Astrofizik ve aşk... İlk bakışta birbirinden çok uzak iki kavram gibi mi görünüyor? Dolunayın aşıklara esin kaynağı olması, yıldızlı gecelerin onca romantikliği acaba boşuna mı?
Astrofizik ve aşk hiç bu kadar iç içe anlatılmadı, uzayın derinliklerindeki o sonsuz dengenin duyguları üzerindeki etkinliği hiç bu kadar güzel dile getirilmedi. Pek çoğumuzun merakının nedeni ve astrolojinin temelleri fizikte yatıyor oysa. Ve aslında hepimiz, duygularımız da dahil tüm varlığımızla o astrofizik dengeye bağlıyız.

Hubble Değişmezi aşkı iç evrenimizin astrofiziği olarak anlatan bir roman. Dışımızdaki evrenle içimizdeki evrenin yakınlığının ne kadar da şaşırtıcı olduğunu düşündürüyor.