Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18
Türkiye´nin 1974´te Kıbrıs´a düzenlediği "barış harekâtı" ile adadaki iki toplumun bölünmesi kesinleşti. O tarihten itibaren Kıbrıs konusu, başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere uluslararası toplumun gündemine taşındı. Günümüze kadar sorunun çözümü için sayısız plan geliştirildi; taraflar kimi zaman birbirini suçladı, kimi zaman doğrudan müzakere masasına oturdu. Bu süre zarfında adada yepyeni bir kuşak yetişti: Harekâtla birlikte dünyaya gözlerini açanlar 30 yaşlarına merdiven dayadı... Kıbrıslı
Tükendi
Yayladağ´ın tek ilkokuluna kaydolur Mehmet Aksoy; elinde tahtadan yapılma çantası, çantasının içinde ömründe ilk kez gördüğü ve kokusunu hala hatırladığı kurşunkalem ve çizgili defteriyle okula gider. Nazmiye Öğretmen bahçeye çıkarır onları ve "hayti çizin" der, "ne isterseniz, neyi isterseniz çizin." Bir kuş yapar kağıda küçük Mehmet, ama öyle bir kuş ki, tıpkı elinde sapan kovaladıkları gibi; tüyleri, gagası, kanatları... sanki kağıttan fırlayıp uçup gidecek. Nazmiye Öğretmen bir kuşa, bir Mehmet´e bakar
Tükendi
Mübeccel Kıray´ın ortaya koyduğu bakış açısı, öğrencileri için toplumu anlama çabasında kritik bir yer ve öneme sahip olmuştur. Dünya ve Türkiye´de son çeyrek yüzyılda yaşananların genel olarak ortaya çıkardığı eğilimlerden en önemlisi olup bitenleri anlama çabasının bütünsellikten uzak, parçalanmış olmasıdır. Kıray´ın şablonlara takılıp kalmayan bütünsel bakış açısını kendi yaşam öyküsünü anlatırken de izlemek mümkündür. Bu kitap bizim aramızda tartıştığımız, Mübeccel Kıray´ın Türkiye tanıklığı çerçevesin
Tükendi
Sabah ile Nurettin Hatay’ın Samandağı ilçesinde iki genç nişanlıydı. Nurettin adli bir hata sonucu uzun yıllarını hapishanelerde geçirmek zorunda kaldı. Sabah, ailesinin tüm baskılarına ve çevresinden gelen tacizlere rağmen aşkını içinde büyüttü. Nurettin firar etti, yıllarca Suriye ve Lübnan’da başıboş dolaştı. Tekrar yakalandı, bir cezaevinden diğerine nakledildi ve sık sık hücre cezası aldı. Sabah ise "uğursuz gelin" diye karalandı, zorla Almanya’ya bir akrabasının yanına gönderildi ve aşağılanm
Tükendi
Tarın Buğra, edebiyatımızın seçkin isimlerindendir. O, sadece bir romancı, bir gazeteci, bir oyun yazarı değil, aynı zamanda sanat, edebiyat ve kültür üzerine düşünen bir aydınımızdır. Söyleşiler, onun özellikle bu yönüne ayna tutan belgelerdir. Tarık Buğra´yı tanımanın yolu, biraz da bu söyleşileri okumaktan geçmektedir.
Tükendi
Orhan Karaveli Türkiye'nin son 60 yılına tanık usta bir gazeteci, engin bir tecrübe Hayatının 60 yılını gazetecilik mesleğine verdi. Bu sürede çok şey yaşadı, çok şey gördü ve hiçbir zaman doğru bildiğinden şaşmadı, boyun eğmedi, bildiğini korkmadan haykırdı. Başbakan Adnan Menderes'in 1959 yılındaki ünlü Amerika gezisinde ona eşlik ettiğinde 29 yaşında genç bir gazeteciydi. Ve başbakana kral çıplak diye haykırabilecek cesur bir yüreğe sahipti. Bugün ise 86 yaşında bir çınar Bir Cumhuriyet aydını Ve hâlâ ha
Tükendi
Dostum, öncelikle hoş geldin. Yüreğine değecek bir kitap okumanı canı gönülden temenni ediyorum. Bu kitap, 2 kitaplık bir seridir. "Doğu Yazıları" ve "Batı Yazıları" olmak üzere iki kısma ayrılan bu serinin ilk kitabı, görmüş olduğunuz "Bazı Yazıları"dır. Bu eserde yüreğimizden geldiğince Batı'ya dair kurduğumuz notları getiriyoruz önüne. Önce Batı'yı anlatalım; Doğu zaten şuracıkta. Almanya, İtalya, Fransa, Avusturya, Belçika, Hollanda, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kosova,
Değerli gazeteci yazar Rahmi Turan, 14 Ocak 2008 tarih tarihli Hürriyet Gazetesindeki köşesinde bu Nutuk için şunları yazdı: "Nutukta Atatürk'ün kullandığı dil, o günlerde kolay anlaşılmaktaydı. Fakat bugünkü kuşak tarafından rahatlıkla okunup anlaşılması bir hayli zordur. Bu nedenle Türk çocuklarının kolaylıkla okuyup anlayabilecekleri bir dille sadeleştirilmesi gerekmektedir. İşte bunu gazeteci arkadaşımız Yalçın Toker başardı. Gazeteciliğin yanı sıra yıllar önce Toker Yayınları'nı kuran Yalçın Toker bu
Tükendi
VIP konuklar arasında kimler var? Sakıp Sabancı, Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Ferit Şahenk, Tuncay Özilhan, Ahmet Zorlu, Cem Hakko, İshak Alaton, Kadir Has, Can Peker, Ali Kibar, Adnan Polat, Hamdi Akın, Faruk Süren, Sadettin Saran, Ayhan B ermek, Abdülkadir Konukoğlu, Ethem Sancak, Emre Berkin, Faruk Eczacıbaşı, İbrahim Kefeli, Fettah Tamince, Osman Çarmıklı, Alinur Velidedeoğlu, Memduh Boydak, Tanıl Küçük ve Vural Öger Rahmi Koç: "Servet dediğiniz şey, defterinizde yazılı banka hesabınızdır. Mütevazi yaş
Ardahan´ın Ölçek köyünde doğdu (1930). Kars-Cılavuz Köy Enstitüsünü (1950), Gazi Eğitim Enstitüsünün Edebiyat Bölümünü Bitirdi (1958). Öğretmen öğütlerinin merkez yönetim ve yürütme kurullarında çalıştı. Türkiye Öğretmenlen Sendikası (TÖS) İkinci Başkanı iken, 12 Mart 1971 darbesinde tutuklandı. Sekiz yıl on ay hüküm giydi. Askeri Yargıtayda beraat etti. Öğretmenliğe yeniden döndüyse de, "sürgün", "açığa alınma", "resen emekliye sevk" gibi "Bakanlık işlemleri" sürdürüldü. Sonunda meslekten ayrılmak zorunda
Üstad Necip Fazıl Kısakürek´in 1931-1983 yılları arasında (27 yaşından başlayarak) çeşitli zaman ve mekanlardaki sohbet, ropörtaj ve anket sorularına sözlü olarak verdiği cevapların "b.d. Yayınları" tarafından kronolojik bir sıra içinde bir araya getirilmesi suretiyle derlenmiştir.
Söyleşiler veya söyleşmek geniş anlamda dili çağrıştırır, o da insanlığın en önemli niteliksel yanıdır. İnsanlığı onsuz düşünemeyiz bile. Yaşamak; iletişim kurmak, söyleşmektir. Günlük yaşamımız, önceden kurgulanmamış sayısız söyleşilerle doludur. Seçkide yer alan günümüz yazarlarıyla yapılan söyleşilerde, bir yandan değişik ülke, kültür, dil gibi hususlara dayanan yazarların yerelliklerini, oluşum süreçlerini, sevinçlerini, hüzünlerini, hayal kırıklıklarını, korkularını ve düşünce dünyalarını kısaca bireys
Tükendi
Elinizde derlemenin amacı,V.İ.Lenin'in Mart 1917'den Ocak 1918'e kadar temel yazı ve konuşmalarını geniş bir okur çevresine ulaştırmaktır.
Tükendi
Atatürk´ün kurultay hitabesi olan Nutuk; Anadolu yaylasının ıssız dağ başlarında yanan çoban ateşleri ve yastığının altındaki silaha sarılanların namus mücadelesinden doğan Kurtuluş Savaşı´nın hikayesidir. Ne alışılmış bir tarih kitabı, ne katı bir doktrin kitabı olmayıp, ideolojisi Cumhuriyet ve çağdaş uygarlık seviyesi olan ve niteliği bakımından kendine özgü bir eserdir. Olaylar ve kişiler bir düşünce perspektifi içinde bütünün parçaları olarak yer alır. Akıp geçen tarihi olayların orta yerinde duran da,
Tükendi
Son yıllarda Türkiye'de yeni bir siyasal paranoya ortaya çıktı. "Piyasa fetişizmi" ve "kemalizm düşmanlığı"... Bu, entellektüel görünüşlü bir yeni McCartizm'dir. ... Özal ve ANAP'a karşı çıktınız mı tamam: "Sivil toplum düşmanısınız... Kemalist darbe hazırlıyorsunuz... Cuntacısınız... İttihatçısınız... Piyasa ekonomisinin karşıtı Kemalizm midir? Hayır. Piyasa ekonomisi yalnızca Leninist sistemde yoktur. Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana ticaret serbesttir; piyasa ekonomisi ağır aksak da olsa iş
Tükendi
Günümüzde, gençliğini 68in heyecanı içinde Paris Üniversitesinin Nanterre kampüsünde genç bir asistan olarak geçiren, Daniel Cohn-Bendite hocalık eden, Louis Althusserin seminerlerinde ders veren, doktorasını AlainTourainle birlikte yapan, Mayıs 68 eylemlerine bizzat katılarak, bundan ötürü Cenevreye sürülen ve bugün dünyanın sayılı sosyal bilimcilerinden biri olarak bilinen Manuel Castellsin çalışmaları kapsam ve amaç bakımından Marx ve Weberin çalışmalarıyla kıyaslanıyor. Özellikle İstanbul Bilgi Ünivers
Tükendi
Nutuk yazılırken, olayların arka planını kuşatan çok sayıda belgeye yer verilmiştir. Binlerce sayfayı bulan yazışmalar arasından seçilen ve olayların canlı hafızası sayılan bu belgelerle, tarih yapanın tarih yazana sadakati ve inandırıcı gerçeklik vurgulanmak istenmiştir. Bu kitapta, Nutuk metninde kullanılmayıp ayrıca referans gösterilen üçyüzden fazla belgenin orjinal metinleri bulunmaktadır. Kuşkusuz ki bu belgeler, Nutkun kolayca anlaşılmasını sağlayan tamamlayıcı ve yardımcı metinler olarak dikkatlice
Tükendi
... Ne altın ne gümüş bu çok boyutlu yazınsal emeğin bir tanıklıklar kitabı 1960 - 1996 yılları arasında yazarla yapılan söyleşilerden oluşuyor. Ancak bu söyleşiler, "Nasılsınız, iyimisiniz?" , "Genç yazarlardan kimleri beğeniyorsunuz? - Genç yazarlardan şunları beğenirim..." türünden değil. Söyleşileri yapanların yazınsal zekaları sayesinde ülkemiz ve dünya edebiyatının, toplumsal olayların, politikanın ve çeviri eyleminin en temel sorunları gündeme geliyor ve ödün vermeden tartışılıyor. Ne altın ne gümüş
Tükendi
Bu kitabı okuyunca inanın "hayatınız değişmeyecek"...Bu kitapta akıl almaz cinayet öyküleri olmadığı için, ne yazık ki gerilmeyecek ve uykularınız kaçmayacak. Sayfalar arasında gezinirken erotik hikayelere rastlamayacak, şehvetin doruğuna çıkıp, "şehvet kurbanı" olmayacaksınız... Ayrıca üzülerek söyleyelim ki, "duygu dolu cinsel anılar" da okumayacaksınız... Ve dahi "bir dönemin perde arkası olmayacak bu satırlar arasında, "Türkiye Cumhuriyeti´nde dönen entrikaları da görmeyecekseniz" nete
Tükendi
Mustafa Kemal Atatürk vatanın elden gideceğini görüp mücadelesini "Büyük Nutuk" adlı eserinde anlatmaktadır. Bu eser Türkiye´nin kurtarılışının bir panoraması durumundadır. 1919-1927 yılları arasında geçen 8 yıldaki tarihi ve siyasi olaylar belgeleriyle anlatılmaktadır. Yılmadan yazılan mektup ve telgraflar olayların belgeleridir... (Arka Kapak´tan)
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18