Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 59 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Reginald H. Barrow´ın Romalılar´ı, bir şehir-devletinden imparatorluğa giden süreçte bu uygarlığı kuran başarılı gayretin iç dinamiklerini ortaya koymaktadır. Bunun için yazar Romalılar´ın yapıp ettiklerinden kalkarak onların karakterini ortaya koymak istemiştir. Bu karakteristik özellikler içinde en çok öne çıkanı kendini bir amaca, hatta tanrısal denilebilecek bir amaca adama duygusudur. Yazara göre imparatorluk döneminde zirvesine çıkan bu görev duygusu, temeli Roma dinine dayanan çeşitli düşünce kategor
Tükendi
Bir zamanlar "Ezoterik Kültür"ün en önde gelen kalelerinden biri olan Antik Mısır, Dünya coğrafyasında yer almış en gizemli toplumlardan biridir. Mısır, kadim çağlarda çok sayıda kişiyi eğiten ve yetiştiren bir okuldu... Bir zamanlar yeryüzünü aydınlatmış olan "Osiris´in Işığı", bugün terkedilmiş mabetlerde artık sönmüş durumdadır. Atlantisli bilge Thot´un binlerce yıl önce söylemiş olduğu kehanet niteliğindeki şu sözleri, bugün tam anlamıyla gerçekleşmiş bulunmaktadır. Ey Mısır! Gelecek kuşaklara senden
İlkçağ Tarih Atlası, İÖ 40.000`lere uzanan üst paleolitik dönemin başından, Roma İmparatorluğu`nun en geniş sınırlarına ulaştığı İS 362 tarihine kadar olan süreci ele alıyor. Kitap, Anadolu`yu merkez alarak, Avrupa`nın tümü ve Aafrika ile Yakındoğu`nun büyük bölümünü kapsayan coğrafyada, İlkçağ kültürlerini bütüncül bir biçimde inceliyor. Neolitik devrimin Anadolu`dan Avrupa`ya ve Orta Afrika`ya kadar yayılması; Mezopotamya`daki ilk şehir devletlerinden itibaren uygarlığın doğuşu; Akdeniz dünyasının çekirde
Tükendi
Mısırın ilk kralları İÖ yaklaşık üçbinli yıllarda hüküm sürmeye başladılar. Mısır halkı bin yılları aşan varoluşu sırasında köklü bir dinsel ve toplumsal örgütlenme yarattı. Kendi mitlerini varedip, kapsamlı bir panteon oluşturdular. Nil`in taşmalarını hesaplarken diğer yandan ötedünyayı anlatan rehberler yaratıyorlardı. Kendi coğrafyalarının diğer halkaları ve inanışları üzerinde tartışmasız bir üstünlük kurdular. Askeri yenilgilerle tarih sahnesinden silindiklerinde dinsel örgütlenmeleri, inanç sistemleri
Tükendi
Bu çalışmanın amacı başkenti Bizans olan imparatorluğu ana çizgileriyle yansıtmaktır. Roma ve Bizans tarihleri arasında belirgin bir kesintinin olmadığını unutmamak gerekir. Bu imparatorluğa, imparatorun çöküşü kaçınılmaz olan Roma`yı terk ederek, başkenti Konstantinopolis`e taşıdığı ve kentin böylece, imparatorluğun idari ve siyasi merkezi olduğu andan itibaren, "Bizans İmparatorluğu" adı verilebilir. Aslında pagan bir devletin Hıristiyan bir devlete dönüştüğü ve Roma`nın sahip olduğu üstünlüğü Konstantino
Tükendi
Mısır uygarlığı Batı insanının her zaman ilgisini çekmiş, gizemin ve yüceliğin simgesi ola, imkansızlıkların ve bin yıllarca etkisini yitirmeyen geleneklerin somutlaştığı "Şarka özgü" bir dünya olarak algılanmıştır. Ünlü mısırbilimci Erik Hornung tarihöncesi dönemden Roma imparatorluğuna uzanan Mısır tarihinde bizi kısa bir gezintiye çıkarıyor. Büyük kralların piramitlerinde dolaşmamızı, Ortadoğu`nun karmaşık dünyasına yapılan askeri seferlere katılmamızı, saray komploları ve cinayetlere tanık olmamızı, Mıs
Tükendi
Ünlü tarihçi Ordinaryüs Profesör Denis Sinor’un önemli katkılarıyla derlediği bu kitap, dünyanın en ilginç coğrafyalarından biri olan, ancak gecikmiş ve yetersiz arkeolojik çalışmalar nedeniyle bugüne dek hakkında pek fazla bilginin ortaya çıkarılamadığı İç Asya tarihi üzerine yazılmış makaleleri biraraya getiriyor. Büyük uygarlıkları kuran ulusların doğum yeri olan İç Asya’nın günümüze pek az belge bırakan geçmişini araştıran dünyaca tanınmış bilim adamları tarafından kaleme alan bu makaleler, ülkemizin en
Tükendi
Hititoloji ile ilgili olsun ya da olmasın, Ankara´nın Sıhhiye Meydanı´nda bulunan Hitit Güneşi Anıtı herkes için tanıdıktır. Hititleri konu alan hemen her kitapta bir fotoğraf, küçük de olsa bir paragraf vardır, onu anlatan. Bunun yanında, Hitit Güneşi artık, sadece bir Hitit eseri olarak değerlendirilmemekte, Başkent Ankara´nın sembolü olarak da kabul edilmektedir. Türkiye´nin ilk ve en önemli Hititoloğu olan Ord. Prof. Dr. Sedat Alp, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları tarafından yayımlanan bu kitabında, H
Tükendi
"Yeniliklerin yapılmasında güç ve cesaret, sayıca çokluktan daha farklıdır. Çünkü Gracchus´lar, yolların onarılmasında ve kentlerin inşaasında halkı toplamışlardır. Roma´da Tiberius´un en büyük yeniliği devlet arazilerini paylaştırması, Gaius´unki ise üçyüz atlı katarak yargı kurumunun düzenini değiştirmesidir. Küçük ve büyük orandaki hataları gideren Spartalı Agis ve Kleomenes´in yenilikleri ise devleti düzeltmek ve kötülüklerden kurtarmak için devlete yeterli değişikliği getirmektedir. Gracchus´ların uygu
Tükendi
"Bilindiği gibi, 20. yüzyılın ikinci yarısında birkaç aydının ortaya attığı "Anadolu uygarlıkları" fikri Türkiye´nin aydın kesimleri tarafından benimsendi ve bu topraklarda yaratılmış olan uygarlıklara sahip çıkılarak halk, değişik kültürlerin varlığı konusunda bilgilendirildi. Eski Yunan, Asur, Pers, Hitit, Urartu uygarlıkları gibi bilinen tarihsel uygarlıklar dışında, fazla tanınmayan Frik, Antiok, Hayasa, Karduk, Luwi, Kudi, gibi bir takım uluslar, toplumlar, ırkbirlikleri girdi gündemimize. Dahası, Urar
Tükendi
Rhetorica, Antikçağ'da geniş anlamıyla, 'dili ikna edecek biçimde kullanma sanatı' olarak bilinir. Bunun yanı sıra rhetorica, öncelikle, belli bir konuşma eğitimi alındıktan sonra, siyasal alanda, mahkemelerde ve çeşitli törenlerde dinleyicileri herhangi bir konuda ikna etmek için yöntemli konuşma sanatıdır; ikincil olarak, edebiyatın tüm alanlarında (tarih, felsefe, şiir gibi) kullanılan söz sanatları dizgesidir...
Tükendi
Deniz gücünün İ.Ö. 2. binyıldan Roma İmparatorluğu nun sonuna kadar olan dönemdeki rolünü araştıran bu atlantik çalışma, denizlerdeki kudretin faydaları ve sınırlarını gözler önüne sermektedir. Atina ve Kartaca yı merkez alan Chester G. Starr, antik çağdaki en kusursuz ve geniş ölçekli altyapıya sahip Roma İmparatorluk donanmasını ele almakta ve Roma nın çöküşüne deniz değil, kara istilalarının sebep olduğuna dikkati çekmektedir. Star, büyük deniz savaşlarını büyüleyici detaylarla anlatmakta ve teknolojik i
Tükendi
Yeni Taş Çağından Büyük İskenderin Lykiasına kadar geniş bir tarihsel çerçeve üzerine kurulu olan bu kitap, sadece Anadolu tarihine değil dünya tarihine de yön veren başlıca uygarlıkları incelemektedir. Son bilimsel bulgular ışığında Anadolu tarihini nesnel bir bakışla ele alan bu kitap, konu hakkında yazılmış özlü kılavuzlardan biridir.
Tükendi
Anadolu tarihsel süreç içinre değişik kaynaklı uygarlık ürünlerinin karışıp yeniden yoğrulduğu bir yer, geçmişi geleceğini aydınlatan, öteki canlılarıyla özsel bir bütünlük oluşturan, yüreğinden değişik uygarlık ürünlerini besleyerek bütünleşen, bütünleştiren bir ülke. Gerçek değeri bilinmeyen, yabancı toplulukların konup göçerken izler bıraktığı, özlü izlenimler aldığı bir alan. Üzerinde yaşadığımız bu toprakların altında birkaç Anadolu´nun daha bulunduğu tüm kuşkulardan uzak bir yurt. Anadolu´yu anlama
Tükendi
Sümerler önce Sümer sonra da Babil olarak bilinen topraklarda Samilerden önce yaşamış pragmatik ve yetenekli bir halktı. Bu topraklarda İÖ 5000-2000 arasında insanlık tarihinin ilk en yüksek uygarlığını kuranlar onlardı. Bu kitap onlar hakkında bildiklerimizi derli toplu bir biçimde sunmaktadır. Profesör Kramer büyük bir coşkuyla Sümer uygarlığının tarihinin ana hatlarını çizip şehirlerini, dinlerini, edebiyatlarını, bilimsel başarılarını ve sosyal yapılarını betimlemekte; son olarak da Sümerlerden antik
Tükendi
İnsanlık tarihinin belkemiğini oluşturan, "avcılık ve toplayıcılıktan tarıma, oradan kentlere ve devlete geçiş" evrelerini Mezopotamya´da gerçekleşen bu geçiş dönemini incelemektedir. Bunu zengin bir görsel malzeme desteğiyle yaparken tarıma, kentlere, devlete geçişle ilgili kuraklık, fetih, tabakalaşma, sulama, nüfus gibi görüşlere meydan okumakla kalmayıp, bunların yerine ekoloji, yüksek taban suyu, nüveleşme, yatay ilişkilerden dikey ilişkilere geçiş, konik klan yapısı gibi özgün açıklamalar ileri sürmek
Tükendi
Yunan dilinin en önde gelen tarihçisi Walter Burkert'in, eski Yunan dinine ait dinsel inançların ve uygulamaların az bilinen yönlerine dair kapsamlı ve karşılaştırmalı bu çalışmasında, yaklaşık olarak bin yıl önce Yunan ve Roma halkının dininin geniş kültürü içerisinde yeşeren gizemli ve mistik tapınışlar ele alınıyor. Bu kitap, ne bir tarihçe ne de bir inceleme olup, beş ana tapınma üzerinde yoğunlaşan karşılaştırmalı bir fenomenolojidir. Gizemleri ve bunlara ilişkin ayinleri, üyeliği, örgütlenme ve yayılm
Yunan söylenlerini toplumsal bağlamında, çağcıl yöntemlerin ışığı altında irdeliyor. Söylen-toplum-düşünce üçgeni üzerinde yükselen titiz bir çözümleme örneği.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 59 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3