Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 374 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
"Her filmin her aşaması, süreçle aynı anda, farkında olarak ya da olmaksızın yaşadığınız bir içsel yolculuğu da içerir. Fakat işin kendisi o kadar öne çıkar ve her şey filmin çekilmesine o kadar tabi kılınır ki, bir süre sonra o işin ‘yolculuğunu' gözden kaybeder, aklınızdan çıkarırsınız. Ancak iş bittikten sonra yolculuğun kıymetini fark edersiniz. Çünkü bitmiş bir işin sonunda, yolculuk boyunca yaşanan tüm hayal kırıklıkları, iniş çıkışlar, ümitler, vazgeçişler, kabullenişler ya da itirazlar adeta hiç yaş
Tükendi
Uyanış / Kan Davası / İşadamı Uyanış, küçüklüğünde geçirdiği bir kazanın yarattığı travmanın etkisinden kurtulamayan bir genç kızın öyküsü. Kadın olmanın, aile içi psikolojik şiddetin, hayallerin erozyona uğrayışıyla bireyin çıkmaza girişinin, çırpınışın, kendine gelişin ve uyanışın etkileyici aktarımı. Kan Davası, hakkında öldürülme emri çıkarılmış bir delikanlı, devamlı bir kaçış halindedir. Ancak yanında hiç silah taşımaz; bilir ki kan kanı doğurur ve bu, sonu gelmez bir sarmaldır. Yakup Almelek, ülke
Çanakkale Savaşını Anlatan Muhteşem Bir Tiyatro Eseri) Koca Dede: Evlat vatan seni, beni hepimizi kucağında besleyen büyük bir anadır. O ölünce hepimiz ölürüz. Ana küçük bir vatandır. Vatan ise büyük bir anadır. Anayı büyütürsen vatan olur. Vatanı da küçültürsen ana olur. Torun: Peki dede vatanın kalbi var mı? Gözü var mı? Koca Dede: Olmaz mı yiğit evladım benim. Kalbi de vardır gözü de. Vatan dediğimiz, o büyük ananın, kalbi bağımsızlıktır. Gözü, cephede düşmanı gözetleyen gözdür. Gülleri, sümbülleri de
İki arada kalmış bir coğrafyanın iki arada kalmış, kendini bulamamış, nerede arayacağını da bilemeyen çünkü yanlış yerlerde arayan ve sağır ve dilsiz bir toplum imgesi çizilir çağdaş oyunlarımızda. Öyle bir toplumdur ki bu, kişileri kendine başka bir yüz edinmeye kalkışır, yabancı seslere öykünür, hep bir şey olmayı umar ve hep yenilir. Onların ardından yazarın sesi fısıldar duyan kulaklara ve bize dünden bugüne çıkarılması gereken ve hiç değişmeyen ve giderek önemini daha çok duyumsatan dersi anımsatır: Be
Tarkovski, dünya mükemmel olmadığı için sanatın var olduğu inancındadır. Godard, sinemanın bir düş ya da hayal ürünü olmadığını, hayatın kendisi olduğunu söyler. Lenin, sinemanın en etkili sanat dalı olduğunu ileri sürer. Deleuze, sinemayı felsefi bir yaratım ve düşünce faaliyeti olarak kabul eder. Bertolt Brecht de, bütün sanatlar, sanatların en yücesi olan yaşama sanatına hizmet eder, düşüncesindedir. Her sanatçı/düşünür kendi açısından, insanın yarattığı bütün anlatım biçimlerini kendine özgü bir dil içi
Tükendi
Sinemada Felsefe, sinema ve felsefe arasındaki ortak payda arayışının anahtarı olan "katharsis" kavramından hareketle yazılmıştır. Katharsis, duyguları uyararak sanat vasıtasıyla ulaşılabilecek zihinsel ve ruhsal bir arınmaya işaret eder. Feyza Şule Güngör sinemasal bir kimliği ve tavrı olan 21 film üzerinden 21 tema ile sinemanın insanı sarsarak arındırma etkisini bir felsefeci olarak sorguluyor. Sinemayı bir yandan estetik, bir yandan da düşünsel olarak verimli kılabilecek ve felsefeyi sinemaya bir sıkınt
Sanat sineması, elli yılı aşkın süredir, izleyici, yönetmen ve eleştirmenler için, sinemayı Hollywood dışında hayal edebilmek anlamına geliyor. Buna rağmen, 1970'li yıllardan beri şaşırtıcı şekilde akademik ilgiden uzakta olan bir kavram. Son otuz yıldır da küresel bir yayılma içinde; coğrafyalar-arası, uluslar-ötesi estetikler, anlamlar üretiyor. Sanat sineması, küreselleşme, dünya kültürü ve sinemanın uluslar-ötesi akış ekonomisinin film biçiminin yörüngeleriyle nasıl kesişebileceğine dair güncel sorular
Tükendi
Kamera önü oyunculuk yapanların yanı sıra film & dizi vb. gibi sektörlerde çalışan herkese yol gösterecek bu kitapta; -Metin ve Karakter Analizi -Role Hazırlık -Karakterin Kendisi Olabilme Egzersizleri ve Doğaçlama Teknikleri -Kamera ile Doğru İlişki Kurmak -Kamera Karşısında Bedenini Doğru Kullanmak, Doğallığı Yakalayabilmek -Çekim Öncesi Rol Üzerine Yoğunlaşmak -Yönetmenin Çekim Tarzını Kavramak -Kamera Karşısında Rahat Olabilmek -Fiziğinizdeki Artı ve Eksi Yönlerin Farkına Varmak -Sesinizi Kull
Tükendi
Platon; insan bedeninde aklın bulunduğu yer olarak başı ifade etmiş ve bütün bedeni kontrol eden güç olduğu için en tepeye yerleştirildiğini düşünmüştür. Göğüs ise tutkuların merkezidir. Fotoğraf gerçeklik protezidir ama üç maymunu da bozar. Objeyi estetik olarak kavramak, yani anlamak, sezgiye dayalı bir durumdur. Estetik, kelime olarak, "duyu yoluyla kavramak" demektir. Kavrama, somut olmayan bir hissin, duygunun, güzelliğin bir gerçek varlık, obje üzerinde duyumsanması (görülür hâle gelmesi) olayıdır. İn
Tükendi
Eğer ben bu insa"nların fotoğrafını çekmese idim, Türk Edebiyatı yüzsüz (100süz) kalacaktı.
Tükendi
Bu eser, "hoşa giden" tiyatro ile yolunu ayırmak isteyen Samuel Barclay Beckett'in tiyatro oyunlarıyla diğer eserlerinin ve kendi metinlerinden bizzat yaptığı çevirilerin derin ve ayrıntılı bir incelemesini içeriyor. Beckett "öteki" dilde yeni bir müzik bulmaya çalışıyor. Öz-çevirisi, dosdoğru hedefine giden bir ok gibi yayından fırlıyor. Müzik notaları gibi ele aldığı sözcükleri, kukla gibi oynatıyor. Beckett'in yazım tarzı caz müziğine, tiyatrosu da şiirsel-kültürel-dil(bilim)sel-felsefî bir potaya ben
Tükendi
ABD tiyatro tarihinin en tanınmış oyunu olan Kasabamız, yanılsamacı tiyatroya ve burjuva yanılsamacı sahne düzenine kökten karşı çıkıp Brecht'in epik tiyatro üslubunu ABD tiyatrosuna getirerek bu konuda devrim yaratmış bir oyundur. Oyunda insan ömrünün üç süreci sergilenir: ‘Gündelik Yaşam Aşk ve Evlilik Ölüm. Bu evreler, geriye ve ileriye dönüşlerle bir Sahne Amiri tarafından yönlendirilir. Bu anlatımda hiçbir dramatik eylem yer almaz. Yaşamın değerini, anlamını, bir ve tek oluşunu vurgulayan oyun, insano
"25 yıla sığan meslek yaşamımın ilk yıllarında, içinde bulunduğum bu küçük dünyayı büyütüp zenginleştirerek yaşanan çelişkileri göstermek ve yeni, yeniden umut dolu bir yaşam keşfetmek için tiyatro yapmanın doğru olduğuna karar verdim. Yalnızca erkeklerin oynayacağı, bu dünyaya ilginç gelecek bir hikâye yoktu... Nasıl olacaktı bu iş? Oldu. Hep birlikte, aşk ve yürekten inanarak, çok çalışarak, akıntıya karşı kürek çekerek, karanlığın farkına varıp ışığa yürüyerek. Bu oyun, anlatılan samimi, gerçek anılarda
Tükendi
"Hey, ben arkadaşınız Mikrop! Var mısınız pisçilik oynamaya? " Dikkat dikkat, oyunda Mikrop var! "Başlar mısınız başlayalım mı? Karagöz'ün tavuğunu kıştlayalım mı!" tekerlemesiyle komik memiş ve seyirci çocuk arkadaşlarının başlattıkları bu oyunun sevimsiz kahramanı mikrop'a çok dikkat edin! Gölgeyken canlanan. Canlıyken gölgeye dönüşen Beberuhi'nin sattığı mikroplu şekerlerden kim yemek ister? Aşırı tatlı tutkusu yüzünden Karagöz'ün dişi çürümüş! Korkusundan dişçi Havicat'a gidemiyor. Hayali Küşteri us
Tükendi
Bir doz cesarete mi ihtiyacınız var? Yoksa bir şişe mütavazılığa mı? Ekip ruhu eksikliği mi çekiyorsunuz yoksa? Böyle durumlarda ilham almak için film seyretmekten başka bir şey yapmanıza gerek yok . Bu kitap, filmleri "iyileşme" bakış açısından seyretmek için son derece sistematik hazırlanmış, ilgi çekici ve tabii ki pozitif bir rehber. Filmler, psikoloji kavramlarını örneklerle açıklayan ve kurgu karakterlerin tecrübelerinden yararlanmayı sağlayan doğal bir öğretim aracıdır. Bu kitabın amacı insan karakt
Sosyal Bilimler Kongresinde bir sunuşu, 1960'lı, 1970'li yıllardaki yerli film seyircileriyle gerçekleşen sözlü tarih araştırmasının sunuşunu dinlerken Ferhat Eroğlu'na "Babanla bir konuşma yap, dönemin daha sahici bir fotoğrafını yakalarız" dedim. Sıtkı Bey'in konuşması Türk sinemasının çok değişik kesimleri sarıp sarmaladığının işareti. Bir de Kemal Filmin kalabalık kadrolu filmlerine gönderme yapması kendisinin eğlenmek amaçlı film seyrettiği ifadesinin tam da dönemi yansıttığını gösteriyor. Alim Şerif
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 374 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3