Aralık 2006 arasında Birgün gazetesinde yayınlanan 115 işini bir araya getiriyor. Günlük gündemi, yerleşik kabulleri bir kenara bırakarak değerlendiren bu işler, elimizin hemen altındaki nesnelerden şehrin lağımlarına, en taze hayallerden kemikleşmiş önyargılara, kendi tanımladıkları geniş bir alanda hareket ediyor. Hafriyat Amele
Tükendi
Bu çalışmanın amacı, Osmanlı Modernleşmesinin iki ana eksenini oluşturan resim ve edebiyat alanlarında ortaya konulmuş eserlerden hareketle, onların yapıldıkları dönemin ruh ve zihniyetini anlamağa çalışmaktır. Bir yandan siyasi yapı İmparatorluktan Cumhuriyete dönüşürken, sosyal ve kültürel yapıda da 17.yydan 20.yya kadar devam edegelen ve Tanzimat sonrasında hızlanan değişimin 1914-40 arasına nasıl yansıdığı, konumuz açısından ve Gerçekçilik ışığı altında incelenmiştir. Bu süreçte Batı tarzı resim ve edeb
´Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği´, Turgut Özakman´ın, 51 yıllık yazarlık, 36 yıllık öğretmenlik birikiminin ürünü olan bir kitap; yalnız öğrencilerin ve dramaturgların değil, oyun ve senaryo yazmak isteyen herkesin yararlanabileceği özgün bir çalışma. Kitapta, birçok örnekle desteklenmiş olarak, konu bulmakla ilgili bütün yöntemler, karakter yaratmanın yolları, drama sanatının başlıca teknik ve estetik sorunları ve çözümleri, pratik bir anlatımla açıklanmaktadır.
"Alparslan Babaoğlu geleneksel sanatlarımızdan katı ile ebruyu birleştirmiş ve uyguladığı yeni teknik ile ebru sanatına figürü ve perspektifi katmıştır. "Ebru istanbul" adlı kitapta, sanatçının İstanbul´u konu alan eserleri bir araya getirilmiştir." "Alparslan Babaoğlu has brought together teh Turkish traditions of ebru and stenciling and with a new techniques he has added figures and perspectives to ebru Ebrû İstanbul is a collection of his works which have the theme of İstanbul."
Tükendi
İhap Hulusi Çizgisi - Tasarımcının Bir Genç Sanatçı Olarak Portresi 16 Mart - 8 Nisan 2007 Türk afiş sanatının öncülerinden İhap Hulusinin defter, çizim ve karikatür gibi çeşitli çalışmaları Sermet Çifter Salonunda sergileniyor. 9 Nisana kadar açık kalacak sergide, sanatçının Kahiredeki ilk ve orta öğrenimi sırasında ve Almanyada resim öğrenimi görürken tuttuğu defterler ile Kahirede yayımlanmış karikatürleri ve değişik dönemlerde yaptığı çeşitli desen, portre ve çizimler yer alıyor. Sergiye eşlik eden
Tükendi
Dizi editörlüğünü René Block, danışmanlığını Melih Ferelinin yaptığı bu kitap dizinin ikincisi. Çağdaş Türk sanatında büyük bir istinai isimlerden olan Onur, ardından gelen genç kuşaklar üzerinde etkili bir isimdir. Sanatçının sürekli olarak başvurduğu ana tema mekan, zaman, gelip geçiciliktir.
Tükendi
Seçkide; son elli yıldan fazladır gündemde tutulmaya çalışılan ünlü Sonlar Teorileri ile Sanatın Sonu iddiaları tartışılıyor! Başta, bölgemiz Ortadoğu olmak üzere bütün dünya, hızla yeni bir parçalanma ve yeniden saflaşma sürecine zorlanıyor. İçerisinde Türkiyenin de bulunduğu bölge askeri, ekonomik, siyasi, ideolojik ve kültürel olarak bir yandan ulus devletin sonu geldi iddia edilerek, öte yandan ise yeni ve kukla ulus devletler oluşturulması bağlamında yeni bir düzenleme için adım adım işgal edilerek ye
Tükendi
Mevlâna Horasandan alıp geldiği aşk ateşini Anadolunun bağrında kemale erdirmiş bir mutasavvıf ve ilim adamı olarak gönüller yapmaya ve yakmaya devam ediyor. Çağları aşıp gelen sesi, her geçen gün biraz daha ileriye ulaşıyor ve ´gel, her ne olursan ol yine gel´ çağrısıyla kalpleri fethetmeyi sürdürüyor. Sadece kendi düşünce dünyamıza değil bütün insanlığa sunduğu evrensel mesajını bugün daha iyi anlıyoruz. Bu eser,25-28 Mayıs 2006 tarihleri arasında Çanakkale Onsekir Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesince
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 900-920 / Aktif Sayfa : 46