Uzun yıllar devlet kadrolarında önemli görevlerde bulunup, sade bir vatandaş olarak hayat içine dalan Yekta Bey, yıllardır farkına varmadığı şehri, tabiatı ve günlük hayatı yeniden keşfetmeye başlar. Yekta Bey'in hayatı bir müddet sonra geçmiş ve gelecek arasında hesaplaşmaya döner. Bu hesaplaşma, devlet hizmetinde başından geçen ilginç olaylarla, vatan ve milletle ilgili konularda karşı karşıya kaldığı açmazların sebep sonuç ilişkisini yeniden anlamlandırmaya dönüşür. Hepsi birer cangıllar ormanına dönen doyumsuz kazançlardan, yozlaşmış siyaset çevrelerine ve tarihi kinlerin hortladığı bir ortamda, iyilik, güzellik ve yiğitlik şarkısını söyleyerek sonu kanla bitecek bir kadere doğru hızla yürüdüğünün farkında bile değildir. Yekta Bey'in gözünden pek çoğuna aşina olduğumuz vatan ve millet aşkıyla yanan, zerafetleri kadar, dürüstlük, yiğitlik ve kahramanlıklarıyla da yücelen insanlarla, bir memleket hikayesidir bu.