Ahlak ve politika felsefesini felsefenin diğer dallarından ayıran şey, insana ve
insanlar arası ilişkilere odaklanmalarıdır. Bu nedenle örneğin varlık ve bilgi
felsefelerinin soyut yapısı bizi çok rahatsız etmezken ahlak ve politika
felsefelerinden insani dünyaya ve insani dünya içerisindeki can yakıcı sorunlara
dokunmalarını bekleriz. Hal böyle iken, modern ahlak ve politika felsefelerinin
birçoğunun hayata dokunmadıkları görülür. Nietzsche'nin ahlak ve politika
felsefesinin bunlardan farkı belirli bir tarihsel dönemde toplumsal yaşamda baş
gösteren somut ve yakıcı bir sorunu mesele olarak almasıdır. Nietzsche'nin
ahlak ve politika felsefesinde bu sorun nihilizmdir. Nietzsche'ye göre nihilizm
sorunu modern insanın ahlaki bunalımı olarak kendini gösterir. Nihilizm
sorununu global ölçekte düşündüğümüzde ise insanlığın bunalımı karşımıza
çıkar. Bu bunalımın üstesinden gelinmeye çalışılması Nietzsche'nin ahlak ve
politika felsefesinin temel ilgisini oluşturur. Nietzsche'nin ahlak felsefesi
modern insanın bunalımını, politika felsefesi ise modern dönemde insanlığın
karşı karşıya olduğu bunalımı aşmaya yönelik bir girişim olarak okunabilir.
Nietzsche bu iki girişimi birbirleriyle bağlantılı olarak görür. Nietzsche için
sorun özü itibariyle ahlaki bir sorundur. Fakat Nietzsche insanın durumunu
tarihsel bağlamı içerisinde insanlık durumundan bağımsız olarak görmez. Bu
nedenle Nietzsche'nin düşüncelerinde politika felsefesi ahlak felsefesini
bütünleyici bir işlev görür.