Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16
Bu kitap küçük bir köy olarak kurulan ve yüzyıllar içinde tüm Akdeniz dünyasına egemen olan Roma’nın hikâyesini ayrıntılarıyla anlatıyor. Tarih sahnesinde bin yılı aşkın süre varolmayı başaran, çok uzun bir süre Britanya’dan Mısır’a, Kuzey Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya uzanan devasa coğrafyayı ve farklı milletleri hakimiyeti altında birleştiren bu devletin tarihte ve insanlığın zihninde bıraktığı izler şüphesiz halen günümüz insanını etkilemeye ve günümüz dünyasını şekillendirmeye devam ediyor.Tarih, toplum, a
Kent devletini jeopolitik bir form olarak ele alan ve kentin sürekli değişen statüsünü araştıran Geoffrey Parker bu eserinde, dünya tarihi boyunca çeşitli kentleri ve kent devletlerini inceliyor. Platon ve Aristoteles'in mükemmel bir devlet türü olarak gördüğü Yunan polis’ini, Roma imparatorluk başkentini, Venedik ve Rönesans kentlerini, Alman Hanse’sini, Rus ve Baltık kentlerini derinlemesine ele alıyor. Parker ayrıca erken dönem İslam toplumunda kente atfedilen politik rolü tartışıyor ve kent devletlerini
Tükendi
Günümüzde Ermeni Meselesi, tarihi gerçeklerin çarpıtılması, göz ardı edilmesi ve siyasal bir araç olarak kullanılması dolayısıyla maalesef geniş bir sahaya yayılmıştır. 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın 16 ve sonra onun yerine konan 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması’nın 61 Maddesi ile ilk kez uluslararası arenaya çıkartılan sorun önce Osmanlı Devleti sonrasında ise Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı emperyalizmin önemli bir kartı olarak kullanılmıştır. Başlangıçta İngiltere, Fransa ve
Tükendi
Robert Macfarlane, hem yerin hem de zihnin yüzeyinin altındaki dünyayla ilişkimizde olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri: "Derin zaman"ın baş döndürücü genişliğinde seyahat ederek evrenin doğuşundan insanlık sonrası bir geleceğe, Norveç deniz mağaralarının tarihöncesi sanatından Grönland'ın mavi derinliklerine doğru ilerliyor; Tunç Çağı mezar höyüklerinden Paris'in altındaki katakomp labirentine uzanıyor; ağaçların iletişim kurduğu yeraltı mantar ağlarından nükleer atıkların 100.000 yıl boyunca depola
2. Abdülhamit döneminde devlet kademesinde yer alan memurların sicil kayıtları tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlarda memurların aile, eğitim ve memuriyet hayatlarıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. Giresunlu memurlara ait sicillerin de bulunduğu kayıtlar Osmanlı bürokrasisi hakkında önemli bilgiler içermektedir. Aile bilgileri olarak, baba adı, sülale adı, baba mesleği, doğum yeri ve tarihleri verilmiştir. Eğitim kısmında okudukları okullar, aldıkları dersler, diploma dereceleri ve bildikleri diller belirti
Tükendi
"Gazetecilik fikri takip işidir. Ercan Öztürk, Aslı Baş dosyasını bir muhabir olarak bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalıp baştan itibaren takip etti. O tarihte Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Akşam Gazetesi, kamuoyunun çok merak ettiği bu konuda Ercan Öztürk’ün haberlerini yayımlayarak görevini yerine getirmişti. Ercan Öztürk’ün gazeteci titizliği ile yaptığı araştırma ve attığı manşetlerin perde arkasını anlatan bu kitap ilgiyle okunacak."İsmail Küçükkaya - Gazeteci“Medyada bir bozulmadan söz ettiğimizde
“Aceleci olup hızlı sonuçlar bekleme ve küçük menfaat peşine düşme”Konfüçyüs (MÖ 551 – MÖ 479)“Bir kişinin kollarını etrafında kavuşturamadığı ağaç da bir zamanlar küçük bir fidandı”Laozi (MÖ – 6. Yüzyıl)“Toprak biriktikçe dağ; su biriktikçe deniz oluşur”Xunzi (MÖ 3. Yüzyıl)“Depolarda yeteri kadar yiyecek varsa halk görgü kurallarını bilir; karınları doyar ve giysileri olursa onur ve utancı bilirler”Guanzi (MÖ 7. Yüzyıl)“Dünyanın temeli devlet, devletin temeli aile; ailenin temeli insandır”Mengzi (MÖ 372 –
Tükendi
Tarih dünyamızın nitelikli isimlerinin kalemlerinden dökülen bu satırlarda, hepimizin yaşam yolculuğundan izler var. Tarih setimiz, tarihin eşsiz dünyasında soluklanmak isteyen siz değerli okurlarımız için... Bilgehan Oğuz – Uyanış Alparslan - SelçuklularBilgehan Oğuz – Büyük Rüya: OsmanlıMuzaffer Koç - Millet mi? Ulus Devlet mi? Aradaki Kürtler Faik Eryaşar – Tarih Okyanusundan Damlalar
Tükendi
Emevîler; Roma, Abbasî veya Osmanlı ile kıyaslandığında o kadar “büyük” bir imparatorluk olarak kabul edilmez kimilerine göre. Muhtemelen bunun en büyük nedeni diğer imparatorluklara nazaran saltanat devresinin çok kısa olmasıdır. Ancak öyle bir imparatorluk düşünün ki, emsallerinin yüzyıllara yayılan olaylarını ve süreçlerini kısa ömrüne sığdırmış olsun; onların yaşayamadıkları ve hatta yaşayamayacaklarını da: Kurucusu bir sahabe olan, İslam hâkimiyetini üç kıtaya yayan mücahit cihangirlerin ya da İs
“‘Tek bir insan yüz kişiye nasıl liderlik edebilir?’ diye sorulduğunda, cevabının alanının önde gelen uzmanlarının insanlık tarihindeki en büyük komutanların kariyerlerini incelediği ve tek bir kişi tarafından galibiyet ya da mağlubiyete götürülen insanların sadece yüz değil, bazen yüz bazen de milyonlarca olduğunun kısa ve öz bir biçimde açıklandığı bu sayfalarda bulunacağına inanıyorum.”Andrew RobertsHannibal’ın Roma ordularını bozguna uğrattığı üç zaferinden en dâhicesi hangisiydi? Pharsalos’ta Pompeius’
Bedenin Tarihi serisinin üçüncü cildi maddi bedeni, yani etten ve kemikten ibaret organik bedeni, toplumsal pratiklerin bir etkeni ve aracı olan bedeni, öznel bedeni, kısacası bilinçli formların ve bilinçsiz itkilerin maddi zarfı olan “deri-beni” konu alıyor. Birey ve ağrılarını, toplumsal bedenin görüntüsünü, özgürleşen beden ve cinsiyetleri inceliyor. Serinin bu kitabında her biri alanında uzman tarihçiler 20. yüzyılın getirdiği bakıştaki değişimleri mercek altına yatırıyor. “Bedenim hâlâ benim bedenim mi
10 yıllık dönemleri kapsayan farklı ciltlerden oluşan bu kitap dizisinin temasının “Modernizmin Yansımaları” olarak seçilme nedeni; ele alınan yıllarda Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve toplumsal dinamikleri çerçevesinde “modernleş(tir)me”nin nasıl başkalaştığını ve kendine özgü bir nitelik kazandığını farklı disiplinlerden bilim insanlarının değerlendirmeleriyle anlamayı/yeniden okumayı hedeflemiş olmasıdır.Modernizmin Yansımaları serisinin bu cildinde ele alınan 1950’li yıllar, hem dünyada hem de Türkiye’de
Tükendi
Bizanslıların kısmı azamı harpten usanmış, bezmiş kimselerdi. Semavî mucizeler zuhurunu bekleyen halkın bir kısmı da, Türklerin, Bizans’a ne kadar takarrüp ederse etsinler, nihayet ani bir felaketle mahvolacakları kanaatiyle lakayt yaşıyorlardı. Heyet, Romanos Kapısı’ndan verilen bir işareti müteakip yola çıkmıştı. Üç kişiden mürekkep olan sulh ve müzakere heyeti, Türk ordugâhına vardığı zaman Sultan Mehmet çadırında oturuyordu. Heyeti kabul ettiği zaman neşesi yerindeydi. Heyet reisi: “Haşmetmeap!” dedi, “
Fatih İstanbul Kapılarında ve Bizans Saraylarında, eğitimci-yazar M. Sami Karayel’in 1 Haziran 1939 ile 14 Mart 1940 tarihleri arasında Son Telgraf gazetesinde tefrika edilen romanıdır. Roman, İkinci Murad dönemi ile başlıyor. Bu dönemin genel bir manzarasını çizdikten sonra padişahın oğlu Mehmed’i tahta çıkarışı ve akabinde vuku bulan Varna ve İkinci Kosova muharebelerini, saray çevresi etrafında işliyor. Ardından genç Mehmed bir kez daha tahta çıkıyor ve ilk icraatı İstanbul’u fethetmek oluyor. Özellikle
Oryantalizm, Batı’nın bilgisel olarak Doğu’yu kategorileştirmek suretiyle bir bilgi nesnesi hâline getirmesi ve Doğu’nun Batı’dan geri olduğu ve bu nedenle Batı müdahalesinin meşru olduğu şeklindeki emperyalist egemenlik idealine alan açma çabasıdır. Oryantalizm paradigmasına sahip olan Avrupa (Batı) kendi dışında yer alan her şeyi ötekileştirmiş, daha doğrusu olumsuz ötekileştirmiş ve kendi (ben) kimliğini bunun üzerinden tanımlamıştır. Bu yaklaşımla Avrupa sadece Doğu hakkında bilgi elde etmekle kalmamış,
Homo Sapiens Nasil Doğanin En Paradoksal Canlısı Oldu?Kültürümüzün,  Cinsiyetimizin, Savaşımızın Ve Evrimimizin Kısa Bir Tarihiİnsanların özel hayvanlar olduğu fikri kim olduğumuzun temelini oluşturmaktadır; öte yandan biraz daha derine indiğimizde, “Bizleri evrimsel kuzenlerimizden daha üst basamaklara çıkaran hangi yeteneklerimiz ve hareketlerimiz?” sorusuyla karşılaşmaktayız.Bugüne Dek Yaşamış Herkesin Kısa Bir Tarihi kitabının yazarı olarak da tanıdığımız Adam Rutherford, bu çalışmasında bizlere bu
“Kişinin kendi ülkesine olan sevgisi başkalarından nefret etmesini gerektirmez.” Kendi ülkenizi severken başka ülkeler de sevilebilir. Devletler yanlış kararlar alabilir ve bunun tüm sorumluluğu o devletin halkına mal edilemez ya da tam tersi… Ülkemize olan sevgi, kimi zaman da gözümüzdeki perdedir. Yapılan yanlışları görmemizi engeller. “Baştan başa yıkılmış bir ülkede, hınç duymayan bir adama rastlamak ne kadar rahatlık verici.” Affetmek çoğu zaman karşımızdaki için yapılan bir iyilik gibi algılansa da, a
Tükendi
Bedenin Tarihi serisinin ikinci cildi duyumculuk perspektifindeki dönemde başlıyor; beden duyum alanına giriyor, “dokunaklı öznellikten, cinsel istekten, duyarlılıktan yana” konumlanıyor. 19. yüzyılla beraber yenilenen gelenekleri, meydana gelen devrimleri, duyarlılığın güçlenmesini inceliyor. Serinin ikinci kitabında her biri alanında uzman tarihçiler Fransız Devriminden Büyük Savaşa uzanan zaman dilimini mercek altına yatırıyor. Beden üzerinde kesişen bakışları, bedenin acılarını, sıkıntılarını ve sefalet
Bilimsel tarih yazıcılığının öncüsü olarak kabul edilen Thukydides’in tarihçiliğinden büyük ölçüde etkilenmiş Ksenophon’un kaleme aldığı Hellenika, Thukydides’in Peloponnesos Savaşlarını anlattığı eserinin devamı niteliğindedir. Olayları tarafsız bir biçimde ele almaya çalışan Ksenophon, Hellen kent devletlerinin MÖ 5. yüzyıl sonları ile 4. yüzyılın yaklaşık ilk yarısındaki durumunu ve Yunan anakarası ile Anadolu’da meydana gelmiş olayları kronolojik bir şekilde aktarır. Zaferlerle ve hezimetlerle dolu 50 y
Tükendi
Hakikatin çoğullaştığının söylendiği, öte yandan çoğullaşırken değerini yitirdiği ve üzerinde tepinildiği “tuhaf” zamanlarda yaşıyoruz. “Tarih nedir?” sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceksek, tarih-hakikat ilişkisi üzerine düşünmeye devam etmeliyiz.Ferdan Ergut, Tarihin Hakikatleri’nde tarih tartışmasını edebiyat ve felsefeyi de yardıma çağırarak “yöntem” üzerinden kurguluyor. Hakikati bir mutlaklık olarak değil, “kolektif bir diyalog zemini” olarak kavrayan eser, böylelikle tarihi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16