Selçukluların siyasi, idari, ekonomik durumu pek çok araştırmaya konu olmuş ise de, Selçuklu şehirleri hakkında yeterli çalışma yapılmamıştır. Selçuklu şehirlerini çalışan tarihçinin müracaat edeceği kaynaklar birkaç vakfiye, seyahatname, menakıbname, vekayiname, vb. Eserden ibarettir. Bu eserlerdeki bilgiler de esas itibariye Konya, Kayseri, Sivas gibi dönemin büyük şehirleriyle ilgilidir. Kaynak problemi, burada olduğu gibi Niğde vb. Küçük şehirler söz konusu olduğu zaman daha belirgin olarak hissedilmekt

Dün Sancısı Türkiye'de genel tarih algısının olduğu kadar tarihçilik mesleği ve tarihyazımının da zorunlu bir alan olduğunu kabul ederek söze başlıyor. Oktay Özel, Türkiye'deki tarihçilik pratiğini tarihselleştirmeye girişirken aslında bugüne ayna tutuyor. Tarihçiyi, tarihsel bilginin içinde üretildiği güncel/tarihsel ortamı analizinin merkezine yerleştiriyor. Kendi ifadesiyle, "tarihçiliğin odağındaki öznenin, yani tarihçinin iş yapma tarzına, kavramsal donanımı ve terminolojisine, güncelle, siyaset kurum

Tarihte iki milet vardır ki, başından binlerce felaket geçmesine rağmen günümüze kadar devam ettirmiştir. Bunlardan birisi Çinliker, diğeri de Türklerdir.

Nâzım Hikmet'in halasının oğlu Celalettin Ezine doğduğunda babası Memduh Bey bir günlük tutmaya başlar. 15 Kasım 1899'da başlayan ve 2 Aralık 1937'de son bulan bu günlükte aile yaşamı ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi toplumsal yaşamın önemli olayları da yer almaktadır. Bir Osmanlı aydının siyasal ve toplumsal gelişmeler karşısındaki duygu ve tepkilerinin gözlemlenebileceği bu kitap gündelik yaşamın ayrıntılarını da gözler önüne seriyor. "Çok şükür Cenab-ı Hakk'a, aileye bir vücud daha karıştı. Yengen Celile

Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra Osmanlı topraklarına yönelik işgaller başlar. Başta İngilizler olmak üzere, farklı ülkeler hesabına çalışan Rum, Ermeni ve diğer etnik gruplardan oluşan çeteler, bölgede bölücü faaliyetlere girişirler. Bunun üzerine, Osmanlı ordusundan terhis edilen askerler, vatansever siviller ve çetelerin faaliyetlerinden usanmış olan Anadolunun cefakâr halkı, bölücü çetelerle mücadele etmek için bir araya gelir. Millî Mücadele kuvvetlerinin; İstanbul-Anadolu bağlantısının açık

Arka planda Sahra Çölü'nün neredeyse tüm kuzeyini kapladığı Afrika kıtası ve bulutlar. Ön planda turkuaz renkli bir deniz. Alışık olduğumuzdan öte kırmızı dalgalar. Havayla tozla bir ilgisi de pek yok gibi. Öyle ya; çöllerden kalkan tozların, bulut ve güneşle daha uygun bir tasarım olabilirdi? Ama işte kitabın sayfalarına daldıkça tabiat ananın nasıl bir harika düzen kurduğunu, öylesine zannettiğimiz olayların nasıl akılcı bir kurgu içinde süregeldiğini hayretle göreceksiniz. Havada duran suyun, yani bulutu

İşgal esnasında ve bilhassa askerin teslim olmasından sonra yerli Rumların çeteler kurarak Midillide pek çok taşkınlık yaptığı ve savunmasız halka ve camilere saldırarak masum canlara kıydıkları dönemin belgelerine, raporlarına ve gazetelerine yansıyan birer gerçek. Midillideki Osmanlı askerlerinin kumandanı olan ve hadiseleri bizzat yaşayan Binbaşı Abdülgani Bey ile iki zâbitin raporları işgalin bütün safahâtını anlattığı gibi, dönemin gazetelerine yansıyan haberler de benzer bilgiler vermekte, özellikle

Abraham Lincoln, Fatih Sultan Mehmet, Atatürk, Roosvelt ya da Arafat gibi siyasi hünerleriyle medeniyetlere önderlik yapanlar Bill Gates, Warren Buffett, Henry Ford ya da Rupert Mudoch gibi servetleriyle tarihin akışında rol oynayanlar Isaac Newton, Einstein ya da Stephen Hawking gibi bilim yoluyla insanoğluna yeni çığırlar açan Joseph Stalin,Mao Zedong,Adolf Hitler gibi tüm güç ve enerjilerini insanları felaketlerin sarıp kuşatması için harcayanlar Ve kainatı yoktan var eden

Faruk Tabak Akdenizin hikâyesini ünlü tarihçi Fernand Braudelin II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası adlı klasik eserinde bıraktığı yerden devam ettiriyor. Akdenizin parlak çağına damgasını vuran tüccar cumhuriyetler Venedik ve Cenovanın gerilemesinin ve Küçük Buz Çağına eşlik eden ekolojik değişikliğin sonucu olarak İçdenizin 16. yüzyıl ortalarında başlayan karmaşık sönüş sürecini ve 19. yüzyıl ortalarında yeniden doğuşunu heyecan verici bütünsel bir yaklaşımla ele alıyor.

Onlarca kültür ve uygarlığın iç içe geçtiği Kaşgar bölgesi Doğu ve Batı uygarlıkları arasındaki bağlantılarda coğrafî bir kesişme noktasıdır. Rusya'nın bu bölgeye özellikle XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarında belirginleşen özel ilgisi coğrafî, tarihî ve hiç şüphesiz stratejik sebeplerle açıklanabilir. ?Arkeologların Mekke'si" olarak adlandırılan bu bölgeyle ilgili ilk araştırmaları Rus Türkologları yapmıştır denilebilir. Aynı zamanda birer asker olan bu ilim adamlarının bölgeyle ilgili olarak yazd

Yurtdışında savaşan İsviçreli askerlerin yurt özlemi hastalığının adı olarak teşhis edilen nostalji, zamanla geçmişe duyulan özlem hastalığının adı olurken, modernlik bir yandan ilerlemenin nostaljiyi yeryüzünden sileceğine inandı, bir yandan ise bu şifası olmayan hastalığını ölesiye sevdi. Halen Harvard Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları bölümünde öğretim üyeliğinin yanı sıra çeşitli sergilere imza atarak sanat kariyerini de sürdüren Svetlana Boym, nostaljiyi badireler atlatmış St. Petersburg, Mosko

Yenilgiler, zaferlerden daha öğreticidir! Savaşlarda yenilgilerin koşulları ve nedenleri, toplumların maddi, kültürel ve psikolojik ortamını yansıtır. Hangisinin ve ne ölçüde belirleyici olduğunu belirlemek ise o kadar kolay değildir. Savaşın liderleri, hazırlıklarından ne kadar emin olurlarsa olsunlar, beklenmedik durumlarla karşılaşıp felakete uğrayabilirler. Savaş, aslında bütün değişkenlerin önceden bilinebileceği ve çözüme götüren formülleri olan bir denklem değildir. Savaşın sanat yönü, bilim yönüne

Atatürk?ün bu eşsiz eseri, çocuklarımızın, tarihi, Atatürk?ün bizzat kendisinden ve zevkle okumalarını sağlamak amacıyla ilköğretim seviyesinde derlenmiş ve renkli resimlerle zenginleştirilmiştir.

Çanakkale, Dünya'da ismi en fazla bilinen şehirlerden biridir. Bu kadar çok tanınmışlığın bir değil, birçok sebebi vardır. Büyük tufan'dan sonra denizle ve boğazla kucaklaşmıştır Çanakkale; burada kavuşmuşlardır birbirlerine Akdeniz ile Karadeniz. Denizin getirdiği tüm kolaylıklar, yaratıcının toprağa cömertliğini yansıttığı bereketi, Çanakkale'yi binlerce yıldır arzulanan yerleşim yeri yapmıştır. Doğasındaki artılardan başka; kıtaların, denizlerin kesişme noktasında olması, değişik kavim, ulus ve orduların

Tekirdağ-Mürefte/Şarköy kıyı şeridinde yapılan çalışmalarda, Roma-Bizans dönemlerinden Osmanlı Dönemi´ne uzanan bir zaman dilimine ait pek çok mimari yapı ve kalıntı tespit edilmiştir. Kitapta ayrıntılarıyla ortaya konulan bu bulgular, bölgede ayrıntılı arkeolojik çalışmaların bir an önce başlanması gereğini ortaya koyarken, özellikle Türk-İslam sanatı açısından mevcut cami, hamam, çeşme gibi mimari yapıların da acilen koruma altına alınmasının zorunluluğunu gözler önüne sermektedir. Bu kitapta, Barbaros,

Ülkelerin siyasal ve sosyal açılardan güçlü olabilmeleri ekonomilerinin gücü ve etkinliğine bağlıdır denilebilir. Üretime dayalı bir kalkınma, hem sürdürülebilir bir sermaye stokunu hem de istihdamı sağlayacaktır. Ekonomi bir üst yapı kurumu olduğuna göre ülkesel ve bölgesel refahın anahtarı burada olmaktadır. Ülkelerin sahip olduğu doğal kaynaklar değerlendirildiğinde en önemli zenginlikleri olmaktadır. Ülkemiz Manisa iline bağlı Turgutlu ilçesi zengin "nikel madeni" yataklarına sahiptir. Söz konusu kaynak