Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 231 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Friedrich Wilhelm Nietzsche Nietzsche'nin kendine özgü anlatım tarzıyla, birçok farklı anlam çıkarılabilecek özdeyişlerle, sert bir üslup kullanarak kaleme aldığı bu eseri, diğer eserleri gibi yaşadığı dönemde çok yadırganmış, birçok olumsuz eleştiriyle karşılaşmıştın Nietzsche ise bu durumu normal karşılamış, aksi olsaydı kendisiyle çelişeceğini dile getirmiştir Nietzsche, felsefesinde olduğu gibi yazım tarzında da var olan kuralları hiçe saymış ve kendine özgü bir edebi üslup kullanmıştır Kimi zaman şiir,
Tükendi
Devlet, Eflatun'un ve felsefesinin en önemli eseri. Diyaloglardan oluşan, Sokrates'in çevresindekilerle yaptığı konuşmalardan oluşan yapıt, 2500 yıldır dünyanın gündeminde ve günümüzde de bir başucu metin. İ.Ö 4. yüzyılın başında gerileme dönemine girmiş olan Atina devletinin politik, sosyal ve kültürel gereksinimlerine yanıt ve çözüm aramaktadır. Pratik ile felsefi teorinin bu birlikteliği adalet, iyi devlet, iyi insan, iyi yönetim cevaplarına yöneltir bizi. Bu eserin etkisi, bugünkü dünyanın şekillenmesi
Tükendi
Felsefeye uzak ya da yakın olalım, birçoğumuzun "pragmatizm" kavramıyla tanışıklığı vardır. Bu tanışıklık, akımın hem pratik yaşamla olan sıkı bağlarından hem de felsefe dışında birçok alanda etkisini hissettirmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Elbette, böylesi bir etkinlik alanı, pragmatizmin geniş bir yandaş kitlesine sahip olması kadar sert eleştirilerle karşı karşıya kalması sonucunu da doğurur. Çoğu zaman "yarar", "çıkar", "görelilik" vb. kavramlarla ilişkilendirilen pragmatizm aslında nedir? Nasıl bi
Tükendi
- 21.Yüzyılın Müslümana Vaadi: Asimilasyon ya da Eliminasyon - İslam, Ortadoğu, Anglosaksonlar - Phenomenal/Contingency - Sivil Akıli Sivil Toplumi Sivil Müslüman Modernist düşünce ve dünya görüşünün ciddi kırılmaya uğradığı, buna karşılık hayatın anlamı ve düzenlenmesine dair temel soruların yeniden sorulmakta olduğu bir zamanda yaşamaktayız. Son yıllarda üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığı "tarih" ve "gelecekle ilgili tezler buna işaret ediyor. Kırılmanın hasılası olarak ortaya çıkan postm
Tükendi
Bu eser Hegel'in din felsefesi üzerine verdiği derslerin bir derlemesidir. Bilindiği gibi, Hegel gençliğinde bilhassa teolojiyle meşgul olmuştur. Hayatının son on yılında da bu konuyu değişik versiyonlarıyla beraber ele almıştır. Bu dersler, Hegel'in sadece din hakkındaki görüşlerini değil aynı zamanda kendi felsefi sisteminin nihai unsurlarını içerir. Diyalektik ve tarihsel metotlar kullanarak yeniden yorumladığı dini kavramlar modern teoloji için hâlâ derin ve güçlü anlamlar taşır.
Her insanın, insan olmak vasfıyla sahip olduğu özgürlükler vardır. Sosyal bir varlık olmakla insan, aynı zamanda bir topluluğun üyesidir. Topluluklar tarihi süreçte devlet örgütlenmelerine dönüşmüş ve bu yapılar da toplumun âlî menfaatini gözeterek fertlerin özgürlüklerini sınırlandırma yetkisine sahip olmuştur. Bu süreç, fertlerin özgürlüklerinin hangi şartlar altında sınırlandırılabileceği, devletin bu yetkisini nereye kadar kullanabileceği tartışmalarını birlikte getirmiştir. Şu halde bireyin topluma ve
Direnmek, yaşama mahsustur. Ne kadar çok karşıt kuvvet, yaşamı çıplak bırakmaya çalışırsa çalışsın, iktidarlar yaşamı ne kadar şiddetle teslim almaya kalkarsa kalksın, yaşam direnme gücünü asla yitirmez. Üstelik direnerek var olmakla da kalmaz bir beden. Karşısına çıkan kuvvetlerin karşıtlığı ne kadar büyükse, o kadar büyük bir kuvvetle direnir. Var olmak ve eylemek için, daha da büyük bir gücü devreye sokar. Bu yüzden Machiavelli ve Spinoza için, gücün olduğu her yerde direniş vardır demek bile yetmez. Çün
Tükendi
Günümüz felsefesinde belirgin bir eğilimle edebiyat ile felsefenin iç içe geçtiği gözlenmektedir. Bu gelişmenin kaynağındaki en önemli düşünür ise Nietzsche'dir. "Böyle Buyurdu Zerdüşt" kitabında, yazar şiirsel bir tarzla felsefi meseleleri dile getirmiş, kendi felsefi düşüncelerini ve kavramlarını açıklamıştır. Nietzsche'nin etkisi Heidegger'in felsefi çalışmalarındaki şiirsellik arayışında da görülür. Nietzsche, felsefe alanında yalnızca metnin içeriğiyle değil, uslûbu ya da söylemiyle de yakından ilgilen
Tükendi
Birbirinizi sevin ama sevginizi prangaya dönüştürmeyin: Bırakın ruhlarınızın sahilleri arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk. Birbirinizin kadehini doldurun ama tek kadehten içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somunu ısırmaya kalkmayın. Birlikte şarkı söyleyin, birlikte dans edin, birlikte eğlenin fakat her biriniz tekliğini unutmasın. Lirin telleri ayrıdır ama tek bir ezgiyle titreşir. ?Mehmet Hakkı Suçin?'in olağanüstü üslubuyla yepyeni bir çeviri, yepyeni bir tasarım, ??Halil Cibran?'ın o
Tükendi
Kısa İnceleme hem Spinoza'nın eserleri içindeki yeri, hem de yazarının fikrî gelişimi açısından tartışmalara yol açan bir metin. Tartışmaları belirleyen kritik soru da şu: Kısa İnceleme hangi dilde, kim tarafından ve ne zaman yazıldı? Kısa İnceleme'nin doğrudan Spinoza tarafından yazıldığını ve okuru Etik'e götüren bir hazırlık metni olduğunu savunanlar olduğu gibi, tam tersini savunanlar da var. Ama ister doğrudan Spinoza'nın elinden çıkmış olsun ister onun tarafından yazdırılmış olsun, Kısa İnceleme, Etik
Tükendi
Comte'un pozitif felsefe dediğiyle İngiliz filozofların doğa felsefesi ya da bilimler felsefesi dedikleri arasında pek çok benzerlik olmakla birlikte, İngilizlerin adlandırması bütün fenomen düzenlerine uygulanmış değildir. Diğer fenomenler kadar sosyal fenomenlerin de incelenmesi ancak pozitif felsefeyle olanaklı olur. Pozitif felsefe insan zihninin kendini gösterdiği bütün konulara uygulanabilir, ayrıca tek biçimli bir akıl yürütme tarzını dile getirir. Şu halde pozitif felsefe, tek bir yönteme bağlı, gen
Edebiyat değişim için bir oluş gücü sunabilir mi? Dünyayı temsil etmeye çalışmak yerine, bizzat yaşamı genişleten sınırlarla başka dünyalar yaratabilir mi? O halde edebi bir ürün, bir temsilin sergilendiği bir sahne değil, bilakis bir üretim süreci olarak ele alınabilir mi? Yaşamdaki farklılaşma güçlerinin olumlanması olan yaratıcılığa, bu mükemmel anlamı yeniden verilebilir mi? Bu sorular, hiç şüphesiz edebiyatın sorunsallaştırılma biçimindeki bir yenilikten kaynaklanır. Postyapısalcı edebiyat kuramı, artı
Comte'un pozitif felsefe dediğiyle İngiliz filozofların doğa felsefesi ya da bilimler felsefesi dedikleri arasında pek çok benzerlik olmakla birlikte, İngilizlerin adlandırması bütün fenomen düzenlerine uygulanmış değildir. Diğer fenomenler kadar sosyal fenomenlerin de incelenmesi ancak pozitif felsefeyle olanaklı olur. Pozitif felsefe insan zihninin kendini gösterdiği bütün konulara uygulanabilir, ayrıca tek biçimli bir akıl yürütme tarzını dile getirir. Şu halde pozitif felsefe, tek bir yönteme bağlı, gen
Marcus Tullius Cicero, yaklaşık iki bin yıl önce kaleme aldığı bu ufuk açıcı felsefi metniyle okurları kader üzerine düşünmeye davet ediyor. Kader ve özgür irade sorunuyla ilgili Yunan felsefe okullarının birbiriyle çatışan, farklı görüşlerini aktarıp yorumlarken sadece yaşadığı dönemin Romalılarına değil, bugünün okurlarına da bu çetin sorunu çözebilmelerinde yardımcı oluyor ve bir yandan da kader hakkındaki farklı düşünürlerin yaklaşımlarına dikkat çekiyor. Batı düşünce tarihini, Ortaçağ'ı ve Rönesans'ı d
Tükendi
Temmuz 1883´te Prag'da ufak moda eşyalar satan bir dükkan işleten Hermann ve Julie Kafka´nın 6 çocuğunun ilki olarak dünyaya gelmiştir. İki erkek kardeşi daha bebekken ölmüştür. 3 kız kardeşi de kendinden uzun yaşamıştır. Hukuk okumuş, boş zamanlarında yazmaya başlamıştır. Yazıları, ilk olarak Betrachtung, 1912 yılından itibaren yayımlanmaya başlamıştır. Kafka´nın duygusal deneyimleri ve ailesiyle olan ilişkileri eserlerinde özellikle günlük ve mektuplarında ifade bulmuştur. Babaya Mektup´ta (Almanca: Brief
Tükendi
Özel mülkiyetin hâkim olduğu toplumlarda "çalışma" katı bir "zorunluluk" kapsamında gerçekleşir. Kapitalizm, çalışanların bedenini olduğu kadar zamanlarını da satın almıştır. Oysa insanın çalışmamak, yaşamını sürgit kılmak için zahmete girmemek gibi bir içgüdüsü vardır; bu içgüdünün adı "tembellik"tir. Tembellik, çalışmanın kutsallaştırıldığı toplumlarda hakir görülür, aşağılanır. Tembellik Hakkı, çalışmanın sarsılmaz bir değer haline getirildiği toplumların eleştirisini sunuyor; tembelliğin bir başıboşluk
Tükendi
Oysa, ne kadar uzak kaldıysan, o kadar yakındım sana. Yüreğine ateş olayım derken, buz kütlesine dönüşmüş varlığım farkında olmadan. Gözlerimin içine soğuk soğuk bakınca anladım bunu. Lanet olsun ki, en çok da içimi üşüten sen oldun sevgilim... Sayende; içimdeki umut çiçekleri tek tek kurudu. Üzerimden hiç vazgeçmeyecek güz sancılarına terk ettin bizi.
Tükendi
Dil, düşüncenin eviyse şayet, deyiş yerindeyse, adlar da tuğlalarıdır. İnsan kendi duvar örme ustalığına o kadar güvenemez aslında; ama derme çatma da olsa tuğlaları dizmekten vazgeçemez. Her seferinde tanımlamak, beklentilerimizi ifade etmek, yüceltmek ya da yermek için adlandırırız, hatta yeniden adlandırırız. Yeni doğmuş bir bebeğe adını koyarken, yakın arkadaşımıza lakap takarken, namlı bir sokağın adını değiştirirken, kökensel bir adlandırma itkisinin varisleri olarak davranırız. Bu kökensel miras, med
Böyle Buyurdu Zerdüşt, edebiyatla felsefenin iç içe geçtiği, harmanlandığı eşsiz bir eserdir. Kitapta Nietzsche, şiirsel ve duru bir üslupla felsefi meseleleri dile getirmiş, kendi düşüncelerini ve felsefi kavramlarını açıklamıştır. Nietzsche sadece felsefi düşüncelerini açıklamakla yetinmemiş, bir edebiyatçı titizliğiyle kitabın üslubu, söylemi ve biçimiyle ilgili de kafa yormuştur. Kendi deyimiyle bu kitap Yazılmış en yüce kitap, insanlığa şimdiye dek verilen en büyük armağandır. Nietzschenin düşüncele
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 231 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7