Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Barbaros Hayreddin Paşa, 1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu. Aslen Vardar yenicesinden olan babası Yakup Ağa, bir Osmanlı sipahisiydi ve 1461 yılında Midilli'nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet ile birlikteydi. Asıl adı Hızır olduğu halde, Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar, havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından "Barbaros" diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan S
Tükendi
Türk dünyasının 15. asırda yetiştirdiği en büyük astronomi bilgini ve Timur Han'ın torunu olan Uluğ Bey, 22 Mart 1394?te Güney Azerbaycan'daki Sultaniyye'de doğdu. İyi bir eğitim görerek, 13 yaşındayken Horasan ve Maveraünnehir eyaletlerine hakan naibi oldu. Fen bilimleri ve astronomiye merakı, kendisini dünya tarihinin en büyük astronomlarından biri haline getirdi. İlim adamlığı yanında devlet adamlığı vasfı da yüksek olan Uluğ Bey, Semerkand'da 38 yıl hükümdarlık yaptı. Bir akademi haline getirdiği sarayı
Türk tarihinin en büyük hükümdarlarından biri olan Fatih Sultan Mehmet, 30 Mart 1432'de, Sultan II. Murat'ın dördüncü oğlu olarak Edirne'de dünyaya gelmiştir. O, lalaları Mahmut Kassabzade ve Nişancı İbrahim Abdullahzade beylerle birlikte Edirne'den Manisa'ya vali olarak gönderilmiştir (1443 baharı). Fakat bir süre sonra. Sultan II. Murat'ın ölümü (2 Şubat 1451) üzerine Veziriazam Halil Paşa (Çandarlı), Şehzade Mehmet'e gizli bir mektup göndererek "süratle başkent Edirne'ye gelip tahta oturmasını" bildirdi.
Türk-İslam aleminin son, Osmanlı Devleti'nin ilk ve tek rasathanesinin kurucusu, klasik İslam astronomisinin de en önemli ve son temsilcisi olan Takıyüddin Raşit, İstanbul Rasathanesi ile meşhur olmuş bir Türk astronomudur. 16. yüzyıl Osmanlı biliminin en önemli bilginlerinden olan Takiyüddin el-Raşit, 1526 yılında Şam'da doğmuş, Mısır ve Şam'da yetişmiştir. Babası Maruf Efendi ile 1550 yılında İstanbul'a gelen Takiyüddin, ekonomik nedenlerden dolayı yargı yolunu seçerek Mısır'a gitmiş (1555), yargı görevin
İbni Sina, 980 yılında, Horasan'ın Belh şehrinin yakınındaki Efşene köyünde dünyaya geldi. On yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. Evlerinde dinî, felsefi ve bilimsel sohbetler eksik olmazdı. Buhara'ya giderek Felsefe eğitimini aldı. Hukuk, Edebiyat, Mantık, Matematik, Tıp, Fizik alanında da kendini geliştirdikten sonra, asıl ilgi alanını oluşturacak olan Metafiziğe yöneldi. Aristo'nun Metafizik kitabını anlamakta güçlük çekmekteydi. Bir sahaftan aldığı "Aristo Metafiziğinin Maksatları" adlı kitabı okuy
16. yüzyılın büyük denizcilerinden biridir Seydi Ali Reis. Gerek babası, gerek büyükbabası bahriye müsteşarı olan bu denizci çocuğu, kaynaklarda yer alan bilgilere göre 1498 yıllarına doğru İstanbul'da doğdu. 1522 yılında Rodos'un fethine deniz subayı olarak katıldı. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın yanında yetişti. Kendisini çok takdir eden Barbaros, cihan tarihinin en büyük deniz vuruşmalarından biri olan 1538 yılındaki Preveze Savaşı'nda, Türk donanmasının sol kanat amiralliğini Seydi Ali Reis'
Eskiden beri tekrarlayıp durduğumuz bir söz vardır: "Batılılar bu teknolojiyi bizden almışlar!" Fakat onların "bizden" alıp da "kendilerine" mâl ettikleri bu "keşif"lerin neler olduğunu kendimiz de bilmeyiz. Osmanlı Türklerinin yaptıkları çok büyük keşiflere bu yavuz medeniyet hırsızlarının daha dün ulaştığını bilmeyen uyurgezerler, kendi geçmişlerinden tamamen bihaber oldukları için kendi atalarını küçümser, hatta onların "keşif"lerinin basit şeyler olduğunu zannedip bu gibi sözlerle alay bile ederler! Hal
Biruni, tam adı Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi, sadece Türk ve İslam dünyasının değil, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri sayılmaktadır. Yaşadığı çağa damgasını vurup "Biruni Asrı" denmesine sebep olan zeka harikası bilgin, 15 Eylül 973 tarihinde, Ceyhun nehri kıyısındaki Hive kasabasında doğmuştur. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Biruni, hastalıkları tedavi konusun
Bilim ve teknoloji, yaşadığımız yüzyılda dünya tarihini etkileyecek önemli gelişimlere ve değişimlere vesile oldu. Tüm ülkelerde, yaşam koşullarını köklü ve süratli bir şekilde etkileyen teknoloji, artan dünya nüfusunun pek çok sorununa çözüm getirdi. Dünyanın bugünkü medeniyet seviyesinde büyük payı olan bilim ve teknolojinin tarihî gelişimi de son derece hızlı oldu. Peki, bilim ve teknolojinin önderliğini üstlendiği uygarlık ve kültür alanındaki bu değişimin tarihsel başlangıcı hangi dönemlere denk gelmek
Mikroskobun daha icat edilmediği bir dönemde mikrobu keşfeden ve kanser hastalığını bulan Akşemsettin Hazretleri, aynı zamanda Konstantiniyye'nin manevi fatihidir. Asıl ismi Muhammed bin Hamza, lakabı da Akşeyh'tir. Evliyanın büyüklerinden Şihabüddin Sühreverdi'nin neslindendir. Soyu, Hz. Ebu Bekir'e ulaşır. Hacı Bayram Veli'nin ona "Beyaz (ak) bir insan olan Zeyd'den, insan cinsinin karanlıklarını söküp atmakta güçlük çekmedin." demesi sebebiyle, Akşemsettin lakabı verilmiştir. Saçının, sakalının ağarması
1610 kışı, Roma: Dürbünüyle gökyüzünü inceleyen Galilei, 23 yıl sonra, Engizisyon'un karşısında, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğüne inanmakla suçlanacaktı. İşkence aletleri karşısında, fikirlerinden döndüğünü bildirse de, bilimsel devrim devam edecekti... Fizikçi Jean-Pierre Maury, okuru, Galilei, Yıldızların Habercisi'nde, "modern bilimin babası" Galileo Galilei'nin serüvenine ortak olmaya çağırıyor... Tadımlık: Venedik, Mayıs 1609. Tersane işçileri, dünyanın bütün zenginliklerini Avrupa'ya taşıyacak ge
Tükendi
Avrupa Bilimler Akademisinin ve Amerikan Bilimler Akademisinin ilk Türk üyesi, Rus Bilimler Akademisine Fuat Köprülüden sonra seçilen ikinci Türk, Türkiye Bilimler Akademisinin en genç kurucu üyesi, TÜBİTAK Bilim Ödülü kazanan en genç bilim adamı İki şeref doktorası, Pariste Collège de Franceda profesörlük, ulusal ve uluslararası otuz bir adet şeref payesi ve ödül Jeolog Prof. Dr. A.M. Celâl Şengörün sıfat ve ödüllerinin bir kısmı. Şimdilik... Neden dünyanın en saygın akademisyenlerinden biri olarak kabul
Tükendi
Ülkemizde matematiğin simgesi haline gelen Cahit Arf, 1910 yılında Selanik'te doğdu. 1932 yılında Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği, 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör yardımcısı (doçent adayı) olmuştur. Doktorasını 1938 yılında Almanya'da Göttingen Üniversitesi'nde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi'ne dönen Arf, 1943'te profesör, 1955'te ordinaryüs profesör oldu. 1964-1965 yılları arasında, Fransa'da bulunan Princiton'daki Yüksek Araştırma Enstitüsü'nde konu
15. yüzyılda yaşamış önemli bir astronomi ve matematik bilginidir. Babası Timur'un torunu olan Uluğ Bey'in Doğancı Başısı idi. ?Kuşçu" lakabı buradan gelmektedir. Ali Kuşçu, Semerkand'da doğmuş ve burada yetişmiştir. Uluğ Bey de dahil olmak üzere, Kadızade-i Rumi ve Gıyasüddin Cemşid gibi dönemin önemli bilim adamlarından matematik ve astronomi dersleri almıştır. Semerkand Gözlemevi'nin müdürü olan Kadızade-i Rumi'nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçmiştir. Ancak Uluğ Bey'in ölümü üzerine Semerkand'dan
17. yüzyılda yaşamış ünlü Türk bilim ve fikir adamlarından biri olan Katip Çelebi, Avrupalılarca Hacı Halife (Hacı Kalfa) adıyla bilinir. Asıl adı Mustafa'dır. 1609 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Katip Çelebi, bir süre medresede okuduktan sonra devlet hizmetine girdi, muhasebe servislerinde çalıştı, orduyla birlikte birçok sefere katıldı. On yıl bu şekilde çalıştıktan sonra devlet hizmetinden ayrıldı. Bir yandan bilimle uğraşırken, bir yandan da devlet büyüklerinin çocuklarına özel ders vererek geçimini
Türk tarihinin en büyük mimarlarından biri olan Mimar Sinan, 1489 yılında Kayseri'de doğmuştur. O dönemin padişahı Yavuz Sultan Selim'in bir tür asker toplama yöntemi olan devşirmeyi Anadolu'da yaptırması sonucu, 1512 tarihinde Kayseri'den İstanbul'a getirilmiştir. Mimar Sinan, Acemioğlanların bir zanaat öğrenmeleri kuralına uyarak dülgerliği öğrendi. Böylece ordunun yapı gereksinimini karşılayan birimlerde görev aldı. Aynı zamanda çağın iyi mimarlarının yanında çalışma fırsatı buldu. Orduyla birlikte gitt
Ünlü Türk bilgini, iktisatçı, sanatkar ve Ahi Teşkilatı'nın kurucusu Ahi Evran, Azerbaycan'ın Hoy şehrinde doğmuş, 1172-1262 yılları arasında yaşamıştır. Ahi Evren'in asıl adı "Nasirüddin Ebü'l Hakayık Mahmud B. Ahmed"dir. Ahi Evran, ilk eğitimini doğum yeri olan Azerbaycan'ın Hoy şehrinde aldıktan sonra, Horasan'a giderek ünlü alimlerden Fahreddin Razi'den Fen Bilimlerini, Felsefe ve Kuran-ı Kerim tefsirlerini öğrenmiştir. Ahi Evran, gençliğinde Hoca Ahmet Yesevi'nin talebelerinden aldığı ilk tasavvuf ter
Harezmi, 9. yüzyılda yetişen, cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman-Türk Matematik, Coğrafya ve Astronomi alimidir. Asıl ismi Muhammed bin Musa el-Harezmi, künyesi Ebu Abdullah'tır. Adı Latinceye Alkhorizmi, Fransızcaya Algorithme, İngilizceye ise Augrim şeklinde geçmiştir. 780 senesinde Harezm'de doğduğu kabul edilir. Harezmi, ilk defa birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotlarla, bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kurallarını ve usullerini tespi
Cizreli büyük mucit... Bilgisayarların temellerini atan alim, fen ve teknik adamı... Robot, saatler, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernetik bilginidir. Tam ismi, Cizreli Ebul-iz ya da Avrupa'nın bildiği ismiyle El Cezeri / Al Jazari olan bu mucit, iş mühendisi, zanaatkar ve sanatçıdır. Matematikçi ve astronom Türk bilgini, bundan 800 küsür yıl önce (1136-1206) yılları arasında yaşamıştır. 1183 yılında başlayıp 25
Hypatia, bilinen ilk kadın matematikçi. İskenderiyeli filozof Theon'un kızı. Babası tarafından yetiştirildi. Engin bilgisi, olağanüstü zekâsı ve sağlam karakteri ile erkekler dünyası olarak bilinen bilim ve felsefe alanında zirveye çıktı. Yüksek bilgisinin kendisine sağladığı benlik bilinci ile, yöneticilere karşı korkusuz davranıyor, erkeklerin toplantılarına katılmaktan hiç çekinmiyordu. Böyle bir kadının dönemin gericilerinin tepkisini çekmesi kaçınılmazdı. Başrahip Cyril halkı Hypatia'ya karşı kışkı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3