Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
-Haydi Mehmetler, tren hareket ediyor... O an kalabalıklar arasında bir kopma oldu. Küme küme insanlar istasyona doğru yürümeye başladı. Vedalaşma bitmişti. Davullar hep birlikte Gençler dönüp dönüp el sallıyorlardı. Bütün genç Mehmetler trene bindi. Büyük izdiham oldu. O ses yine duyuldu: -Aşağıda kimse kalmasın! Tren hareket ediyor! Meydandaki kalabalık, gençlerin boşalttığı perona dolmuştu. Peron yetmemiş, kalabalık aşağılara kadar sarkmıştı. Davullar her yönden çalıyordu. Hep beraber mehter havasını
Tükendi
Tarihte Marksist solculardan Liberteryenlere, Sol Kemalistlerden monarşistlere kadar geniş ideolojik tabana yayılmış kitleler İttihat ve Terakki'yi düşman ilan etmek için kendilerinde muhakkak güçlü birer sebep bulabilmişlerdir. İttihat ve Terakki'den sorgusuz sualsiz "nefret eden" bu geniş kitle nazarında Enver Paşa ise bütün kötülüklerin başat müsebbibidir. Zira Enver Paşa hem İttihat ve Terakki Triumvirası'nın en güçlü azası hem de Birinci Cihan Harbi'ne girişimizden, Ermenileri "Sevk ve Yeniden İskân Ka
Ulus devlet inşa sürecinde siyasi, askerî, sosyal ve kültürel argümanlar başat unsurlar olarak değerlendirilmelerine rağmen, bir ulus yaratmak için ekonomik bağımsızlık ve birliktelik önemli bir parametredir. Türk Modernleşmesi'nin öncüsü olan İttihat ve Terakki Balkan Faciası'ndan sonra gayrimüslim unsurların elinde olan ve mali kapitülasyonlar vasıtasıyla sömürülen Osmanlı Devleti'ndeki iktisadi hayatı, imparatorluğun ana unsuru olmakla birlikte makûs talihi için de hayıflanan yegâne topluluk olan Türk-Mü
Birinci Dünya Savaşı, büyük güçler arasındaki anlaşmazlıkların doruğa ulaştığı ve çatışmaların küresel bir savaşa dönüştüğü, insanlık tarihinin en önemli kırılma noktalarından biridir. Bu büyük savaş, İstiklal Savaşı ile birlikte değerlendirildiğinde; Osmanlı İmparatorluğu'nun varoluş mücadelesini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunu simgeler. Savaş sırasında ve sonrasında yapılan gizli/açık anlaşmaların, paylaşma planlarının hedefi hiç şüphesiz başta İstanbul olmak üzere Osmanlı vatanının tamamıdır. İmparat
İnsanlar bir adamın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller." Malcolm X (El-Hacı Malik El-Şahbaz) 1925-1965 yılları arasında yaşamış, Amerikalı siyahi Müslüman liderdir. Tarihteki en etkili Afroamerikanlardan biri olarak gösterilen Malcolm, başlattığı mücadele ve etkili konuşmalarıyla yalnızca siyahların ve Müslümanların değil bütün dünyanın ilgisini uyandırmayı başarmıştır. "Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz, "özgürlük" kelimesini lügatınızdan çıkarın."
Osman Gazi... Dünyaya hükmeden Türk İmparatorluğunun kurucusu, efsanesi... Adının yeni yeni büyüyen devletle beraber anılması, şahsını ehemmiyetli bir rol model yapıyor. Yaşadığımız çağdan maziye seslendiğimizde ise karşımızda hep I. Osman'ın silueti beliriyor. Onun rüyası, yarım asra yakın bir zamanda reel politiği değiştirdi. Arkasından gelenlere yol gösterdi ve Türk'ün ‘kızıl elma'sını yeniden hatırlattı. Osman Bey, üç kıtaya yayılacak imparatorluk için ölümsüz bir kahramandır. Mütevazı hayatı, ülküsü,
Her insanın hayatında yıldızının parladığı bir an vardır. Bu yıldız Putin için 1998 yılında Moskova'da parlamıştır. Doğu Almanya'da Rus gizli servisi KGB saflarında geri planda geçen hayatı eski KGB yeni FSB'nin başına getirilmesiyle değişmiş, bir anda dönemin Rus Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in sağ kolu olmuştur. Kariyer basamaklarını görünmez bir el yardımıyla hızla çıkmaya başlayan Putin, güçlü rakiplerini teker teker saf dışı bırakarak Rusya'nın bir numarası olmuş ve dünya siyasetini yönlendirebilecek b
Franz Kafka kendi döneminden başlayarak çağımız insanına da ışık tutan eserlerinde, modern insanın korkularını, yalnızlığını, iletişim problemlerini tüm dehşetiyle ortaya dökmüştür. İçine kapanık ve huzursuz kişiliği, çocukluğunda özellikle babasıyla ve ailesiyle yaşadığı problemler, yaşadığı toplum, siyasi ortam ve eğitim gördüğü okullar, kendisine ve çevresine karşı yabancılaşmasına yol açmıştır. Hayatı boyunca bu otoriter baskıdan kurtulamamıştır. İnsanın kendinden başlayarak önce kendisine, sonra yaşadı
Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı'nda birçok cephede savaşmıştır. Bu cephelerden bir tanesi de Hicaz-Yemen cephesidir. Adına türküler dahi söylenen bu cephe, Anadolu insanının hafızasından çıkmamış, maşeri vicdanda derin izler bırakmıştır. Anadolu insanı, yüzbinlerce insanını, bir nesli, bu cephede ve sair cephelerde şehit vermiştir. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Türklerinin Çanakkale'de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz'da, kutsal toprakların müdafaası sırasında Medine-i Münevvere'de ya
Tükendi
Valideciğim! 4 asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi! Nasihatamiz mektubunu Divrin Ovası gibi güzel, yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının gölgesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha güçlendirdi. Okudum, okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi biraz sağa çevirdim. Güzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem çam ağaçları kendilerine mahsus bir sada ile be
Aliya, Modern Avrupa'nın orta yerinde soykırıma uğramış bir halkı, yeniden tarih sahnesine çıkaran Bilge Lider'di, Bosna-Hersek'in ilk devlet başkanıydı. Kendi hayat hikâyesi, aslında Bosna'nın öyküsüydü: yalnız, yorgun ve hüzünlü; ama bir o kadar umutlu, imanlı ve devrimciydi. O, yaşadığı coğrafyanın kültürel zenginliğinin farkındaydı. Bu yüzden bölen değil birleştiren, her zaman hor gören değil, hoş gören oldu. Trajedilerin yaşandığı anlarda bile, ‘onlar bizim öğretmenimiz değil.' diyerek zulmü meşrulaştı
Kritovulos (XV. yüzyıl): Kendisi hakkında yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla 1400'lü yılların başlarında İmroz'da doğdu. Bizans'ın tarih sahnesinden silinip yerini Osmanlı'ya bırakmasına bizzat şahit oldu. Yaşadığı dönemin tarihsel önemini kavramış bir aydındı. Fatih Sultan Mehmed'e ithaf ettiği ve sultanın ikinci dönem saltanatının 1451-1467 yıllarını kapsayan beş kitaplık eseri döneminin en ayrıntılı, en nesnel çalışmalarındandır. İlk kitapta II. Mehmed'in tahta çıkışı, devletin idari ve mali yapısını
Tükendi
Ataları, ağa, ayan kimlikli voyvoda, serdar, mütesellim; arada baba-oğul iki kuşağı vezir/paşa, son üç kuşağı kapıcıbaşı, kaymakam, belediye reisi olan bir taşra ailesinin 1700'lerden 1900'lere uzanan öyküsü, eski bir beylik merkezinde saray kurup çiftlikler edinmeleri, kamusal görevler üstlenmeleri, yerel otoriteyi nesiller boyu sürdürmeleri sadece Divriği'de yaşanmadı. Anadolu'nun, Suriye'nin, batıda Rumeli ve Balkanlar'ın kent ve kasabalarında ayan-ı vilâyet, hanedan-ı belge, zâdegân, eşraf veya korkutuc
Casusların ortasındaki Osmanlı... Yıl 1915... Yer Ortadoğu... Bugüne kadar Türkiye'de üzerine çok az araştırma yapılmış, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Filistin'de kurulan tarihin en gizemli casusluk örgütlerinden biri; NİLİ. Osmanlı ordusu Ortadoğu'yu savunmak için birçok cephede mücadele etmektedir. 1915'te Aaron Aaronsohn önderliğindeki bir grup gencin oluşturduğu NİLİ örgütü, işleri iyice zorlaştırmaktadır. Memur olarak Osmanlı karargâhına sızan örgüt üyeleri orduya dair gizli bilgileri İngiltere'ye
Tükendi
İstanbul'un fethi ile birlikte toprak bütünlüğünü sağlayan Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlara yönelik seferlerine hız vermişti. Ancak Batı'ya atılan her adımda Doğu'da fitne ateşi körüklenmekteydi. Diri olmak için bir olunmalıydı. Kardeş coğrafyalarla aynı sancak altında toplanmalı ve hep birlikte aynı hedefe doğru koşulmalıydı. Dedesi Fatih Sultan Mehmet gibi fetih aşkıyla yanıp tutuşan torunu, satrançtaki ustalığını saltanatında da konuşturuyordu. Yeni hedef artık Doğu'ydu... Yavuz olup kılıçla nizamın
Türklerin yüzyıllar önce Asya bozkırlarından ayrılarak başlattığı yeni yurt arayışı devam ediyordu. İnsanlık, kabına sığmayan bu cesur millet tarafından kurulan yeni bir devletin tarih sahnesine çıkışına tanık oluyordu. Büyük Selçuklu Devleti ile Horasan'dan parlayan kıvılcım kısa sürede Mezopotamya'ya kadar ulaşmıştı. Geçtiği coğrafyalarda yürekleri ısıtmakta, zulüm altında inleyen insanlara umut olmaktaydı. Bizans İmparatorluğu, 200 bin kişilik ordusuyla bu genç devletin başındaki genç sultana ve Türkle
Klasik Türk Edebiyatı tarihi araştırmalarının önemli isimlerinden Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu, bir bilim adamı için oldukça genç sayılabilecek yaşta aramızdan ayrıldı. Henüz sağlığında hocası Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan ile birlikte Klasik Türk Edebiyatı ve Metinler Şerhi sahalarında üstad kabul edilen Çavuşoğlunun MEB yayınları tarafından 1971'de yayınlanan Necati Bey Divanı'nın Tahlili adlı eseri yayınlandığı tarihten itibaren sahanın ilim adamları ve genç araştırıcılar arasında büyük yankılar uyandırmıştı.
Tükendi
Orta Asya ve Orta Doğu'ya hâkim bir hükümdar, Küçük Asya'ya kadar savaşmış bir Fatih: Timur Avrasya'nın her köşesinde bir kasırga gibi esen Timurlenk, bozkır fatihlerinin sonuncusuydu. Dünya tarihinde ömrünün neredeyse tamamını seferlerde geçirmiş savaşçı-hükümdar karakteri için akla gelen ilk isimlerdendir. "Kuvveti sonsuz" olarak nitelendirilen ordularıyla 1382'den 1405'e kadar çok geniş toprakların tozunu dumana katmıştır. Delhi'den Moskova'ya, Orta Asya'dan Tanrı Dağları'na, Anadolu ve Toroslar üzerind
Tükendi
"Çanakkale sadece bir savaş değildi. O bir devrin battığı, yeni bir devrin doğduğu yerdi. O, iman ile inancın garbın çelik zırhlı duvarının delinebileceğinin ispatıydı. O, haçlı seferinin son tangosuydu. O, Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekilirken yaptığı jübilesiydi. O, Osmanlının ölüsünün bile batıyı yenebileceğinin ispatıydı. O, Osmanlı varken Çanakkale'nin geçilmeyeceğinin ispatıydı. O, ümmet olmanın bilinciydi. O, bizdik... Her şeydik..."
Ioan James bu önemli çalışmasında günümüzden 400 yıl geriye uzanarak elli bir büyük mühendisin biyografilerini kaleme alıyor. Kitap, on yedinci ile yirmi birinci yüzyıllar arasında dünyayı büyük oranda değiştiren mühendisliğin öncüsü isimlerin başarılarının yanı sıra her biri oldukça merak uyandırıcı yaşam öyküleri üzerinde de titizlikle duruyor. Kronolojik olarak düzenlenmiş biyografilerle, mühendisliğin yıllar içinde hangi toplumsal koşullarda geliştiğine dair çarpıcı bir tablo sunuluyor. Bilimsel ve tek
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5