Hayat mutluluk kıyafeti giymiş sıradan bir yaşantıya sahip olan insanlarla doluyken gerçeği acımasızca yaşamak ve dimdik hayatta durabilmek sadece Gölgede Kalan Hayatların sahiplerine mahsustu...
Hava karanlık ve soğuktu. Ay ışığının aydınlattığı gecede kararan dünyaları düşünen Gani, kafasını gökyüzüne kaldırarak Ay'ı izlemeye koyuldu. Bir yandan sigarasından çektiği dumanı gökyüzüne yolluyor bir yandan da Ay'a bakan başka birilerinin olup olmadığını düşünüyordu. Evet, Ay'a bakan başka serseriler de vardı. İç hesaplaşması olan diğer serseriler de Ay'a bakarak geçmişlerini düşünüyor, geleceğin neler getireceğini bekliyorlardı.
Hayatın çarkından zorlukla geçmeye çalışan serseriler, yalnızlıktan çatlayan bardaklarındaki çaya bile iki şeker atarak şekerleri birlikte ölüme yollarlar. Oysaki serseriler, yaşanmışlıkları ile hayata olan kızgınlıklarını içlerine atarak kimseye belli etmeden yaşarlar. Çocukken ellerinden kaçırdıkları uçurtmaları yüzünden gökyüzüne küsen bir nesilden daha çok acıya sahip olmalarına karşın, hayattan intikamlarını gülümseyerek almayı tercih eden bu serseriler için hayat çeşitli sürprizleriyle köşesinde onları beklemektedir.
Hayatı gölgede kalan insanlar için hiçbir şey kolay olmayacaktır.