''Küçükken gardırobun arkasındaki sığınağıma girmiş, elimde tabancası, tetiği çekememiştim. O köşede, orada, duvarın kenarıyla, açılınca sığınağa kapı olan gardırop kapağının kesiştiği yerde oluşan o büyük yalnızlıkta büzülmüş, uzak, yalnız, gizlenmiş, kendimi dünyadan koruyordum, dahası tuzağımı kuruyordum dünyaya.''
Yabanıl ve hırçın bir kız çocuğu, kıvırcık saçlı, koyu tenli, çingeneyi andırıyor. Aşırı, bastırılamaz bir baba sevgisi; neşe, şefkat, tutku. Ölüme karşı içgüdüsel bir çekim; acı ve çelişki dolu bir yaşam bağı.
Genç kızlığın başlangıcında ortaya çıkan hastalık; kişisel bir iç savaş; dünyayla, varoluşla, anneyle; ulaşılmaz güzellikle hesaplaşma... o güzel yüzle, öpmeyi bilmeyen o ağızla hesaplaşma.
Yılların, anıların, belleğin değişkenliğinde düş ve gerçek. Özyaşam kesitleri...
Bilinçli ve acı dolu, kadınca bir deneyimin romanı: Tutkulu ve berrak.
Format | :Kitap |
Barkod | :9789755333458 |
Yayın Tarihi | :2002-05-01 |
Yayın Dili | :Türkçe |
Orjinal Adı | :Her Şeyden Çok Ağzını Severdim |
Baskı Sayısı | :1.Baskı |
Sayfa Sayısı | :152 |
Kapak | :Karton |
Kağıt | :Kitap Kağıdı |
Boyut | :135 X 195 |
Basım Yeri | :Ankara |
Yazar | : | Nadia Fusini |
Çevirmen | : | Dilek Peçenek |