Ömrümden, sürüye sürüye yanımda en çok kendimi getirdim. Bugün ve geçmişin teknesinin temel direğiyim ben. Pas dolu bir limanda, paslı bir direk
Veda gününe kadar, artık her şeyi bir kere yapıp on kere aklımıza yazacaktık ki unutmayıp hatırlayalım. Evin yokuşundan son kez çıkacaktım mesela; anahtarlarını son kez kaybedecek ve bir daha hiç yaptırmayacaktım.
Ada vapuruna son kez binecek, Marikayı evinde son kez görüp dönüş vapurunun üstünde onu son kez özleyecektim.
Bir akşam onun evinde kalıp ertesi akşam kendi evime dönecek; karanlık basınca gündüzünü, güneş doğunca gecesini özleyecektim.

Azınlıklar ve Rumlarla ilgili romanları genellikle sevemedim. Bizi anlamadılar duygusu hep öne çıktı. Melih Özerenin yazdığı Turuncu Geçmişin Kıyısındayı okumam ise farklı oldu. Önyargı ile başlamakla birlikte sayfalardan çıkıp gelenler beni sarstı ve duygulandırdı. Sevdim bu romanı.
İnsanı ve hayatı anlamaya uğraşırken; toplumsal bir gerçeklik olan ayrımcılığın sarsıntısını da anlatmaya çalışan bir kitap bu. Bu tür anlatılarda karşılaştığımız etnik savunma mekanizmalarını veya ötekini dolaylı olarak yerme ihtiyacını bu romanda hissetmedim.
Geçmiş sayabileceğimiz bir dönemi, İstanbulun eski sakinlerini ve en başta insan yanları öne çıkan, yanı başımızda yaşamış kahramanları yakından tanıyacak; memleketlerinden uzakta ihtiyarlamış bu insanların nasıl da birer hafıza işçisine döndüklerini görüp, yazar gibi siz de seveceksiniz onları.
HERKÜL MİLLAS

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9789750508462
Yayın Tarihi :2011-02-10
Yayın Dili :Türkçe
Orjinal Adı :Turuncu Geçmişin Kıyısında
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :301
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :130 X 195
Basım Yeri :İstanbul
Emeği Geçenler :
Yazar   : Melih Özeren
İlgili Eserler