İslamcı akımları ve İslam dünyasındaki farklı versiyonlarını konu edinen bu kitabın okuyucuları görecekler ki, bu çok yeni bir olgudur. 21. yüzyılın başında birçok İslam toplumunun fikri ve siyasi özelliklerini yeniden düzenleyen bu olguyu, Osmanlı dönemini ele almadan doğru okumanın imkânı yoktur. Özellikle 19. ve 20. yüzyılın başındaki İstanbul’u bilmeden bu olguyu anlamak çok zordur. Ancak
şunu vurgulamak gerekir ki bu eser, ne İslam ne de İslam dünyasının tarihi değildir. Sadece Müslümanların çağdaş tarihlerinin bir yönünü –İslamcı akımların ortaya çıkışı ve gelişmesini- anlamaya dönük yapılmış sınırlı bir çabadır. Bu eser, geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı hedeflediği için akademisyenlere yönelik değildir. Ancak yine de çağdaş İslami araştırmalar alanında çalışan arkadaşlarımın hem kendilerinin hem de öğrencilerinin bu çalışmadan faydalanabileceğini ümid ediyorum.