Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Bu kitap zor ve meşakkatli, bir o kadar da maceralı bir sürecin ardından ortaya çıktı. Kitapta bulunan röportajları gerçekleştirmek için bir bölgeye girerken kimi zaman kılık değiştirdim, kimi zaman sınırlarda para karşılığında kaçakçılarla anlaştım. Çatışmaların ortasında kaldım, peşimdeki istihbarat ajanlarını atlatmaya çalıştım, gözaltına alındım, sorgulandım. Özellikle Bağdat'a direnişçilerle görüşmeye giderken şehrin girişinde durdurulup başıma silah dayandığı anı ve Afganistan'da bir saate yakın şidde
Hülya Okur'un sorularıyla açtığı yapraklar, birer kaynak olduğu gibi aramızdan ayrılanlarla bizi yine biraraya getirdiği için ocakbaşı söyleşisi yaşatıyor. (YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN) Hülya Okur önsözünde müthiş bir benzetme yapmış. Gerçekten de bağışlanan organlar başka hayatlara nasıl can veriyorsa, insanların geride bıraktıkları düşünceleri de başka düşüncelere hayat verir. (MEHMET BARLAS) Hülya konuklarıyla gönül yoldaşlığı kurmuş, zorlamadan merak edilenleri öğrenmek istemiş, sorguçluk yapmamış... (TİMUR SE
Tükendi
?Kent Hakkı", ?Yaşam Alanı" gibi kavramlar artan bir hızla hayatlarımızda karşılık buluyor çünkü mahalleler, ormanlar, kıyılar, kamusal mekânlar, bağlar bahçeler, tarihî binalar talan tehdidi altında. Bu tehdit sadece insanları etkilemiyor kurdu kuşu, börtü böcüyü, inşaatlar yüzünden göç yollarını değiştirmek zorunda kalan leylekleri, kısacası tüm doğayı, yaşamımızı tehlikeye sokuyor. Bu tehdit insanların hayatlarıyla oynuyor, mekânların hafızasını yok ediyor. Açık Radyo'daki Kentin Tozu programıyla Cihan
Tükendi
Türk Sanayii Tarihini inceleyecek olursak Arçelik'in ve onun liderlerinin Türk sanayiinin gelişmesinde ne kadar önemli bir rol oynadığını görebiliriz. Şimdi her evde bulunan ve sıradan eşya olarak gördüğümüz başta buzdolabı olmak üzere ?beyaz eşya'ların bir zamanlar sadece yurt dışından ithal edilen ve ?lüks eşya' sınıfına girdiğini hatırlamamız ve bilmemiz gerekir. Bu eşyaların her eve girebilmesi için önemli stratejik kararlar verilmiş, riskler alınmış, özverili yaşamlar devreye girmişti. Ülkemizdeki heme
Tükendi
Küreselleşme ulusal temelleri çürütmekte ve tek tip insan oluşturulmasına sebebiyet vermektedir. Bu kaçınılmaz bir süreç. Küreselleşmeyi durdurmak imkânsızdır. Ama tam da bu durumda çok daha büyük zorunluluk, ulusal değerleri korumak için üzerimize düşen büyük sorumluluğumuzdur. Her ulusal kültürün kendi benzersizliğini koruması gerekmektedir. Küreselleşme vahşi bir canavar ve biz hele küçük ulus devletler bu canavar için çok lezzetli bir yiyeceğiz. O sebepten bu vahşi canavara karşı ayakta kalabilmek için
Aldandım gülüşüne yalan olsa da Aldırmadım hiç sevmediğin halde. Sevmiyor olsan da gül bir kez daha bana Aşkı unutturur gülüşün aslında. **** Aşkı yazdım milyonlarca kere Seni anlattım hiç bilmeyenlere Çık artık ortaya sende Sevilmeyi anlat seyircilere.
Tükendi
Bu isimler, 1900 ile 1911 arasında doğdular. Hepsi de Osmanlı kimliği taşımaktaydı. Yine hepsi, ilk-orta-liseyi eski yazıyla okumuştu. Gençliklerinin ilk yıllarını Cumhuriyet öncesinde yaşamışlardı. Bu özelliklerin onlara neler verdiği üzerinde durmak lazımdır. Öncelikle, ülkeler kaybetmenin ne demek olduğunu derinden duyarak gelmişlerdir. Bugünden bakınca, bu ağır durumun, onlara kaybettirdikleri yanında, kazandırdıkları da çok önemlidir. Acıdan daha öğretici ne vardır? Düşmanın hücumu amansızdı. Türklüğü
Tükendi
"Öyle ya da böyle, Açık Radyo yirmi yıldır konuşuyor... Durmadan konuşuyor. Milyonlarca, yüz milyonlarca, hatta belki de milyarlarca kelimeyle, heceyle, sesle, sedayla, tınıyla ve notayla kesintisiz konuşuyor..." Açık Radyo'nun 20. yılı vesilesiyle hazırlanan Açık Radyo Kitaplığı'nın ilk kitabı olan Biz Yaşarken..., radyo dalgalarından yayılan sözlerin bir kısmını bir araya getiren bir "hatıra kitabı." Biz yaşamaya devam ederken artık aramızda olmayan "konuşmacılar"ı, yolu radyodan geçmiş o kıymetli insanl
Tükendi
... o garbi yeli, Akdeniz'in esintisini getirip Anavarza'nın enginine salıyordu. Zümrüdüanka mı desem, ben-i âdemin düldülü mü? Hiç yere inmeden, Ceyhan'dan damla içmeden, önce Hemite'ye, sonra da ver elini Akçadağ, Çokak, Çamurlu, Göksu... Savrungözü'ne varmak isterdim. O dağ esintilerine yüzümü verip buralardaki Yaşar Kemal'i görmek, dinlemek isterdim. Feridun Andaç kaleme aldığı Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü ile insanını, insanlığı anlamış; insan ruhunun derinliklerine inip bunu tüm gerçekçiliğiyle yansıt
Tükendi
1940-1950 arası yıllar, edebiyat tarihi açısından çeşitli tartışmalara sahne olmuştur. Bu dönemde tartışmaların bir kısmı, gazete anketleri üzerinden yapılmıştır. 1949 sonlarında dönemin genç gazetecilerinden Saadettin Gökçepınar, yeni yazarlara ilgi gösterilmemesi üzerine yaptığı ?Muharrir Neden Yetişmiyor?" konulu anketinde önce Halide Edip Adıvar, Falih Rıfkı Atay, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi dönemin önemli yazarlarına birtakım sorular sorar. Anketin devamı ola
Yüzyılın ve binyılın dönüm noktasında Türk Dünyası'nın iki seçkin aydını, kendi çocukluklarından ve atayurtlarından yola çıkarak hayata, aşka, edebiyata, tarihe, dünya politikasına ve çevre korumaya kadar pek çok meseleyi tartışmaya başlarsa sonuçta nasıl bir tablo çıkar ortaya diye düşündüğünüzde, cevap "Şafak Sancısı" dır kısaca. Gün yüzlü bir tarihten karanlık bir geceye geçildiği dönemde, kendi topraklarından kararmış gönülleri aydınlatmak üzere gökyüzüne fırlatılan bu iki sancılı gönül, Avrasya aydınla
Tükendi
Korseci - şapkacı - eczacı - saat tamircisi - demirci - yorgancı - gömlekçi - avizeci - fırıncı - şekerci - mıhlamacı- meyhaneci - kartonpiyer ustası - kuyumcu - kolonyacı - bronz ustası - sahaf - turşucu - çini ustası - arzuhalci - gramofon tamircisi - çikolatacı - lokantacı - kasap - çizer - terzi - dolmakalem tamircisi - balıkçı - lostracı - plaketçi - enstrüman yapımcısı - fotoğrafçı - şemsiyeci - örücü - bozacı - kuaför - organizatör - oyuncakçı - çiçekçi - faytoncu - badem ezmecisi - yoğurtçu - cenaze
Tükendi
"Biz bir söyleşi olalı ve birbirimizden işitebileli" beri dünyada-olmak, Söz'den Yazı'ya doğru bir yolculuğun tarihidir. Bazı anlar vardır saltanatlıdır; bazı anlarda kalpler yeniden yazılır. Eğri oturulsa da "doğru" konuşulur, "güzel" yazılır. Gül alındığı, gül satıldığı bir alışveriştir bu. Gül saatinde biri sorar, diğeri cevaplar. Sonsuz bir muaşakadır bu. Gönülller yapmaya gelmiş insan, manasını idrak eder, zâtına hoşça bakar, kelimelerin kalbine girer... Fahri Tuna'nın "Eğri Oturup Doğru Konuşalım" ki
Tükendi
Elinizdeki kitap, ömrü boyunca yüzlerce cilt yazdığı Günlüğüyle, ayrıca romanları, hikayeleri ve eleştiri kitaplarıyla geçen yüzyılın en önemli edebi figürlerinden olan Anais Nin'in hayatına, günlüğünü doğuran ve sürdürten etkenlere, eserlerini verirken türler arası geçişkenliğine, birlikte yaşadığı edebiyatçı ve sanatçı erkeklerle ilişkilerine ve feminist hareketle gerilimli ilişkisine ışık tutuyor...
Tükendi
Zamanın hızla akıp geçtiği ve bir önceki yaşamın/anıların anlamsız gibi durduğu bir dünyada, yine de ortadan kaybolmaya yüz tutan şeyleri (kişisel tarihleri ve objeleri) korumaya çalışan/kayıt altına alan yerel tarih çalışmalarının önemsenmesi gerekiyor. Bu çalışmalar öncelikle bizim insan olarak biriktirdiğimiz yerel kültürü evrensele bağlayan kanallardır. Yerel tarih çalışması yapanlar geçmişin farklı dünyasını kaydetmek ve bugün için anlaşılır kılınmasına yardımcı olmak gibi bir görevi de yerine getirmek
Tükendi
İlimdir aşk. Bilgilerin en yücesidir. Bütün varlığımız ona adanmıştır. Güneşin ve ayın seyahati, ağacın çiçek açması, yağmurun inmesi, gece ile gündüzün yer değiştirerek akıp gitmesi, şairin söze, âşığın saza, hattatın harfe, ressamın renge, bülbülün güle yönelişi aşk iledir daima... Aşkın ilmiyledir, güzelliğiyledir. Görünen ve görünmeyen her nesnede, her canlıda onun işaretlerini görmek, o işaretlerle coşmak, dile gelmektir. Görmeye göz, yazmaya kalem gerektir aşkı. Kaleme varıncaya, gönülde ateş gerekt
Tükendi
"Mustafa Kemal'in askeriyim, terhis olmak istemiyorum" "Ülkede bir tiyatro açıldığında bir hapishane kapanır" sözlerinin sahibi, Cumhuriyet Türkiyesi'nin aydınlık, çağdaş yüzü ve doğru sözü, Türk Tiyatrosu'nun büyük emekçisi ve usta yazarı TURGUT ÖZAKMAN için Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nün hazırladığı TURGUT ÖZAKMAN'I ANMA SEMİNERİ Bilgi Yayınevi tarafından kitaplaştırıldı.
Tükendi
Herkesin hayatı elbette farklıdır ve kendince bir değer taşır. Bazı hayatlar bir ülkenin kaderini belirler, bazılarında ise bir ülke kendini bulur. Şairin, "Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır" dediği gibi "Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır." 'Tarihi Sevdiren Adam' olarak bilinen Yavuz Bahadıroğlu'nun hayatında sadece kişisel bir hayat hikâyesini değil; dağ dağ, ova ova, nehir nehir, vatanın bütün bir coğrafyasını buluruz; her bir hikâyesinde tarihten bir yaprağa dokunuruz. Yavuz Bahadıroğl
Tükendi
Türkiye milli geliri kısa zamanda üç misline çıkmış, küresel bir dünyada yaşayan ve küresel dünyanın bir parçası olmaya çalışan çok hevesli bir genç kuşağa sahip. Bu insanlar sadece T.C vatandaşı değil, dünya vatandaşıda olup dünyanın içinde söz sahibiolmak istiyorlar. Türkiye şu an bunu istiyor ve bu isteğe cevap vermeye hazır bir hükümet ve ona çok uygun bir lideri var. Bunun önünün kesilmesi artık çok zor. Etyen Mahçupyan Batı dünyası şunu bilmiyor; islam'ın kutsalı, uğruna can verilebilecek bir şeydi
Tükendi
Melih Cevdet Anday'ın yaklaşık 60 yıl boyunca gerçekleştirdiği söyleşileri bir araya getiren Dakika Atlamadan, usta şairin yazı hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Anday'ın söyleşilerde ve soruşturmalarda verdiği cevaplara topluca bakıldığında, onun hiç değişmeyen meselelerini de, zaman içinde değişim geçiren fikirlerini de görmek mümkün. Şair üzerine yapılacak çalışmalarda öncelikli kaynaklardan biri olarak da okunabilecek olan söyleşi ve soruşturmalar, 1930'ların sonundan 1990'ların sonuna,
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10